Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde yaşayan 53 yaşındaki 35 yıllık evli Kamile Çıldır, yaşadığı ama bir daha yaşamak istemediği öyküsünü yaşlı gözlerle anlattı.
Kabus dolu günlerin, vücudundaki kaşıntıyla başladığını ifade eden Çıldır, şöyle konuştu: "Önceleri bunu çok umursamadım. Sonra hastaneye gittiğimde doktorum menapoz sebebiyle olabileceğini söyleyerek hap verip gönderdi. Hapları bir süre kullandım ama kaşıntılar geçmedi. Bunun üzerine eşim Mustafa ile birlikte İzmir'de bir başka doktora müracaat ettik. Burada yapılan tahlil sonrası hiç beklemediğim bir sonuçla karşılaştım. Doktorum bana kanser olduğumu açıkladı."
Hastalığını duyduğunda büyük bir şok yaşadığını ve dünyasının karardığını anlatan Kamile Çıldır, şunları söyledi:
"Doktorum bana pankreas kanseri olduğumu ve kanserli hücrelerin karaciğere de sıçradığını söyledi. Bana hemen ameliyat olmamı önerdi. Çünkü başka organlara da sıçrayabilirdi. Bu yüzden acele edilmesi ve biran önce karar vermemi istiyordu. Ancak bu ameliyat pankreas için değil karaciğer ameliyatı olacaktı. Çünkü, pankreas için yapılabilecek birşey yokmuş. Ben bir süre düşündükten sonra
ameliyat olmamaya karar verdim. Çünkü benim için değişen birşey olmayacaktı. Pankreastaki kanser duracaktı. Çünkü onun için bir şey yapılamıyordu."
ŞİFAYI MANİSA'DA BULDU
Bu hastalığın mutlaka bir tedavisi olmalı düşüncesiyle derdine derman aramaya başladığını anlatan Kamile Çıldır, bir tavsiye üzerine ünlü bitki uzmanı Şevki Güngör'e başvurduğunu anlattı. Manisa'nın Kırkağaç ilçesinde 'Ege Lokman' olarak tanınan Şevki Güngör'e ulaşan Çıldır, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şevki Bey'e durumumu anlattım ve raporlarımı sundum. Kendisi bana, 'Merak etme yardımcı olurum. Hastalığından eser kalmaz' deyince çok şaşırdım. Önce bana moral verdiğini düşündüm. Çünkü pankreas kanserinin dünyada tedavisinin olmadığını çoktan öğrenmiştim. Tıp bu konuda çaresizdi. 'Nasıl oluyor da Şevki Güngör beni tedavi etmeyi, iyileştirmeyi başaracak' diye düşünüyordum. Yine de bir umutla bana tavsiyelerini dinledim ve sunduğu bitkisel ürünleri aldım. Bana başta acı ot olmak üzere beraberinde birkaç çeşit bitki suları ile yine bitkilerden elde edilmiş çay verdi. Bunları düzenli olarak kullanmam konusunda da sıkı sıkı tembihledi. Verdiği kürü 6 ay kullandım. Gidip aynı hastanede tahlil yaptırdım ve bu tahlilleri doktorlarıma gösterdim. Bana 'Hastalığının çaresi yok' diyen doktorlarım tahlil sonuçları karşısında büyük şok yaşadılar. Gözlerine inanamadılar. Ne pankreas ne de karaciğerde kanserden eser kalmamıştı. Aradan 3 yıl geçti. En son 4 ay önce tahlil yaptırdım. Sonuçlar mükemmel hastalıktan eser kalmamış. Şevki Güngör'den Allah razı olsun."
Hastasını evinde ziyaret eden Şevki Güngör, Çıldır Ailesi'nin sevincine ortak oldu. Güngör, yakalandıkları amansız hastalık sebebiyle bir umutla kendisine başvuran hastalara sadece bitkisel ürünleri verip kaderiyle başbaşa bırakmadığını, bir program dahilinde sürekli takip altında tuttuğunu anlattı. Güngör, zaman zaman evlerinde ziyaret ederek psikolojik olarak da kendilerini iyi hissetmelerine yardımcı olmaya çalıştığını söyledi.
Tedavide psikolojinin, moralin çok önemli yeri olduğunu belirten Güngör, bitkisel ürünlerin de düzenli kullanımla hastalığı yok ettiğini söyledi. "Şifa Allah'tandır. Ben sadece Allah'ın verdiği ilimle şifalı bitkileri toplayıp, kullanıma hazır hale getirerek derdine çare arayan hastalara sunuyorum" diyen Güngör, karşılığında şifa bulmuş hastalar, gülen yüzler görünce en az onlar kadar mutlu olduğunu söyledi.
Güngör, şöyle konuştu: "Kamile hanım da çok çaresiz bir hastaydı ama tavsiyelerimizi dinleyerek bitkisel ürünlerimizi düzenli kullandı. Allah'ın da yardımıyla şifa buldu. Kanserden hiç bir iz kalmamış. Umarım bir daha böyle bir çaresizliğe düşmez."