Profesör karı-koca şizofren oğul kurbanı

Eskişehir'de şizofreni tedavisi gören 38 yaşındaki serbest mimar Mithat Cingi, 70 yaşındaki babası Prof. Dr. Emre Cingi ile aynı yaştaki annesi Prof. Dr. Munise İpek Cingi'yi öldürdükten sonra canına kıydı. Olay önceki gece saat 01.00 sıralarında Odunpazarı ilçesindeki yazlık evlerin bulunduğu Gültepe Mahallesi'nde yaşandı. Pompalı tüfek alıp eve kapanan Mithat Cingi gece yarısına doğru, Eskişehir Medline Hastanesi'nde KBB hastalıkları uzmanı olan babası Prof. Dr. Emre Cingi'ye telefon açıp, "İki gündür ilaçlarımı içmedim. Böyle yaşamak istemiyorum. Tüfekle kendimi öldüreceğim" dedi. Prof. Emre Cingi, oğlu telefonu kapatınca Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Farmakoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi olan eşi Prof. Dr. Munise İpek Cingi ile birlikte oğullarının oturduğu evin kapısına geldi. Ancak kapı açılmadı. Çift, oğullarının doktoru olan Osmangazi Üniversitesi Psikiyatri Bölümü'nden Prof. Dr. Cem Kaptanoğlu'na haber verdi. Prof. Kaptanoğlu, Cingi'yi defalarca cep telefonundan aradı, ancak o da bir yanıt alamadı.

ÇİLİNGİRİ TÜFEKLE KAÇIRDI
Bunun üzerine eve çağırlan çilingir kilidi açarken kapıya gelen Mithat Cingi, tüfeği dışarıdakilere doğrulttu. Tüfeği gören çilingir kaçtı. Babası ve annesinin ikna çabaları sonucunda saat 01.00 sıralarında kapıyı açan Cingi, evin girişinde önce babasına, ardından annesine birer el ateş etti. Daha sonra kapıyı kapatıp üst kata çıkan Mithat Cingi, aynı tüfekle yatak odasında kendi yaşamına son verdi. Polis ve sağlık ekipleri kilitli demir kapıyı balyozla kırıp eve girdiğinde, içerideki üç kişinin hayatını kaybettiği belirlendi. Bir süredir şizofreni tedavisi gören Cingi'nin son dönemde ilaçlarını düzenli almadığı öğrenildi. Çevresinde sakin ve içine kapanık bir kişi olarak tanınan Mithat Cingi'nin Mimarlar Odası Eskişehir Şubesi'nde 8 yıl önce yönetim kurulu üyeliği yaptığı öğrenildi. Aynı zamanda kapı komşusu olan lise öğretmeni Hasan Yalçınkaya, Cingi'yi lisedeyken centilmen bir insan olarak hatırladığını belirterek, "Yıllar sonra komşu olduk. Ama o cıvıl cıvıl insan gitmiş, yerine hayattan kopmuş biri gelmişti" dedi. ESOGÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bekir Yaşar, "İpek hocam kimseye bu sorundan bahsetmemiş. Sadece iki çocuğunun bekâr olmasından yakınıyordu. Böyle bir sonu hiç hak etmediler" diye konuştu.

'DAKİKALARCA YALVARDILAR'
Cingi çiftinin büyük oğulları Nejat Cingi'nin ise ODTÜ Elektronik ve Matematik bölümlerini bitirdiği, İstanbul'da kongre tercümanı olarak çalıştığı öğrenildi. Olayın tanıkları, Cingi çiftinin oğullarına kapıyı açması için uzun süre dil döktüğünü belirterek, "Yalvararak kapıyı açmasını istediler. İntihar etmesinden korkuyorlardı. Sonra kapıyı açtı ama onları öldürdü. Kısa bir aradan sonra bir el daha silah sesi duyduk" dedi.

İLAÇ İHMALİ ÇOK CANA MAL OLDU
Erzurum: Şizofreni ilaçlarını bir süredir almayan 37 yaşındaki özel güvenlik görevlisi Selim Karabayır, 3 Ocak'ta eşi ve çocuklarına şiddet uygulayınca polise haber verildi. Kapıyı çalan polis memuru Suat Orak'ı bıçakla öldüren karabayır, diğer polis memuru Selçuk Erel'i de sırtından bıçakladı.
Diyarbakır: İlköğretim okulunda 10 yıldır Türkçe öğretmenliği yapan Nihat Sert, 2 Şubat'ta sabaha karşı eşiyle tartışmaya başladı. Komşuların ihbarıyla eve giden polis Songül Sert ile çiftin 4 yaşındaki Serhat'ın ve 2 yaşındaki ikizler Havin ve Helin'in cesetlerini buldu. Bir süredir ilaçlarını almayan şizofreni hastası Nihat Sert de intihara kalkıştı.
Konya: Şizofreni hastası O.S. (28), geçen hafta kardeşi Kamil S.'yi (26) uyuduğu sırada 15 yerinden bıçaklayarak öldürdü. Polis O.S.'yi ertesi gün bahçedeki kümeste saklanırken buldu.
Adana: Doğankent Beldesi Yunusoğlu Mahallesi'nde, 26 Şubat gecesi 01.30 sıralarında, Ekrem Tok Adana Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nde şizofreni tedavisi gören Ramazan Yavuz, taburcu olup döndüğü evde uyuyan annesi Sultan (70) ve kız kardeşi Ayten Yavuz'u (28) Kalaşnikof tüfekle öldürdü. Mezarlıkta yakalanarak tutuklanan Yavuz hakkında dava açıldı. İddianameyi hazırlayan savcı, "Şizofreni tedavisi görüyor, ceza verilmesin" dedi.
İzmir: Geçen nisan ayında emekli öğretmen Salih Ak, eşinin baktığı 7 yaşındaki Ece Uslu'yu yatağında boğarak öldürdü. Şizofreni tedavisi gören Salih Salih Ak'ın bir süredir ilaçlarını almadığı anlaşıldı.

BİRLİKTE TOPRAĞA VERİLDİLER
Anne Munise İpek Cingi, baba Emre Cingi ve onları öldüren oğulları Mithat Cingi, Anadolu Nasreddin Hoca Camisi'nde kılınan ikindi namazını müteakip Asri Mezarlık'ta yan yana defnedildiler.

'İlaçları bırakıp ailelerini kandırma şansları yüksek'
Prof. Dr. Mansur Bayazyürek/ Psikiyatrist: Şizofreni ciddi bir ruhsal rahatsızlık. İyi tedavi edilirse gayet iyi sonuçlar alınıyor. İlacın yan etkileri var ama olumlu etkilerinin yanında olumsuz etkileri çok az. Bu hastalar genellikle ilacı almak istemez. Aileyi kandırma şansları yüksek olduğu için enjeksiyonlu ilaçları yapıyoruz. Aile eğer hastayı iyi tanıyıp takip ediyorsa ilacı almadığını anlayabilir. İlacı aldığında durgunluk varsa, ilacı almadığında hareketlilik olduğunda aile bunu iyiye yorabilir. "Düzeliyor" diye düşünebilir. Oysa ki hasta sesler duyar, halisünasyon görür. Ailenin iyi gibi gördüğü durum daha sonra bu hale gelebilir. "İlacı kesti, daha iyi oldu" diyenler sonrasında bununla karşılaşıyor. Bu tip hastalar zorla doktora götürülebilir. Hastaneye götürülmeleri daha doğru. Çünkü hasta akut dönem geçiriyordur. Böyle bir durumda aile kaymakamlığa dilekçe veriyor. Kaymakamlık ekip ayarlıyor. Doktor hastayı zorla alıp götüremez. Genellikle yaz aylarında depresif ruh halleri bu tarz davranışları tetikleyebilir.

'Şizofreni hastaları daha saldırgandır diyemeyiz'
Prof. Dr. Sedat Özkan /Psikiyatrist: Şeker hastasının insülini neyse bir şizofreni hastasının ilacı da odur. Şizofren olan ve tedavisini sürdürürken çalışan, üreten, evlenen, anne-baba olan hastalarımız var. Türkiye'de 560 bin şizofren var. Kliniklerde 6 bin yatağımız var. Bu tedavi edilebilir bir hastalık. İyi ki bu tedaviler var. Şizofrenlerin daha çok cinayet işlediklerine dair bir kanıt yok. Tek başına şizofreni eşittir canımız tehlikede demek değildir. "Bu insanlar saldırgan, etrafına zarar verir" diyemeyiz. Kendi hayal dünyasında yaşar. Bazı hastalar ilacı kullanmadığını saklar. Aileler bunu her zaman anlayamayabilir. Psikiyatrik kliniğine yatırılıp yatırılmayacağının kararı ne aileye ne de devlete aittir. Psikiyatristin kararıdır. Psikiyatri kliniğine yatırmanın ahlaki, hukuki, tıbbı çerçevesi vardır. Bazı durumlarda aile onay vermese de yatırıyoruz. Bazen hasta onay vermese de aile onayı yeterlidir. Psikiyatri kliniğinde hastadan her zaman onay alınmaz. Didem SEYMEN / SAĞLIK SERVİSİ