İzmir'de maddi imkansızlıklar ve okul yönetimiyle yaşanan problemler nedeniyle 25 yıl ara verdiği tıp fakültesinden şubat ayında mezun olduktan sonra mayıs itibariyle Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nde göreve başlayan Acil Servis Hekimi Dr. Adnan Çetin, koronavirüse yenik düştü.
25 yıl önce tıp eğitimini bırakmak zorunda kalan ama doktorluk mesleğine olan aşkını hiçbir zaman kaybetmeyen Çetin, mesleğini sadece 6 ay yapabildi. Tıp fakültesinde okuyan Zeynep Ukba Hifa (22) ile psikolog Afra Sevde'nin (29) babası olan Dr. Çetin, filmlere konu olacak hikayesi ise herkesi şaşırttı.
Ağabeyinin onca yıl aradan sonra mesleğini icra ettiği dönemde yaşamını yitirmesinin şokunu yaşadığını söyleyen Eyüp Çetin (48), "Ağabeyim neşe dolu bir insandı. Hayata her zaman pozitif bakardı. İstanbul'dan İzmir'e geldikten sonra vücudunda ağrı olduğunu söyledi ve koronavirüs testi oldu. Test sonucu pozitif çıktı. 10 gün kadar evde karantinadaydı. Bu süre içerisinde ağırlaştı. Bu arada İzmir depremi yaşandı. O da doktora gitmeyi erteleyerek, 'İlaçlarım bittikten sonra doktora gideceğim' dedi. Durumu daha da ağırlaşınca Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne gitti. Burada virüsün ciğerlerine yayılmış olduğunu öğrendik ve hemen yoğun bakıma alındı. Yoğun bakım sonrasında entübe oldu. 29 gün sonra vefat haberini aldık" dedi.
'ATEŞ DÜŞTÜĞÜ YERİ YAKAR'
Ağabeyinin tıp eğitimine son sınıftayken ara verdiğini anlatan Çetin, "Üniversite okurken son yılda rektör ile bir münakaşa yaşandı ve mahkeme süreci başladı. Bu olaylardan sonra davayı kazandı. Tekrar okula başlamak istedi ama ev geçindirmesi gerekiyordu. Sonunda yıllar sonra okumaya karar verdi ve 25 yıl aradan sonra kafasına koyduğunu yaptı. Eğitimini tamamladı ve tayini çıktı, ancak 6 aylık serüven burada sona erdi. En son görüştüğümüzde doktor arkadaşlarının koronavirüs testinin pozitif çıktığını söylemişti. Muhtemelen virüs onlardan bulaştı. Ailemden çoğu kişi bu hastalığı kaptı. Babam da ağabeyim de bu hastalık yüzünden vefat etti. Lütfen duyarlı olalım. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Allah düşmanıma bile bu acıyı vermesin" diye konuştu.
'MESLEĞİNE AŞIKTI'
Dr. Çetin'in yeğeni Esila Çetin ise "Amcam hayatı çok seven bir insandı. Hiç kimseyi kırmazdı. Bir kez olsun bana bağırdığını hatırlamam. Mesleğine aşıktı. Bana 'Doktor olmalısın, çok güzel bir meslek' diye öğüt verirdi. 50 yaşındaydı, her yerde ders çalışırdı. Birlikte hep kütüphaneye gidiyorduk. Yaşamayı çok severdi. Örnek alabileceğim tek kişi odur. Adalet bölümünü okumak istiyordum ama sağlık bölümüne geçmeye karar verdim. Hemşire olmak istiyorum. Amcam, 'Bir kıza en çok yakışan meslek hemşireliktir' derdi. Ben önce kendim, sonra onun için okuyacağım. Bir kez hastanede amcamla birlikte kanser hastalarının önünden geçiyorduk. Herkes mutsuzdu ve ağlıyordu. Amcam oradan şarkı söyleyerek, zıplayarak geçti. Herkes gülmeye başladı. Mesleğine adeta aşıktı. 25 yıllık arada kuryelik de yaptı, evlere boyacılığa da gitti. Her işi azimle yapardı. Zorluklarla okudu ama amcam bunu başardı" ifadelerini kullandı.