Anadolu 7. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanık Muharrem Eralp getirilirken, tutuksuz sanık Bayram Eralp katıldı. Duruşmada sanığın kardeşleri Murat Eralp ve Meryem Eralp mağdur olarak yer alırken taraf avukatları da hazır bulundu.
Tutuklu sanık Muharrem Eralp savunmasında 2015 yılında maktul Ayşegül Aktürk'ün çocuklarıyla birlikte oturduğu mahalleye taşındığını, taşınmasına yardım ettiğini ve bu şekilde maktulle tanıştığını söyledi. Muharrem Eralp savunmasında "Ben bu süre zarfında kendisine Ayşegül Abla diyerek hitap ediyordum. Ayşegül Abla sürekli evinden işine işinden evine gidiyordu. Zamanla samimiyetimiz arttı, ben onun çocuklarından birini okula birini de spora yazdırdım. Çocuklarla birlikte spora gidiyorduk, bahçelerinde çay içmişliğimiz, mangal yapmışlığımız var. Bir süre sonra arkadaşlığımız sevgililiğe dönüştü" dedi. Sanık Muharrem Eralp zamanla maktul ile arasının bozulduğunu öne sürdü.
"SÖYLEDİĞİ ŞEYE ÇOK ÜZÜLDÜM"
Olay günü maktul Ayşegül Aktürk'ün bahçesine gittiğini ve maktulün kendisini görünce irkildiğini ifade eden sanık "Maktul 'Benim peşimi bırak. Ya ben seni geberteceğim ya da kendin kendini gebert' tarzında konuştu. Ben söylediği bu şeye çok üzüldüm. Bu şekilde konuşmaya devam edince o esnada bahçe duvarının yanında bulunan bölmede bulunan bıçağa gözüm takıldı. Oraya doğru hamle yapıp bıçağı elime aldım. Yanına geldiğimde kendisi irkilmişti" dedi.
"BIÇAKLA ONUN ÜZERİNE DÜŞTÜM"
Sanık Muharrem Eralp savunmasını şu şekilde sürdürdü: "Hala ona benim ölmemi isteyip istemediğini sordum ve sonrasında sağ elime aldığım bıçakla sol bileğimi kestim. Bıçağı kalbime doğru saplayıp ölmek istedim, gözüm kapalıydı. Ben bileğimi kestikten sonra maktul bana durumu engellemek için sarıldı. Benim gözüm kapalıydı, kendimden geçmiş bir haldeydim. Ben o esnada hamleleri kendime yaptığımı düşünüyordum, o esnada kaldırım gibi bir şeyin üstündeydik. Kendisi bir anda sırt üstü yere düştü. Ben de elimle bıçakla onun üzerine düştüm. Sonra kalktığımda onun kanlar içinde olduğunu gördüm. O an kardeşlerim Meryem ve Murat koşarak benim yanıma geldi. Sonra kalkarak yine bıçakla kalbime hamle yapmaya çalıştım. Bana engel oldular."
"SAÇ TELİNE ZARAR GELMESİNİ İSTEMEZDİM"
Sanık bu olayların yaşandığı için pişman olduğunu iddia ederek müştekilerden, çocuklarından ve mahkeme heyetinden özür dilediğini söyledi. Sanık Muharrem Eralp, "Ben onun saçının teline dahi zarar gelmesini istemezdim. Onu tehdit ettiğim yazılmış, ben bunları kabul etmiyorum" dedi.
"ÇOCUKLARIM SÜTTEN ÇIKMIŞ AK KAŞIKTIR
Tutuksuz sanık Bayram Eralp ise savunmasında sabah uyandığında 3 çocuğunun ve bir kadının kanlar içinde yerde yattığını gördüğünü, sebebini anlamadığını öne sürdü. Sanık Bayram Eralp "Ben bahçede yürürken orada bulunan bıçağın üstüne yanlışlıkla bastım. Ben de o esnada yerde bulunan bıçağı fark ettim, kimseye bir zarar gelmesin düşüncesiyle komşumuz Yunus Emre'ye 'Al bu bıçağı biraz uzaklaştır' diyerek verdim. O da bıçağı bahçenin biraz ilerisine götürmüş, polisler gelince teslim etmiş" şeklinde konuştu.
Sanık Bayram Eralp "Ben çocuklarımın hepsini okuttum, üniversite okudular. Benim sülalemde hiçbir suça karışmışlık yoktur, çocuklarım sütten çıkmış ak kaşıktır" dedi.
Mağdur Murat Eralp ve Meryem Eralp kardeşi olan Muharrem Eralp'in intihar etmeye çalışırken kendisini ve Ayşegül Aktürk'ü yanlışlıkla bıçakladığını öne sürdü.
TUTUKLULUK HALİ DEVAM ETTİ
Avukat beyanlarının alınmasının ardından mahkeme, sanık Muharrem Eralp'in tutukluluk halinin devamına karar vererek eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
"BU DÜNYADA EN BÜYÜK CEZAYI ALMASINI İSTİYORUM"
Duruşmadan sonra adliye önünde açıklama yapan Ayşegül Aktürk'ün ağabeyi Rıfat Aktürk, "Kardeşim çocuklarının önünde hunharca katledildi. Kardeşim 17 yerinden bıçak darbesi almış. Karıncayı bile incitmeyen bir kızdı. Katil çok saçma bir savunma yaptı. Onun bu dünyada en büyük cezayı almasını istiyorum. Öbür dünyada bu ve bunun gibi insanların ne yapacağını çok merak ediyorum. Kardeşimin çocukları benim yanımda. Psikolojik destek görüyorlar. Bu olayı defalarca rüyalarında gördüler. Bundan sonra onlar için ayakta kalmaya çalışacağım. İnşallah mahkeme bu sapığa, bu katile en ağır cezayı verirler" dedi.
BİRDEN FAZLA KEZ YALAN SÖYLEDİ
Aktürk ailesinin ve Önce Çocuklar Ve Kadınlar Derneği'nin avukatı Ayten Bademci ise, "Sanık soruşturma aşamasında verdiği ifadeden dönerek bambaşka bir hikaye anlatmaya başladı. Birden fazla kez yalan söyledi. Ayşegül Aktürk ile arasında gönül ilişkisi olduğunu iddia ediyor. Ancak buna ilişkin bir delil bulunmuyor. Bunun tersi olarak tanıklar sanık maktulü uzun zamandır rahatsız ettiğini ve tasarlayarak öldürdüğünü anlatmışlardır" diye konuştu.
İDDİANAME
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede Muharrem Eralp'in (29) 5 Haziran 2020'de sabah saatlerinde Ayşegül Aktürk'ü(36) ikamet ettiği binanın önünde göğüs, karın, sırt kısmından bıçak darbesiyle öldürdüğü anlatıldı.
Sanık Muharrem Eralp'in babası Bayram Eralp'in de bu sırada oğlunun yanında olduğu belirtilen iddianamede sanık Muharrem Eralp'in Ayşegül Aktürk'le gönül ilişkisi yaşamak istediği fakat maktulün bu ilgiden rahatsız olduğu kaydedildi.
Ayrıca iddianamede sanık Bayram Eralp'in olay sırasında kullanılan bıçağı yok etmek amacıyla komşusuna vermek suretiyle delil karartma suçunu işlediği vurgulandı.
İddianamede sanık Muharrem Eralp'in Ayşegül Aktürk'ü "Seni başkasına yar etmem" diyerek tehdit ettiği, 2 adet bıçak taşıdığı, sık sık rahatsız ettiği gerekçe gösterilerek "Tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılması istendi.
İddianamede olayda sanık Muharrem Eralp'in kardeşleri Murat Eralp ve Meryem Eralp'i de yaralandıkları hatırlatarak sanık Muharrem Eralp'in iki kişiye karşı "Kasten yaralama" suçundan 2 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması isteniyor.
Sanık Bayram Eralp hakkında ise "Suç delillerini yok etme, gizleme, değiştirme" suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep ediliyor.