Konya'da konuşma ve işitme engelli Göksel Kızıltaş'ı 8 yerinden bıçaklayarak öldürüp, boş araziye atan kendisi gibi konuşma ve işitme engelli arkadaşları Durmuş Karacaoğlu ve Mehmet Atay hakkında 'fikir ve eylem birliği içinde kasten adam öldürme' suçundan iddianame düzenlendi. İfadesinde Kızıltaş'ı kendisinin öldürdüğünü itiraf eden Mehmet Atay, "Göksel bana hakaret etti. Bende sinirlenip yanımdaki bıçakla öldürdüm. Göksel'i bıçakladıktan sonra bıçağı yıkayıp, olay yerine yakın bir yere fırlattım" ifadelerinde bulunduğu öğrenildi.
Öldürülen Göksel Kızıltaş
Olay, geçtiğimiz 26 Haziran tarihinde merkez Selçuklu ilçesine bağlı Tepekent Mahallesinde yaşandı. Ailesi tarafından kayıp ihbarında bulunulan konuşma ve işitme engelli Göksel Kızıltaş'ın cesedi Kadınhanı yolu üzerindeki Arastoras mevkisinde bulundu. Bunun üzerine çalışma başlatan jandarma ekipleri, Kızıltaş'ın kayıp olduğu gece birlikte olduğu Mehmet Atay ve Durmuş Karacaoğlu'nu gözaltına aldı. Sorgularında cinayeti itiraf eden şüpheliler çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.
Şüpheliler Durmuş Karacaoğlu, Mehmet Atay
"ÖLDÜRDÜKLERİ ARKADAŞININ EVİNDE ÇAY İÇMİŞLER"
Savcılık tarafından yürütülen soruşturma tamamlandı. Şüpheliler hakkında 'fikir ve eylem birliği içinde kasten adam öldürme' suçundan hazırlanan iddianame Konya Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianame ifadelerine yer verilen Mehmet Atay, cinayeti kendisinin işlediğini ifade etti. Atay, "Gezmek amacıyla araç kiraladıktan sonra Göksel Kızıltaş konuşmak için beni köye çağırdı. Daha önce Göksel ile aramızda alacak-verecek meselesi nedeniyle tartışmamız oldu. Bu nedenle tedbir amaçlı bıçak satın aldım. Arkadaşım Durmuş Karacaoğlu ile birlikte Tepekent'e gittim. Göksel'lerin evinde annesi ile birlikte oturup çay içtik. Göksel'in canım sıkıldı gezmeye gidelim demesi üzerine evden çıktık. Göksel'in tarifi ile Kadınhanı ilçesi yolu üzerindeki bir yere gittik. Göksel ile birlikte araçtan indik. Ancak Durmuş araçtan inmedi. Dere yatağına indiğimizde aramızda tartışma başladı. Göksel bana hakaret etti. Bende sinirlenip yanımdaki bıçakla öldürdüm. Göksel'i bıçakladıktan sonra bıçağı yıkayıp, olay yerine yakın bir yere fırlattım. Araçla olay yerinden ayrılırken kaza yaptık. Durmuş ile birlikte yürüyerek köye gittik. Köydekilerden yardım isteyip çekici çağırdık. Durmuş çekici ile birlikte köyden ayrıldı. Durmuş'un Göksel'in öldürülmesi ile bir ilgisi yoktur."
"ÜZERİNDEKİ KANIN BURNUNDAN GELDİĞİNİ SÖYLEMİŞ"
Durmuş Karacoğlu ise ifadesinde, "Bir süre Göksel'in evinde oturduk. Otururken Göksel ve Mehmet alacak-verecek meselesi nedeniyle tartıştılar. Bir süre sonra dışarı çıktık. Araçla bilmediğim bir yere gittik. Mehmet, Göksel ile bir şeyler konuşacağını söyleyip benim araçta kalmamı istedi. Mehmet ile Göksel araçtan indiler. Karanlık olduğu için nereye gittiklerini görmedim. Bir süre sonra Mehmet tek başına geri döndü. Telaşlı bir şekilde araca bindi. Göksel'i sorduğumda Göksel gitti diye cevap verdi. Telaşlı olması nedeniyle kaza yaptık. Yardım istemek için köye doğru yürüdükleri sırada Mehmet'in kıyafetinde kan gördüm. Kanın ne olduğunu sorduğumda burnunun kanadığı söyledi. Daha sonra araç çekici ile çekildi ve bende onunla birlikte Konya'ya döndüm. Kiralık aracı teslim etmeden önce araçta bir telefon buldum ve telefon sürekli çalıyordu. Ben telefona cevap vermedim. Telefonun Mehmet Atay'a ait olduğunu düşündüm. Mehmet Atay'ın telefonu kendisine ait olduğunu söyledi. Bende onun aradığını düşündüm. Telefonu da Mehmet'e teslim ettim. Göksel kaybolduğu haberini öğrenir öğrenmez Mehmet Atay'ın Göksel'e bir şey yapmış olabileceğini ve Mehmet'e teslim ettiğim telefonun Göksel'e ait olabileceğini düşünüp durumu jandarmaya bildirdi. Suçlamaları kabul etmiyorum" dediğini ifade etti.
ÇELİŞKİLİ İFADELERDE İDDİANAMEDE YER ALDI
Soruşturma savcısı iddianamede şüphelilerin çelişkili beyanlarına da yer verdi. İddianamede Mehmet Atay'ın bir ifadesinde Göksel'i öldürdüğünü Durmuş'a söylemediğini bir diğer ifadesinde ise Durmuş'a Göksel'i öldürdüğünü söylediği belirtildi. Durmuş Karacaoğlu'nun aracı teslim ederken araçta bir telefon bulduğunu ve bu telefonu Mehmet Atay'a ait olduğunu düşünüp ona teslim ettiğini söylediği, ancak daha sonra Göksel'in kayıp haberini aldıktan sonra telefonun Göksel'e ait olduğunu anladığını, Mehmet Atay'ında Göksel Kızıltaş'a ait telefonu olay günü hiç görmediğini, telefonun nerede olduğunu bilmediğini sözlerine yer verildi. Ayrıca Göksel Kızıltaş'ı öldürdüğünü belirten Mehmet Atay'ın olay yerine attım dediği bıçağın olay yerinde bulunamadığı evinde yapılan aramada valiz altında ucunda lekeler olan bıçağın bulunduğu da kaydedildi.
'TEK BAŞINA ÖLDÜRMESİ HAYATININ OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI'
İddianamede öldürülen Göksel Kızıltaş'ın vücudunda 8 bıçak darbesinin olduğu ve bunların 6'sının da tek başına öldürücü olduğu belirtildi. İddianamede, "Mehmet Atay'ın Göksel Kızıltaş'ı sırf kendisine hakaret ettiği nedeniyle 8 bıçak darbesiyle tek başına öldürmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı, şüphelilerin beyanları arasında çelişkilerin bulunduğu, Mehmet Atay'ın ifadelerinin Durmuş Karacaoğlu'nu korumaya yönelik olduğu bu suretle itibar edilmediği şüphelilerin fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek Göksel Kızıltaş'ı öldürdüklerine dair yeterli şüphe oluşmuştur" denildi.