Hey güzel Allah'ım neden böyle, neden? Bu işte çok büyük bir tatsızlık var ama ne? Büyümek suç mu? Büyüsen de kurallara uymamak çocukluk mu? Biz böyle devam etsek olmaz mı? Kızarlar mı? Şu halimize bak; 30'luk beş kız (kadın demeye kalemim varmıyor), çıtırlar gibi tepiniyoruz. Nerdeyiz? Ben ve kızlar tabii ki Kuruçeşme Arena'da Maroon 5 konserindeyiz. Üstelik konserden iki saat önce... Hızımızı alamasak sabahtan kapıda kamp bile kurardık ya neyse. ¨Neden Maroon 5? ¨gibi saçma bir soruyla karşılaşırsak cevabımız net! Müziklerine bayılıyoruz; biraz Rock, biraz Pop, üstüne Funk ve R&B'nin müthiş karışımı onlar. Tabii sadece müzikleriyle kalmıyoruz, solist Adam Levine'in hastasıyız, ona geberiyoruz. Şimdi biz erkenden gittik ya, gecenin en şanslısı bendim. Ben ve arkadaşımın kızı Yağmur. Yanlış anlamayın Yağmur 13 yaşında ben 31. İkimiz de aynı adamda birleşiyoruz. Hadi Yağmur'un aklını kaçırma hali anlaşılabilir de benimki pek normal sayılmaz. Dışardan görenler öyle diyor yani. Konserden hemen önce kulise grip ekiple tanışıyorum. Allah beni davul etsin, o kadar coolum ki... İçimde fırtınalar kopuyor, ben Amerika'dan arkadaşımın arkadaşı gelmiş rahatlığıyla elimi uzatıp ¨Hi guys¨demek suretiyle tek tek ellerini sıkıyorum.
ÇOK COOLUM ÇOK...
O sırada Adam Levine sağ kolumdaki 'special edition' dövmemi görüyor, ¨Vaaay şahane¨ çekiyor, diğerleri de fark edip dövmeme ve mavi ojelerime övgüler yağdırıyorlar. Bak ben hâlâ coolum. ¨Haaaa evet, güzel, sağolun çocuklar, abartmayın ¨ gibisine birşeyler geveleyip geçiştiriyorum. Ne yapayım, kafa gitti mi tümden gidiyor bende. Kuruçeşme Arena'da çekmiyorum demek ki. Sonra aralarına girip fotoğraf çektiriyorum. Maroon 6, yessss! Bu arada tüm BKM ekibi Maroon 5 elemanlarını yere göğe koyamıyorlar. Hepsinin ortak fikri; bugüne kadar konsere gelen en tatlı, en kibar, en düzgün insanlar oldukları. Konsere yarım saat kala benim altın kızları marine olsunlar diye yatırdığım sahne önündeki yerime geçiyorum. Valla bir gram yalanım yok, sahne önünde genç kız patlaması yaşanıyor. Yaşlar 13-15 arası (15 buçuk yok!), hepsinin kafalarda ışıklı taçlar (çıtırlıktan sebep, grup psikolojileri zirvede), çığlık kıyamet içinde birbirlerini kameraya alıyorlar, twitter'a, facebook'a çektikleri fotoğrafları gönderiyorlar. Yani göndermek için debeleniyorlar.
BÜYÜMEK İSTEMİYORUZ
Bu arada Turkcell'e konser alanında çekmediği, bir tutam network'ü bizden esirgediği ve 18 bin kişinin saçını başını yolmasına sebep oldukları için teşekkürü bir borç biliyorum. Neyse... Ve bu 13-15 miting alanında biz beş 30'luk abla en öndeyiz. Konser başlıyor avaz avaz bağrıyoruz. Yerimizde duramıyoruz ve bir anda kendime geliyorum; ¨Kızlar farkında mısınız, şu alanda bizden başka 30'luk vatandaş yok.¨ İşin en komiği; hiçbirimizin umrunda bile değil. Bize ne! Bize ne! Biz böyle kalmak istiyoruz, herkes gibi büyümek, koca kadın olmak istemiyoruz. Avazımız çıkana kadar şarkı söylemek, konserlerde ezilme tehlikesiyle burun buruna gelsek bile en önlere koşmak, yeni ne varsa takip etmek, evimizin sorumlu ve de sorunlu kadını olmamak istiyoruz. Hayran olmak, merak etmek, birşeylerin peşinden koşmak, kızkıza eğlenmek, yakalamak, yakalayamamak, yeniden denemek, kafayı duvara çarpmak, baştan başlamak, paşa keyfimizi başköşeye koymak istiyoruz. Büyümek başka türlü bir şeyse ııııh! Valla biz onu beceremiyoruz. Teşekkürler BKM, 2011 konser sezonu açılmıştır. Maroon 5 candır.