İslam dininde üç aylar olarak bilinen, mübarek gün ve geceleriyle bereketli bir dönem olarak nitelendirilen Recep, Şaban ve Ramazan ayları başlıyor. Diyanet'in yayınladığı dini takvimde Recep ayı, 25 Şubat 2020 tarihinde başlıyor. Hazreti Muhammed'in recep ayı geldiğinde "Ya Rabb, recep ve şaban ayını bizim için bereketli kıl, mübarek eyle ve bizi ramazan ayına ulaştır"sözleriyle bu ayın anlam ve önemini vurgulamıştır. Manevi yenilenme ve arınma mevsimi üç ayların içerisinde bulunan bu zamanda bol bol dualar edilir, namazlar kılınır. Peki Recep ayının faziletleri nelerdir,oruç tutmanın faziletleri nelerdir?
Receb ayı Hicrî ayların yedincisi ve Ramazan'dan iki ay öncesidir. Fazileti bakımından ayrı bir yeri vardır. Regaib ve Mi'rac gibi mübarek geceleri içinde bulundurması faziletini daha da arttırmaktadır. Ayrıca, Kur'ân'da haram ayları olarak geçen dört aydan birisi olması, Müslüman kalblerdeki yerini bir kat daha daha artırmıştır.
Buna göre Receb ayında işlenen ibadet, edilen iyilik, yapılan hizmetlerin manevî ecri ve sevabı bire yüz verilmektedir. Bunun için mü'minler bu aydaki nasiplerini arttırmak maksadıyla daha çok gayret sarf ederler. Hayır ve hasenata biraz daha ağırlık verirler.
Recep, şaban ve ramazan ayları ibadet ve maneviyat olarak diğer aylara göre daha üstün bir şeref ve fazilete sahiptir.
Hz. Resul-ü Ekrem'den (s.a.a) nakledilen bir hadisinde şöyle buyurmaktadır: "Recep Allah'ın büyük ayıdır. Hiçbir ay hürmet ve fazilette bu aya ulaşamaz. Bu ayda kafirlerle savaş haramdır. Şunu bilin ki recep Allah'ın ayı, şaban benim ayım, ve ramazan ümmetimin ayıdır. Kim recep ayının bir gününü oruç tutarsa, Allah'ın rızasını kazanmış olur. Allah'ın gazabı ondan uzaklaşır ve cehennem kapılarından birisi onun yüzüne kapanır."
İmam Musa Kazım'dan (a.s) şöyle rivayet edilir: "Kim recepten birgün oruç tutarsa, cehennem ateşi bir yıllık mesafe ondan uzaklaşır. Kim üç gün oruç tutarsa, cennet ona farz olur."
Muharrem ile başlayan ve Zilhicce ile sona eren Kamerî takvim aylarının yedincisi olan Receb, aynı zamanda "üç aylar"ın ilkidir.
Cahiliye devrinde Araplar, putları için bu ayda kurban keserlerdi. Araplar arasında mukaddes bilinen Receb ayı, haram aylardan (eşhur-i hurum) biridir. Diğer üç haram ay ise, Zilkade, Zilhicce ve Muharrem idi. Receb ayı, birbirini takip eden aylardan hemen sonra gelmediği ve yedinci sırada olduğu için "Recebül-ferd" adı da verilmiştir.
Receb ay'ı, içinde iki kandil gecesi bulunması açısından da faziletli bir aydır. Receb ayının ilk cuma gecesi Regaib kandilidir. İslâm âlimleri, Hz. Peygamber (s.a.s)'in bu gecede Yüce Allah'ın manevi ikramlarına eriştiğini, bu sebeple şükür ve haced için namaz kıldığını bildirmektedirler. Bu gece hakkında halk arasında bilinen şekliyle, Regaib gecesi Hz. Peygamber (s.a.s)'in anne rahmine düştüğü gecedir, tarzındaki ifade yanlış bir iddiadan ibarettir.
Üç aylarda devamlı olarak tutulmamasını ama çoğunluğunun oruç ibadetiyle geçirilmesini tavsiye eden Sevgili Peygamber Efendimiz (SAV), üç aylarda oruç tutma durumu ile ilgili hadis-i şerifte şöyle buyurmaktadır: "Haram aylarından bazısını tut, bazısını bırak, haram aylarda tut ve bırak, haram aylarda tut ve bırak." (Ebu Davut,Savm 54) hadis-i şerifin devamında ravi olan sahabi şunları söylediği bilinmektedir:
"Resulullah 'tut' dedikçe, üç parmağını yumdu, 'bırak' deyince de üç parmağını bıraktı." Böylece Peygamberimizin o zata, "Üç gün tut, üç gün ara ver" dediği anlaşılıyordu.
Diyanet İşleri Başkanlığı, üç aylarda oruç tutma konusunda bazı bilgiler verdi. İşte o bilgiler;
"Halk arasında üç aylar diye bilinen Recep, Şaban ve Ramazan ayları mübarek aylardır. Nitekim Hz. Peygamber, Recep ayı girdiğinde "Allah'ım! Recep ve Şaban'ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan'a ulaştır." diye dua etmiştir (Ahmed b. Hanbel, Müsned, I, 259). Ramazan ayında oruç tutmak farzdır (Bakara, 2/184-185).
Recep ve Şaban aylarında ise; Hz. Peygamberin (s.a.s.) diğer aylara oranla daha fazla nafile oruç tuttuğu, ancak Ramazan'ın dışında hiçbir ayın tamamını oruçlu geçirmediği hadis kaynaklarında yer almaktadır (Buhârî, Savm, 52-53; Müslim, Sıyâm, 173-79). Bu itibarla, Recep ve Şaban aylarının aralıksız olarak oruçlu geçirilmesinin dinî bir dayanağı yoktur. Kişi, sağlığı müsait olup güç yetirdiği takdirde bu aylarda dilediği kadar nafile oruç tutabilir."