Mübarek Kurban Bayramı coşkusu yaşanırken kurban kesildikten sonra kılınan namaz merak ediliyor. Kurban kesen kişi Allah'ın verdiği nimete şükür olarak iki rekât nafile namaz kılabilir. Kurban namazı diye bir namaz olmamasıyla beraber kişi dilerse şükür namazı kılabiliyor. Buna göre; Kurban kesildikten sonra kılınan namaz nedir, kılınan namaza nasıl niyet edilir? Kurban kesilince namaz nasıl kılınır, kaç rekattır?
Diyanet İşleri Başkanlığı'nda yer alan bilgilere göre, esas olarak kurban namazı diye bir namaz yoktur. Bu namazın dinî bir gereklilik olduğu inancı veya kanaati yanlıştır. Ancak kişi nafile namaz kılınması mekruh olmayan bir vakitte, sebepli veya sebepsiz dilediği kadar nafile namaz kılabilir. Kurban kesen kişi de böyle bir ibadeti yapma imkânına kavuştuğu için Allah'ın verdiği nimete şükür olarak iki rekât nafile namaz kılabilir.
Kurban Bayramı süresi içerisinde belirli olan bazı hayvanların kesilmesi ile birlikte bu etlerin yardıma muhtaç olan kişilere dağıtılması gerekir. Kurban ibadeti gerçekleştirilirken de dikkat edilmesi gereken çok sayıda detay bulunur. Kurban ibadetinin gerçekleştirilmesinden sonra kurban namazı şeklinde olan bir namaz bulunmamaktadır.
Kurban kesen bireyin de minnetini ifade edebilmesi amacı ile kıldığı şükür namazı bulunmaktadır. Kurban kesen birey, Allah'ın vermiş olduğu nimetlere karşı şükretmek için iki rekat olan nafile namazı kılabilmektedir. Şükür namazı iki rekat şeklinde kılınmaktadır. Namaz eda edilir iken secde esnasında Allah'a da şükredilmektedir. Namaz esnasında da bol bol dua edilmektedir. Şükür namazı esas olarak Allah tarafından verilmiş olan tüm nimetlere şükretmek amacı ile kılınmaktadır. Şükür namazının da başlıca kuralları bulunmaktadır.
Kurban sonrası şükür namazı iki rekat olarak kılınır. Namaz esnasında secde ederken Allah'a şükredilir ve bol bol dua edilir. Allah'ın verdiği nimetlere şükür için kılınan bu namazın ardından tesbihat ve duada bulunmak da önemlidir.
Şükür namazı ve şükür secdesi sünnet kabul edilir. Kurbanın ardından kılınan şükür namazı da dinimizde şart değildir, dolayısıyla bu namazın farzı da yoktur. Bu namazın dinî bir gereklilik olduğu kanaati yanlıştır.