Son dakika: İstanbul Teknik Üniversitesi, Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi, Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Hüseyin Toros, polar vortex ile ilgili önemli açıklamalar yaparak, " Bulunduğumuz orta enlemlerde Kuzey tarafları soğuk, Güney tarafları ise sıcaktır. Bu sistemler kendi içinde sürekli bir enerji taşır. Enerji taşımından dolayı enerji noktalarında, Kuzey Kutbu'nun yukarı seviyelerinde çok büyük girdaplar oluşuyor. Oluştuktan sonra belli bir zaman içinde gelişiyor, yükseliyor ve daha sonra zayıflıyorlar. Buradaki oluşumlara bağlı olarak hava tahminleri yapılıyor." dedi.
POLAR VORTEX TEK BAŞINA FIRTINALAR KOPARMAZ
Polar vortex hava hareketinin tek başına büyük bir etkiye sebep olamayacağını birçok faktörle birlikte değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Prof.Dr. Hüseyin Toros, "1987 yılına benzer bir kış olacak diye tahmin edenlerin dayanağı bu oluşan sistemdir. Şöyle düşünün; örneğin İstanbul'a Gebze'den yoğun bir trafik geliyor. Bu trafiğe bakarak 'İstanbul Boğazı'nda trafik sıkışacak' gibi bir tahmin yapıyorlar. Ancak bu tahminin tutması için yalnızca Gebze'deki trafiğe bakmak yetmez. Birçok parametreye bakmak gerekir. İşte tıpkı bu örnekteki gibi Polar vortex dediğimiz büyük hava hareketlerini de etkileyen birçok faktör var. Çok fazla faktör olduğu için meteorolojide de gün geçtikçe tutarlılık zayıflıyor. Yarınki havayı tahmin etmek %90 seviyesinde iken bir hafta sonrayı tahmin etmek %60 seviyesine düşüyor. 10-15 gün sonrasını tahmin etmeye çalıştığımızda ise tutarlılık daha da zayıflıyor." dedi.
"'Güçlü bir polar vortex var! Bu vortex oluşmaya devam ederse ve etkileri ülkemize kadar gelirse yoğun bir kış yaşayabiliriz' tahmininde bulunanlar yalnızca oluşan sisteme bakıyorlar." diyen Prof.Dr. Hüseyin Toros, sistemi etkileyen parametrelerin birkaçını şöyle sıraladı;
"Bu sistemlerin hepsi birbiriyle etkileşimde olduğu için geleceği tahmin etmekte yanılıyoruz."
"ADANA'DA KELEBEK KANAT ÇIRPTIĞI ZAMAN İSTANBUL'DA FIRTINA KOPAR"
Prof.Dr. Hüseyin Toros, "Sistemin oluştuğunu farz edelim. Sistemler hareket halindeler ve bizi etkileyen bu sistemler Doğu Avrupa üzerinde oluşan kuvvetli alçak basınç alanları bizi çok etkiliyor. Birçok parametreye bağlı olarak bunun şiddeti etkiler. Meteoroloji'de buna kelebek etkisi deriz. Kelebek etkisini şöyle açıklayabiliriz; Adana'da kelebek kanat çırptığı zaman İstanbul'da fırtına kopar. Meteorolojideki belirsizliği ifade etmek için kullanırız. Gerçekten tahmin etmek çok zor. Yine de orada güçlenen bir sistem var ve geçmişteki kayıtlara göre bu sistem etkili olabilir. Tutarlılığı 10-15 gün sonrası tahmin edildiği için zayıftır. Sistemler güçlenip dağılır ve devam etmezler. Sinoptik desenleri sık sık görürüz. Sibirya yüksek basınç alanı üzerinde sürekli oluşur. Bunlara bağlı olarak çok büyük girdaplar oluşur. Atlas Okyanusu üzerinde aşağılarda Azor Dinamik Yüksek Basıncı oluşur, yukarlarda İzlanda Alçak Basınç Alanı oluşur. Dünya yüzeyinde bizim bulunduğumuz enlemlerde hava girdaplar ve dalgalar halinde hareket eder. Bunlar sürekli oluşur, güçlenir ve sonra dağılır." dedi.
(Fotoğraf: İstanbul Boğazı'nın donduğu 1954 kışı)
"SİBİRYA SOĞUKLARI GELİRSE KARA KIŞ YAŞANIR"
İstanbul'daki hava değişimleri ile ilgili 2000 yıllık araştırmaların raporları hakkında açıklamalarda bulunan Prof.Dr. Hüseyin Toros "Son 2000 yıllık araştırmalara göre; İstanbul'da 40 civarında önemli kara kışlar yaşanmıştır. 28, 29 ve 1954 yıllarında yaşanmıştır. İstanbul Boğazı'nda Karadeniz'den büyük buzullar gelmiştir ve boğaz tamamen kapanmıştır. En yakın tarih ise 1987 yılıdır. 1987 yılında 4-10 Mart tarihleri arasında İstanbul'da yoğun bir kar yağışı yaşamıştık. İklimin kendi içindeki döngüsünden dolayı birçok faktöre bağlı olarak zaman zaman bu sistemler etkisini gösterir. Kutuplarda kuvvetli bir sistem oluştu diyelim bu hareket halindeyken başta topografya olmak üzere o anda dünya yüzeyinde onlarca sistem olduğu için ve bunlar kendi arasında etkileşimde olduğundan bir süre güçlenir ve zayıflar. Bu gücünü bizim ülkemizi etkileyecek şekilde devam ettirirse ve Sibirya soğukları gelirse kara kış yaşanır. Ancak bunu tahmin etmek zor olduğu için Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan tahminlerde de 'Normalin altında veya üstünde olacak' ifadesi kullanılır. 'Son bin yılın soğuğu yaşanacak' gibi tahminlerin gerçekleşme ihtimali bu nedenle belirsizdir." dedi.
(Fotoğraf: İstanbul Boğazı'nın donduğu 1954 kışı)
Prof.Dr. Hüseyin Toros, Küresel ölçekteki hava hareketlerini tahmin etmek için üye olduğumuz merkezlerin birkaçını şöyle sıraladı;
"Belli ülkelerin kullandığı sistemler gibi birçok sistem var. Bu sistemlere baktığımızda genellikle 1 hafta 10 gün arasında tahminler yapıldığını görürüz. Bir müddet sonra yapılan tahminlerde birbirlerinden ayrılırlar. Bu modeller küresel ölçekteki hava hareketlerini tahmin ederken birçok faktörü inceler."
İSTANBUL'DA ARALIK AYI İLE MART AYI SONUNA KADAR…
İstanbul için Aralık ve Mart ayı arasındaki süreye dikkat çeken Prof.Dr. Hüseyin Toros, Kara kışlar gelecek, şiddetli fırtına olacak gibi tahminler içinde en doğru tahminler Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılmaktadır. Hava tahminleri konusunda yetkili kurum MGM'dir. İstanbul için kara kış ihtimali her zaman var ancak düşük bir ihtimal olduğunu bilmek gerekir. Geçmişe bakarak yaptığımız değerlendirmelerde, İstanbul'da Aralık ayı ile Mart ayı sonuna kadar şiddetli soğukların geleceğini ve kar yağışı olabileceğini söyleyebiliriz. 1911 yılından beri İstanbul'da ölçümler yapılıyor. Buradaki verilere baktığımızda İstanbul'da son yüz yılda sıcaklık 1 derece arttı. Küresel iklim değişikliği ve şehirleşmeden dolayı arttı. Bunun olumsuz bir etkisi var. Çok kuvvetli sistemlerde bu durum etkili olmaz ancak küçük sistemlerde bu 1 derecenin sistemi hafifletme etkisi olacaktır." dedi