Ağustos ayının sonlarına doğru yaklaşırken Muharrem ayı tarihi islam alemi tarafından araştırılıyor. Diyanet takvimine göre, 2020 Muharrem ayı başlangıç ve bitiş tarihleri belli oldu. Mübarek ayların en önemli ibadetlerinden biri olan oruç için müminler dini kaynaklardan doğru bilgi almak istiyor. İslam tarihinde bir milat ve insanlık açısından büyük manalar ifade eden Hicret, Muharrem ayında gerçekleşmiştir. Peki Muharrem ayı ne zaman hangi gün başlıyor ve bitiyor? 2020 Muharrem ayında oruç tutulur mu hangi günler tutulur?
Müslümanlar tarafından Hicri yılbaşı olarak kabul edilen Muharrem ayı 2020 tarihi belli oldu. Diyanet takvimine göre, Muharrem ayı 20 Ağustos 2020 tarihinde idrak edilecek. Aşure Günü ise bu yıl 29 Ağustos 2020 Cumartesi gününe denk gelecek.
Muharrem ayı orucu için tavsiye edilen Aşure günü ile birlikte bir gün öncesi ve sonrası olmak üzere şeklindedir. Bu yıl Muharrem ayının 10'uncu günü 29 Ağustos tarihine denk geleceğinden, 28-29 ya da 29-30 tarihlerinde oruç tutulabilecektir.
Dini kaynaklar aşure günü, öncesindeki veya sonrasındaki bir günü de katarak iki gün oruç tutulmasını öneriyor. Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı'nın resmi internet sitesinde "Muharrem ayına özgü bir namaz ve oruç var mıdır?" sorusuna aşure gününü de kapsayacak şekilde şöyle cevap veriliyor:
"Mübarek gün ve gecelerde farz, vacip hükmünde bağlayıcı özel bir ibadet şekli yoktur. Sahih kaynaklarda Muharrem ayına özel bir nafile namazın olduğuna dair herhangi bir rivayet mevcut değildir. Mübarek gün ve gecelerde kaza namazları olanların öncelikle kaza namazlarını kılmaları uygun olur. Ayrıca Kur'an okumak ve anlamak, dini eserlerden istifade etmek, zikir ve salavatla meşgul olmak da unutulmamalıdır. Muharrem ayı içerisinde oruç tutmak ise, müstehabtır. Bu ayın başında, sonunda veya ortasında yani 13, 14, 15'inci günlerinde ya da 9, 10 veya 10 ve 11'inci günlerinde oruç tutulabilir.
Resul-i Ekrem (s.a.s.) şöyle buyurmuşlardır: "Ramazan orucu dışında en faziletli oruç, Allah'ın ayı Muharremde tutulan oruçtur. Farzlar dışında en faziletli namaz da gece namazıdır." (Müslim, Sıyam, 202-203; Ebu Davud, Savm 55; Tirmizi, Salat, 212; Nesai, Kıyamü'l-leyl, 6) Muharrem ayının onuncu gününe de, aşura günü denmektedir. Resulullah (s.a.s.),"Aşura günü orucunun önceki yılın (küçük) günahlarına keffaret olacağını umarım." (Tirmizi, Savm, 48) buyurarak, ümmetine bu günde oruç tutmayı tavsiye etmişlerdir. Aşura günü oruç tutmakla ilgili olarak İbn Abbas (r.a.) şöyle anlatıyor: "Resulullah (s.a.s.) Medine'ye gelince, Yahudilerin aşure günü oruç tuttuklarını gördü. Onlara, 'Bu da ne (niçin oruç tutuyorsunuz)?' diye sordu. 'Bu, salih (hayırlı) bir gündür. Allah, o günde İsrailoğullarını düşmanlarından kurtardı. (Şükür olarak) Musa o gün oruç tuttu.' dediler. Resulullah (s.a.s.) da, 'Ben Musa'ya sizden daha yakınım' buyurup o gün oruç tuttu ve müslümanlara da tutmalarını tavsiye etti." (Buhari, Savm, 69; Müslim, Sıyam 127; Ebu Davud, Savm, 65) Hz. Peygamber (s.a.s.) döneminde Yahudiler sadece Muharrem ayının 10. (aşura) gününde oruç tuttuklarından, onlarınkine benzememesi için öncesine veya sonuna bir gün ilave edilerek oruç tutulmasını tavsiye etmiştir. Bazı rivayetlerde ise bir öncesine ve bir sonrasına ilave ederek üç gün oruç tutulmasını tavsiye etmiştir (Mütteki, Kenzü'l-ummal, VIII, 570). Bu nedenle aşura günü oruç tutulurken önemli olan aşura gününü yalnız tutmamaktır. Bir önceki veya sonraki günü ilaveyle iki gün oruç tutulabileceği gibi her ikisini de ilave ederek üç gün de tutulabilir."
Bu yıl Muharrem ayının 10'uncu günü 29 Ağustos tarihine denk geleceğinden, 28-29 ya da 29-30 tarihlerinde oruç tutulabilecektir.
Müslümanlar için bir dönüm noktası olan hicret, tarihte yeni bir sayfaya imza atmıştır. Hz. Ömer'in halifeliği döneminde hicretin gerçekleştiği gün, Hz. Ali'nin teklifiyle hicrî takvimin başlangıcı sayılmıştır. O günden itibaren de İslam âleminde 1 Muharrem hicrî takvimin başlangıcı olarak kabul görülmüştür.
İslam alemi için bir milat olan hicret; Allah'a ve O'nun Kutlu Elçisi Rahmet Peygamberine gönülden bağlılığın bir ifadesi; hakka, hakikate, ilme, ve medeniyete yapılan yolculuktur.
Hicret, Allah'ın rızası için; anadan, babadan, evlattan, maldan, mülkten hatta candan vazgeçmenin ibretli ve meşakkatli bir öyküsüdür. İslam dinin birlik bütünlük mesajlarını bütün insanlığa ulaştırmak için çıkılan kutlu yolculuğun adıdır.
Hicret, Allah yolunda fedakârlığın, yardımlaşmanın kardeşliğin zirvesidir.