İstanbul Sultangazi'de ikamet eden Namık Kemal Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü mezunu Kayserili Kübra Ağca (26) TRT'nin "Bir Fikrin Mi Var" adlı yarışmasına ağabeyinin başvurusu ile katıldı. Ağca'nın "organik hoşaf" projesi birinci olmayıp finale kaldı. Ancak adından söz ettirmeyi başardı. Ağca özellikle sosyal medyada acımasızca eleştirilerin hedefinde kaldı. SABAH'a konuşan Kübra Ağca, eleştirilere kulağını kapattığını ifade ederek şöyle dedi:
"Ağabeyim, 'Milli içecek ayrandan sonra hoşafı da yapmak lazım. Bunu da zincir haline getirelim' dedi. Gıda mühendisi olduğum için bana bu fikir enteresan geldi. KOSGEB'de iki ay girişimcilik eğitimi almıştım. Çalışmalara evde birlikte başladık. Şeker ve herhangi bir tatlandırıcı kullanmadan doğal, organik hoşafı yaptık. Şeker yerine doğal bal kullandık. Sonra programdan çağırdılar. Büyük beğeni aldı."
"Program yayımlandıktan sonra olmadık küfürler, hakaretler aldım. Bana, 'Sen ne anlarsın bilimden' diyerek hakaretler edenler oldu. İlk başlarda çok üzüldüm. Kıyafetimden dolayı da linç girişimine maruz kaldım. Hepsiyle yargı önünde tek tek hesaplaşacağım. İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nde ikinci üniversitemi okuyorum. Bu eleştiriler beni yıldırmaz. Tam tersi kamçıladı. Ailem ve arkadaşlarımdan büyük destek gördüm. Hepsine cevabımı milli içeceğimiz olacak hoşafın raflarda yer almasıyla vereceğim."
"Ben bir gıda mühendisiyim. Birkaç meslektaş arkadaşımla fikir alışverişi sonucunda organik hoşaf projesini geliştirdim. Program ticari potansiyeli olan fikirleri destekliyor. Yarışmada projeme bu açıdan önem verildi. Alzheimer çipi projesini elediğim iddiaları doğru değil. Bu tarz projelerde doğallık ve maliyet konusuna dikkat ediliyor. Hoşafı pastörize etmeden, yani doğal halini koruyarak raf ömrünü uzattığını ve lojistik gibi konularda ortaya koyduğu faydaların girişimcilik açısından değerli olması nedeniyle projem finale kadar yükseldi. Bir icat yapmadım, sadece fikrimi sundum. Yarışmada, 'Hız Ayarlı Yol Kasisi' projesi birinci seçildi. Hâlâ hakaret mesajları alıyorum."
"Amacım hoşafı Starbucks gibi zincir halinde satılan bir içecek haline getirmekti. Bunu yaparken de katkı maddesi, beyaz şeker, kimyasal prosesler kullanmadık. O yüzden organik denildi. Hoşafın ayrandan sonra ikinci milli içeceğimiz olacağından eminim. Beni eleştirenlere en iyi cevabı organik hoşafın kendisi verecek. Hatta eleştirenleri gizli gizli organik hoşaf satın alıp içerken yakalayacağımdan eminim."