Antalya'nın Manavgat ilçesi Taşağıl Kapan Mevkisi'nde aracı iki alev arasında kalan ve şefinin "Aracınızı terk edin kaçın" uyarısına rağmen, "Bu araçta 80 milyonun hakkı var bırakamam" diyerek aracı terk etmeyen itfaiye görevlisi Özgür Şimşek o anları SABAH gazetesine anlattı. Şimşek'in sağlık çalışanı eşi Zeynep, kızları Elanur (13) ve Edanaz (7) ise yaşananları gözyaşları içinde seyretmiş.
14 YILLIK ALEV SAVAŞÇISI
2007'den bu yana orman teşkilatında alevlerle mücadele eden Şimşek, ilk kez bu kadar büyük ve hızlı büyüyen bir yangın ile karşılaştıklarını belirtti. 5 Ağustos'ta Taşağıl Kapan Şefliği'nde büyüyen alevlerin önünü kesmek için yangının en kritik noktasında görev aldı. Bir anda alevlerin ortasında kaldığını belirten Şimşek şunları anlattı:
Alevlerin boyu 10 metreyi geçiyordu. Geri gitmek istedim ama alevler aracımızı yutacaktı. İleri manevra yaptım. Alevlerin boyu daha da büyüktü. Müdürlerimiz telsizden "Aracı terk edin canınızı kurtarın" dedi. Ben de "80 milyonun hakkı var bu araçta, bırakamam" dedim. Sonra arkadaşım Zülküf Murat Kaçan ile birlikte 30 dakika alevlerle savaştık.
Cehennemi aratmayan alevlerde hem canımızı hem aracımızı koruduk. Alevlerin arasında hayatım, eşim ve çocuklarım film şeridi gibi gözlerimin önüne geldi. Mücadele etmeliydim. Alevlere su sıkarak ayakta kaldık. Suyumuz bitmişti. Son anda helikopter gelip havadan su boşalttı. Kurtulmayı başardık.
Yaşadığım bu anların televizyonlarda yayınlanmasının ardından Türkiye'nin dört bir yanından insanlar gözyaşları içinde arayıp "Dualarım sizinle yavrum, iyi ki varsınız. Allah size güç versin" dediler. Ben de çok duygulandım. Eve geldiğimde eşim ve kızlarımın o anları gözyaşları içinde seyrettiklerini öğrendim. İki kızım ve eşim bana sarıldı.
Kızlarım, "Sen dünyanın en iyi babasısın" dedi. Eşim ise, "Seninle gurur duyuyorum" dedi. Her ağaç yandığında biz de yanıyoruz. Ülkemizin bir yeşil dalı yandığında bizim canımız gidiyor. Alevlerin arasında tek düşüncemiz yangını söndürmek. Devletimizin araçlarını korumak. Bunun ötesinde görevimiz bu ülkeye faydalı olmak.
UKİYE TEYZE HER GÜN YANAN EVİNİ SEYREDİYOR
Antalya'da yangında en büyük hasarı gören köylerden biri Manavgat'ın Kalemler Köyü oldu... Köyde mezarlığın yakınında bir ağaç gölgesinde oturan Ukiye Özen (62), kara bir taşı yastık yapmış uzanıyor ve biraz ötedeki moloz yığınını seyrediyor. Eşi ile pazarcılık yaparak geçindiklerini anlatan Özen, yangında evinden geriye moloz yığını kaldığını anlattı. İlçede yaşayan oğlunun yanına sığındığını anlatan yaşlı kadın, "Her gün köye gelip taş yığınına dönen evimi izliyorum.
Burada adımımı atınca bahçeme çıkardım, nefes alırdım, çok canımız yandı. Oğlum ve gelinim, 'Gitme anne artık' diyor. Ama ne yapayım. Buralar bizim toprağımız. Herhalde bu ev yapılasıya kadar öleceğim..." dedi. Yangın başladığında evde salonda oturduklarını söyleyen Özen, "Oğlum aradı. Köyün üstünde yangın olduğunu haber verdi. Yangının köye inmesi bir anda oldu. O ateş, uçak gibi uçarmış bu ahir ömrümde onu da gördüm. Öyle bir alev indi ki köyün üstüne gündüz vakti zindan karası oldu" dedi.
ALEVLER EVİ DEĞİL HATIRALARI DA YAKTI
Adana'nın Kozan ilçesinde 10 bin dönüm ormanlık alan zarar gördü, 53 ev yandı. Kızlarsekisi Mahallesi'ndeki bu evlerden birinin sahibi olan ve gündelik işlerde çalışarak geçimini sağlayan Hüseyin (53) ile eşi Döndü Sağlam (46), bahçelerine AFAD'ın kurduğu çadırda yaşamlarını sürdürüyor.
Evleriyle birlikte tüm geçmişlerinin yandığını belirten Hüseyin Sağlam, "Ev sanki bomba düşmüş gibi harap oldu. Eşyalarımızla birlikte geçmişimiz yok oldu" dedi. Döndü Sağlam ise "Babam ben 3 yaşındayken öldü. Ondan anı olarak kalan, dikiş makinemin yanmasına çok üzüldüm. Babamın tek hatırası yok oldu" dedi.
KUR'AN-I KERIM VE TÜRBE YANMADI
Manavgat'ta Ramazan Aydın'ın evi yangında kül oldu. Aydın evi yanmadan önce ailesini, tavuklarını ve koyunlarını son anda güvenli bölgeye taşıdı. Aydın alevlerin sönmesinin ardından yanan evine geri döndü. Aydın evde sadece Kur'an-ı Kerim'in yanmadığını görünce şaşkına döndü. Değirmenli Mahallesinde yanan ormanlık alanın tam ortasında bulunan İshak Seydi Türbesi'nin de yangından zarar görmemesi dikkat çekti.
YANGINDA KAYBOLAN KÖPEĞI 4 GÜN SONRA GELDI
Manavgat'ta Kalemler Köyü'nde yaşayan Sercan Bayar (30), yangında evini, arabasını, hayvanlarını ve birçok şeyini kaybetti. Bayar'ı en çok üzen şey ise yangının başladığı esnada alevleri görüp can havliyle kaçan köpeği Aslan oldu. Bayar, alevler kontrol altına alındıktan sonra 3 gün boyunca köpeğini dağlarda aradı. 6 yıllık can dostum dediği köpeği Aslan'ın artık öldüğünü düşünen Bayar, yangının 4. günü gözlerine inanamadı.
Köpeği Aslan, kaybolduktan 4 gün gün sonra eve sapasağlam döndü. 4 gün sonra gelen Aslan'ı görünce gözyaşlarını tutamayan Bayar, saatlerce köpeğiyle oynayıp hasret giderdi. Bayar, "Artık sırtı iltihaplanmıştı, beli yoktu neredeyse. Onları temizledim, tedavi ettim. Her gün pansuman yaptım. İyileştikten sonra da bir daha gitmedi buradan. O yüzden ciğerim yanıyor. Bütün hayvanlarımın benim için farklı bir hikayesi var. Hepsine çocuğum gibi bakarım. Köpeğim 6 yıldır benimle birlikte" dedi.