Anne ve baba olmaya hazırlanan adaylar bebeklerinin cinsiyetini öğrenir öğrenmez bebek isimleri arayışlarına başlıyor. Bazı adayların aklında bu isim hazır olsa da büyük bir çoğunluğu kararsızlık içerisinde kalıyor. Tam da bu anda kız çocuğu olacak kişiler çevresindekilerden tavsiye almasının yanı sıra internet üzerinden de kız bebek isimleri arayışına başlıyor. Modern, popüler ve farklı isim arayışları içerisine girenler için tek tek en popüler kız isimleri derledik. Belki de bu haberimizi okuduktan sonra evladınıza vereceğiniz isimi bulacaksınız ve artık o dünyaya gelmeden ona adıyla sesleneceksiniz.
KIZ İSİMLERİ - 2018
Daha önce hiç duymadığınız en güzel ve farklı kız isimleri hakkında önerileri görebilmek için hemen bir sonraki sayfaya ilerleyip kız bebek isimleri seçeneklerine ulaşabilirsiniz.
A
Açelya: Funda gillerden çok renkli çiçekler açan bitki
Adalet: Doğruluk, zulmetmeme, haksızları terbiye.
Adniye : Salih, Cennetlik.
Afitab : Güneş ışığı.
Ahenk: Uyum
Ahsen: Çok güzel
Ahu : Ceylan, maral.
Akasya: Güzel kokulu süs bitkisi
Akgün: Parlak gün, uğurlu gün, ışıklı gün
Akşın: Beyaz tenli kadın
Ala: Ela karışık renkli, Alaca renkli
Aleda: Nazlı, kaprisli
Aleyna: Bizim üzerimize olsun
Alara: Kırmızı süs
Alçin: Kızıl renkli küçük bir kuş
Algın: Birine gönül vermiş, vurgun, tutkun
Alım: Gözü gönlü çelen güzel
Amine : Korkusuz.
Andaç: Anılar, hatıralar
Anıl: Başkaları tarafından sözü edilen
Arzu : İstek, hasret. İstenilen beğenilen kadın.
Arya: Operada sanatçının orkestra eşliğinde söylediği uzun şarkı
Asena: Dişi kurt, güzel kız
Asiye : Direk, acılı kadın.
Asya: Dünyanın en büyük kıtası
Aslı : Temelli, köklü.
Aslıhan : Han soyundan olan.
Asu: Azgın, huysuz, isyan eden. Afacan
Asuman: Gökyüzü
Atiye : Bağış, verme, iyilik.
Atıfet : Bir sebebi bulunmadan duyulan sevgi.
Ayben: Ben ayım anlamında
Aybike: Ay gibi güzel kız
Aycan: Ay gibi sevilen, aydınlık can
Ayça: Yay biçimindeki ay, hilal
Ayda: Dere kıyılarında yetişen bir bitki
Aydan: Güzelliğini aydan almış, ay gibi parlak ve güzel
Ayfer : Ay ışığı.
Aygün: Hem ay hem gün
Aykal: Ay gibi parlak ve ışıklı kal
Ayla : Kadın, eş hanım.
Aylin : Ayın çevresinde görülen ışıklı daire, hale.
Aynur : Ay gibi parlak.
Ayperi : Peri gibi güzel.
Aysar: Ayın evrelerine göre huyu değişsen kimse
Ayşe : Bolluk içinde rahat yaşayan.
Ayşegül : Güleç, gül gibi renkli, canlı ve rahat ömür süren.
Ayşen : Neşeli, parlak, sevimli.
Ayşıl: Ay Işığı
Ayşin, Ayşim: Parlak ışık saçan
Ayten: Güzel bir tene sahip olan
Azimet : Gidiş. Takva yolunu seçen.
Azra : Üstünde hiç yürünmemiş kum; Yeni yetme kız
B
Bade: Aşk, kutsal sevgi
Bahar: Yazla kış arasında olan mevsim. Güzellik, gençlik çağı
Balın: Yar, sevgili
Banu : Ev kadını, prenses, hanımefendi
Başak: Ekinlerin tanelerini taşıyan baş kısmı
Begüm : Saygı değer kadın, hanım.
Behin: İyinin iyisi
Belgi: İşaret
Belgin: Kesin, eksiksiz beliren
Belkıs: Hz. Süleyman zamanındaki Saba melikesinin adı
Belma: Uysal, sakin
Belur: Billur, billurdan olan
Benan : Parmakla gösterilecek kadar güzel; parmak uçları
Bennur: Işık Saçan
Bengi : Sonsuz, tiryaki.
Bengisu: Ölümsüzlük suyu
Berat : Yapılan hayırlı bir iş yüzünden affetmek üzere verilen karşılık.
Beren : Kuzu.
Berfu: Kar tanesi
Beria: Olgunluk ve güzelliği ile üstün olan sevgili
Bergüzar: Anılmak için verilen şey, andaç
Beril: Zümrüt
Belen: Bel, geçit; İki dağ arasından geçen yol
Beliz: İşaret, iz, alamet
Beril: Zümrüt
Berin: Manen çok yüksek, yüce yaradılışlı.
Berna: Bağlı, bağlanmış; Genç, körpe, delikanlı
Berrak: Keskin, kesici
Berire: İhsan sahibi, sadık.
Berna: Genç, cesur, civan.
Berfu: Kar tanesi
Besamet : Güler yüzlü.
Beste: Bir müzik parçasını oluşturan ezgilerin tümü
Betigül : Gül gibi kokan mektup.
Betül : Erkeklerden çekinen, ibadete düşkün, namuslu ve çok temiz kadın. Hazret-i Fâtıma ve Hazret-i Meryem'in unvanı.
Beyhatun : Hakanın hanımı.
Beylem : Çiçek demedi, buket, sunuş.
Beyza : Çok beyaz, çok temiz, parlak.
Bige: Evlenmemiş, çocuk doğurmamış olan. Sultan
Bihter: Daha iyi, en iyi
Bilge : Bilgisiyle davranışları birbirine uyan.
Bilgehatun : Derin bilgi sahibi kadın.
Billur: pek duru, pürüzsüz
Biray: Ay gibi tek, eşsiz
Birgül : Tek ve benzersiz gül.
Biricik: Bir tane, tek, emsalsiz
Bingül: Gülü bol, gül bahçesi
Buket : Demet, çiçek demedi.
Burçak : Taze dal, filiz.
Burçin : Dişi geyik.
Burcu : Güzel kokan.
Buse: Öpücük
Büge: Bent, su bendi.
Büşrâ: Müjde, sevinç, hayırlı haber. Acele, çabuk
C
Canan: Sevgili, dilber, gönül verilen. Tasavvufta Allah.
Canay: Ay gibi temiz
Candan: İçten, gönüldensin
Candaş: Candan, değerli dost
Caneda: İçten, sevimli kişi
Cangül : İç açıcı.
Cansel: Hayat veren su
Cansın: İçten,
Cansu: Can suyu. Hayat veren su
Cavidan : Sonsuz, ölümsüz, ebedi.
Cemre: Ateş parçası, kor; Şubat ayında bir hafta arayla hava, su ve toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişi
Ceren: Çok hızlı koşan, gözlerinin güzelliği ile ünlü, ince bacaklı, zarif hayvan; ceylan
Cevza: İkizler burcunun eski adı
Ceyda : Yararlı, herkese iyilik yapan.
Ceylan : İnce biçimli, güzel gözlü bir geyik cinsi.
Cihanfer: Cihanı aydınlatan çok güzel kadın.
Ç
Çağ: Belli bir özellik göz önünde bulundurularak ele alınan zaman dilimi
Çağla: Bademin taze yemişi
Çiğdem: Akdeniz çevresinde yetişen çok renkli kır bitkisi
Çilen: Hafif yağan yağmur, çisenti.
Çiler: Şarkı söyleyen, şakıyan
Çiselen: Çiseleyen yağmur damlası
Çisil: İnce ince yağan yağmur
D
Damla: Yağmur ya da bir sıvının çok küçük yuvarlak biçimli parçası
Defne: Yaprakları güzel kokan bitki
Demet: Çiçek bağlamı, deste
Deren: Toplayan, düzenleyen, pekiştiren
Derin: Sığ olmayan
Derya : Deniz, çok bol, pek çok.
Deste: Bağlam, demet
Destegül : Gül demeti, çiçek buketi.
Devin: Hareket, kımıldanış
Dicle : Büyük ırmak. Irak'ta denize dökülen bir nehir.
Didar : Yüz, çehre, suret, görüş, göz, görme gücü.
Dide: Göz, göz bebeği
Didem: Gözüm gibi sevdiğim, sevgilim
Dila: Gölümü çalan
Dilan: Gönüllerce olan, yürekler dolusu
Dilara : Gönül alıcı, sevgili.
Dilan: Gönüllerce olan, yürekler dolusu.
Dilay: Gönle ışık saçan, ay kadar güzel.
Dilber: Güzel, sevgili, gönül çekici.
Dilbeste: Gönül bağlamış, âşık.
Dildade : Gönül vermiş, düşkün, tutkun.
Dildar: Gönlü hüküm altında tutan sevgili.
Dilde: Ünü bir tarafa yayılmış, herkesin konuştuğu, herkesin dilinde olan kimse
Dilek: İstek, rica, arzu
Dilhan: İçten ve yürekten konuşan
Dilrüba : Gönül kapan, herkesi kendine bağlayan.
Dilsafa : Gönlü ferah kedersiz.
Dilşad : Gönlü sevinçli, yüreği şen.
Dilşah: Gönül şahı, sevgili, sultan
Dilşikâr : Gönül avlayan, kendine bağlayan.
Dora: doruk, zirve
Doğay: Ayın yeni doğuş hali
Doğu: Güneş'in doğduğu yön
Dolunay: Ayın tam yuvarlak olduğu an
Duru: Saf, berrak
Duygu: Kişi, olay ve nesnelerin bireyin iç dünyasında uyandırdığı izlenim
Duygun: Duygulu, hassas, hisli kişi
Dürre: İnci tanesi
E
Ebru : Kaş
Ece: kraliçe
Ecmel: Çok güzel
Eda : Tavırları hoş, nazlı.
Efil: Rüzgar, dalgalanma
Efser : Taç.
Efsun: Büyü, sihir
Ege: Türkiye'nin batısında yer alan deniz ve bölge
Ela: Sarıya çalar kestane rengi.
Elif : Arap alfabesinin ilk harfi, dost, tanıdık.
Eliz: El izi
Elvan: Renkler, çeşitler
Emel : Güçlü arzu, umulan şey.
Erem: Cennet
Erçil: Doğru, inanılır, güvenilir kişi
Erda: Beyaz karınca
Erna: Şen şakrak
Erva : Çok güzel, son derece cesur ve yiğit adam.
Esen: Sağlıklı, salim
Esim: Rüzgarın esmesi
Esma : İsmi olan.
Esra : Gece yolculuğuna çıkan.
Eva: Havva, yaratılan ilk kadın
Evin: Bir şeyin içindeki öz; Buğday tanesinin olgunlaşmış içi, özü
Eylül: Son baharda bir ay adı
Ezgi: Melodi, şarkı, türkü
F
Fatma (Fatıma) : Kendisi ve nesli Cehennem ateşinden kesilmiş.
Fazilet : Erdem, iyi huyların ve üstün vasıfların hepsi.
Ferah: Aydınlık, iç açıcı
Ferda: Gelecek zaman, yarın; Kıyamet
Ferdiye: Tek ve eşsiz.
Ferah: Bol, geniş, neşeli, açık.
Feray : Parlak, aydınlık ay.
Ferhan: Sevinçli, gönlü hoş
Ferhunde : Uğurlu kutlu.
Feri: Köke değil dallara ait olan. İkinci derecede olan.
Feride: Eşi benzeri olmayan, tek. Çok değerli inci
Feriha : Sevinçli, ferah.
Ferihan : Razı, hoşnut, sevinçli.
Ferişte : Melek.
Ferzane : Hakim, filozof, bilgin, âlim.
Feza: Boşluk, uzay
Feris: Şık, zarif
Ferzin: Kraliçe
Feyza: Bolluk, çokluk, bereket. Taşkın
Fidan: Yeni yetişen ağaç
Figen : Çiçek demeti, gölge eden.
Fitnat : Zihin açık, çabuk kavrayışlı.
Firdevs : Sekiz Cennetten biri, altın ve gümüştendir.
Firuze: Mesut, mutlu
Fulya : Güzel kokulu bir nergis.
Füruzan : Çok parlak, aydınlık, parlayan, nurlu.
Füsun : Büyü, sihir, efsun.
Füsünkâr : Büyüleyici güzel.
G
Gaye: Amaç, erek
Gazal : Geyik, ceylan, ahu.
Gazel: Konusu daha çok sevgi ve içki olan manzume
Gece: Gün batımından ağarmasına kadar geçen süre
Gerçek: Yakıştırma ve ya yalanı olmayan
Gönül : Kalb.
Gökben: Ben gökyüzü
Gözde : Göze girmiş, bir büyüğün sevip beğendiği.
Gözen: İlgi çekici, samimi; sulak yer; pınar
Güher: Cevher
Gülbanu: Gül hanım.
Gülberk : Gül yaprağı.
Gülbin : Gül fidanı, gül dalı, gül bahçesi, güllük.
Gülbiz : Gül saçan, gül serpen.
Gülçehre : Gül yüzlü, yüzü gül gibi hoş.
Gülcemal : Yüzü gül gibi güzel.
Gülçiçek : Gül gibi taze, çiçek tazeliği taşıyan.
Gülçin : Gül toplayan, gül derleyici.
Güldemet : Gül buketi, gül demeti.
Gülfam : Pembe, gül renginde.
Gülfem : Gül dudaklı, gül ağızlı.
Gülfer : Gül gibi parlak.
Gülfeşan : Gül saçan.
Gülfidan : Gül gibi genç.
Gülhiz : Gül yetiştiren.
Gülistan : Gül bahçesi, güllük.
Gülnar : Katmerli ve büyük gül, büyük çiçek.
Gülnaz : Gül gibi ince ve narin, nazlanan.
Gülsima : Gül yüzlü.
Gülsüm : Yüzü dolgun. Ümmügülsüm: Gülsümün annesi.
Gülter : Yeni açılmış gül.
Gülşen : Gül bahçesi, gülistan.
Güneş: Çevresindeki gezegenlere ısı ve ışık veren büyük gök cisimi
Güney: Her zaman güneş gören, güneşli yer; Bir yön
Güz: Sonbahar
Güzay: Güneş olmayan yer; kuzey; güz ve ay
Güzide : Seçkin, seçilmiş, seçme.
Güzin: Seçilmiş, seçkin, beğenilen
H
Hacer : Taş, kaya parçası.
Handan: Güleç, sevinçli, şen şakrak
Hande: Gülüş, gülm. Açılma. Eğlenme.
Hatice : Erken doğan kız çocuğu.
Hale : Ayın çevresinde görülen ışık halkası.
Halenur : Işıklı, aydınlık daire, hale.
Hamiyet : Milli onur ve haysiyet.
Handan : Gülen, şen.
Hande : Gülen, alay eden.
Harika : Tabiat dışı meydana gelen fevkalade olay.
Hayal: Varmış, olmuş gibi zihinde canlandırılan imge, görüntü
Hayat: Ömür, yaşam
Hazal: Kuruyup dökülen ağaç yapraklarının güzelliği
Hazan: Sonbahar
Hazar: Barışma
Helin: Yuva
Henna: Kına ağcı
Hesna : Çok güzel kadın.
Hera: Mitolojide analığın yüceliğini temsil eden tanrıça
Hevin: Aşk, sevda
Haver : Gün doğusu, ortak.
Havva : Bir şeyin kıvamı, olgun. Hazret-i Ademin hanımı.
Hayrunnisa : Kadınların hayırlısı, iyisi.
Hicran : Ayrılık, ayrılığın verdiği unutulmaz acı.
Hicret : Bir ülkeden başka birine göç etmiş olan.
Hilâl : Yeni ay.
Hilde: Kurtulmak, yükselmek, ilerlemek
Huban : Güzeller. Güzel olan.
Huri : Cennet kızı gibi güzel.
Huriye : Çok güzel.
Hülya : Kuruntu, hayal.
Hüma: Efsanelerde geçen, yere konmayıp sürekli gökte kaldığına inanılan cennet kuşu
Hümeyra : Küçük kırmızı. Hazret-i Âişe'nin ünvanı
Hürrem : Taze, şen şakrak, sevinçli. Güler yüzlü.
Hüsnâ : En güzel, pek güzel.
Hüsnügül : Gül gibi güzel.
Hüveyda : Apaçık, belli, besbelli.
I-İ
Iğıl: Çok yavaş akan su
Ilgın: Beyaz ya da pembe, çiçekli, çok hafif yapraklı bir ağaç
Ilgım: Serap
Ilım: Uzlaşmacı, yumuşaklık
Itır: Güzel koku; Çiçek özü, esans
İclal : Saygı ve büyüklük gösteren, ikram eden.
İdil: Kır yaşamı içinde aşk konusunu işleyen kısa şiir.
İffet : Namuslu, helali isteyen, haramdan kaçan.
İkbal : Baht açıklığı, işlerin yolunda gitmesi.
İlayda: Su perisi
İlgin: Yabancı, gurbette yaşayan
İlkin: İlk çocuklar için kullanılan adlardan. Önce, öncelikle.
İlma: Parlatma
İmer: Zengin, varlıklı
İpar: Yüksek dağlarda kar tutmayan yerlerde yetişen çiçek
İrem : Şeddatın Cennet diye yaptırdığı ünlü bahçe.
İren: Özgür, serbest
İris: Mitolojide Tanrıların elçisi
İyem: Güzellik, iyilik
İzem: Büyüklük, ululuk
İzgi: Güzel, adaletli, zeki
J
Jale : Kırağı, çiğ, şebnem.
Janset: Güneşin doğuşu (Çerkes)
Jeyan: Kızan, kükreyen
Jülide : Saçı dağınık.
K
Kader : Hayrın ve şerrin Allah'tan geldiğine inanan.
Kamelya: Pembe, kırmızı, beyaz çiçekler açan bir süs bitkisi
Kardelen: Kar kalkmadan çiçek açan süs bitkisi
Kayra: Yüksek tutulan ya da sayılan birinden gelen iyilik; ihsan, lütuf
Kevser : Maddeten ve mânen çok, nesli kalabalık. Cennetteki meşhur havuz.
Kıvılcım: Yanmakta olan bir maddeden sıçrayan küçük ateş parçası
Kübra : En büyük en azametli.
Kündem : İtaatli, saygılı.
L
Lal: Parlak, koyu kırmızı renkte olan
Lalezar : Lale bahçesi.
Lamia : Parlayan, parıldayan, parlak.
Lema: Parıltı, parlayış
Leman : Titrek.
Lemis: Dokunma, ellme
Lerzan . Titreyen, titrek.
Letafet : Latiflik, hoşluk, yumuşaklık.
Leyan : Konforlu, lüks hayat.
Leyla : Uzun ve karanlık gece.
Lila: Açık eflatun
Linet: Sürgün
M
Mahinev : Yeni doğmuş ay.
Mahiye : Aylık.
Mahpeyker : Ay yüzlü parlak ve nur yüzlü.
Mahru : Ay gibi parlak yüzlü.
Maide : Kurulmuş hazır sofra.
Makbule : Kabul olunmuş, beğenilmiş.
Maral : Dişi geyik.
Mayda : Narin ince yapılı.
Mayıs: Bir bahar ayı
Mebşure : Yüzü güzel, endamlı.
Mehir: Ay parçası
Mehlika : Ay yüzlü.
Mehpare : Ay parçası.
Mehtap : Ay ışığı.
Mehveş : Ay gibi güzel.
Melahat : Güzel yüzlü.
Melda : İnce ve taze.
Melek : Masum, halim selim.
Melis : Bal arısı.
Meriç : Ege denizine dökülen nehir.
Merve : Kâbe yakınındaki küçük bir tepe.
Merze: Mercan
Meryem : Dinine bağlı.
Mestinaz : Süzgün bakışlı.
Mevhibe : Bahşiş, ihsan, bağış.
Meysere : Zenginlik, rahatlık.
Mısra: Manzumenin satırlarından her biri, dizeler.
Mihman : Misafir.
Mihriban : Seven, güler yüzlü.
Mihrimah : Güneş ile ay.
Mihrinaz : Çok nazlı
Mina: Mine, Liman. Şişe, cam, billur
Mimoza : Yaprağına dokununca toplanan bir çiçek.
Miray: Yılın ilk aylarında doğan
Mualla: Yüce, yüksek.
Muattar : Güzel kokulu.
Muhabbet : Sevgi.
Muhaddere : Namuslu, iffetli, örtülü müslüman
Müberra : Temize çıkarılmış, açıkca belirtilmiş.
Mübeşşer : Müjdelenen, iyi haber verilip sevindirilen.
Mübeyyen : Açıklanmış ortaya çıkarılmış.
Müjde : İyi haber sevinçli haber.
Müjgan : Kirpikler.
Müjgen : Kirpik
Münevver : Aydınlatılmış, kültürlü ve bilgili, aydın.
Münteha : Netice, son yer.
Mürüvvet : İnsanlık, mertlik, sevinçli günlerini görme.
N
Nakşıdil : Gönül nakışı.
Nalan : İnleyen, ağlayan, sızlayan, figan eden.
Narin : İnce yapılı, nazik ve kibar.
Nazan : Nazlı, naz eden.
Nazende : Naz edici, nazlı.
Nazenin : Çok nazlı, narin, ince yapılı.
Nazik : İnce, narin, zarif.
Nazlı : Naz eden.
Necla : Kız evlat.
Nedret : Az bulunan, ender.
Nehar : Gündüz.
Nehir: Akarsu, ırmak
Nemika : Mektup.
Neriman : Pehlivan, kahraman, yiğit.
Nermin : Yumuşak, nazik, kibar.
Neslihan : Padişah soyundan gelen.
Neslişah : Şah neslinden.
Nesrin : Yaban gülü, mısır gülü, van gülü.
Neşe : Sevinç içinde olan.
Neşide : Ünlü mısra, beyit, manzume.
Neval : Talih, kısmet, baht açıklığı. İhsan, bağış.
Nevbahar : İlk bahar.
Nevbaht :Talihi yeni.
Nevber : Yeni yetişmiş turfanda sebze, meyve.
Nevcivan : Taze, genç, delikanlı.
Neveda : Herkesten ayrı bir edası olan.
Nevin : Yeni, yepyeni, yeni şey.
Nevinbal : Taze yeni yetişmiş fidan.
Nevinur : Çeşitli görünümde ışıklar.
Nevra: Beyaz çiçek. Işıklı olma, parlaklık
Nevres : Yeni biten, genç taze.
Nezafet : Temizlik, paklık.
Nezahet : Temizlik, paklık, iç temizliği, incelik, rikkat.
Nezaket : Naziklik, zariflik, incelik, terbiye, edep.
Nida : Seslenen.
Nigahban : Gözcü, bekçi.
Nigar : Resim, nakış, resim gibi güzel.
Nihal : Fidan, genç. Fidan gibi ince yapılı.
Nihan : Gizli, sır, örtünmesi gerekli yerleri örten.
Nilgün : Mavi renkli.
Nilüfer : Bir su bitkisi
Niran : Ateş, parlaklık.
Nisa: Kadın, kadınlar
Nisan: Geln çiçeği, İlkbahar ayı
Nur : Işık, parıltı, aydınlık, nur.
Nuran : Işıklı, nurlu, aydın.
Nuray : Ay ışığı gibi.
Nurbanu : Işıklı hanım, nurlu hanım.
Nurcihan : Cihanın nuru, kâinatın ışıklı, parlak, nurlu.
Nurçin : Işıklı.
Nurhan : Aydın hükümdar.
Nurhayat : Parlak hayat.
Nurperi : Yüzü nur gibi parlayan peri gibi güzel.
Nurşen : Işık gibi şen ve güler yüzlü.
Nurşin : Çok lezzetli.
Nükhet : Güzel ve hoş koku.
Ö
Ödül: Armağan
Özge : Başka, yabancı, iyi, güzel, şakacı, cana yakın.
Özlem : Hasret. Yeniden görme arzusu.
Özün: Şiir, hak edilmiş ün.
P
Pamira: Orta Asya'da bir yayla
Parla: Parlamak eyleminden parla, ışık saçan
Peren : Ülker yıldızı.
Peri : Çok güzel, çekici.
Peride : Uçarak yükselmiş, rengini atmış.
Perihan : Peri padişahı.
R
Rana : Güzel, hoş görünen.
Ravza : Bahçe, yeşilliği bol, çiçekli bahçe.
Rayiha : Koku, güzel koku.
Refhan : Varlık içinde yaşayan, bolluk içinde bulunan.
Remide : Ürkmüş, korkmuş, ürkek, korkak.
Rengin : Renkli, boyalı, güzel.
Reside : Erimiş, yetişmiş, olgunlaşmış.
Reyhan : Rızk, merhamet, güzel koku. Fesleğen.
Rikkat : İncelik, naziklik.
Rima: Dişi ceylan yavrusu
Rosa: Gül rengi, pembe kırmızı arası bir renk
Rugeş : Canlı yüzlü, taze yüzlü.
Ruhan: Güzel kokulu
Ruken : Güler yüzlü, müjde veren.
Rukiye : Büyüleyici güzellikte.
Rumeysa : Büyük yıldız
R
Ruşen : Aydın, parlak, belli, aşikar, apaçık, ortada.
Ruzenin : Çiçek gibi güzel yüzlü.
Rüveyda : Hoş, ince, nazik.
Rüveyha : İncelik, zariflik.
S
Saadet : Kavuşan, mutlu.
Sabahat : Latif, yüzü güzel, cemal sahibi.
Sabia : Yedinci.
Saniye : İkinci.
Sara : Halis, katkısız, saf.
Sare : Sıçrayan, atlayan.
Saye: Gölge; koruma, yardım, sahip çıkma
Satıa : Meydana çıkan, yükselen, nur saçan, parlak.
Sebla: Uzun kirpikli göz
Seda : Ses.
Seha : Eli açık, cömert.
Sehavet : Cömertliği seven
Seher : Gecenin son altıda biri olan vakit ki, bu zaman yapılan dualar makbuldür.
Selamet : Sağlık, esenlik, kurtuluş, sâkin olma.
Selis: Akıcı söz
Selma : Barışçı, itaatli, iyi yolda.
Semen: Yasemin çiçeği. Semizlik.
Semin: Değerli, pahalı; Semzilik
Semra : Esmer, kumral renkte, esmer güzeli.
Sena : Övme, methetme.
Serap : Işığın yansımasından doğan yanılma.
Sevde : Esmer güzeli.
Seyyal: Akıcı, akışkan
Sibel : Buğday başağı.
Soneda: Nazlı olmaması temenni edilen
Suna: Erkek ördek. Endamlı.
Suzan : Yakan, yanan.
Süeda : Saadetli, kutlu, uğurlu. Saidin çoğulu.
Sülün : İnce narin.
Sümeyye : Ammar b.Yaser'in annesi. İlk İslam şehidi.
Süveyda : Kalbin ortasındaki kara benek.
Şahdane : Mutlu, bahtiyar, dindar, temiz yürekli.
Şahika : Dağ tepesi, dağ doruğu.
Şahmelek : Güzeller güzeli.
Şebnem : Gece nemi, çiğ, nem, rutubet.
Şermende : Utangaç.
Şermin : Utanan, sıkılan.
Şermize : Küçük insan topluluğu.
Şevval: Hicri takvim 10. ay
Şeybe : Beyaz saçlı, yaşlı, saçı ağarmış.
Şeyda : Âşık, tutkun. Sevgiden aklını kaybetmiş.
Şeyma : Bedeninde ben, alamet olan.
Şirin : Tatlı, cana yakın sevimli.
Şule : Alev, parıltı.
Şükran : Teşekkür eden, minnettar kalan.
T
Talia: Güzel, şirin
Tamay: Dolunay,
Tuba: Cennet ağacı.
Tülin : Ayna.
Türkan : Padişaha saltanatta ortaklık eden eşi.
U-Ü
Ulya : Pek yüce.
Ülfet : Dost olan, yakınlık duyan.
Ümeyme : Küçük anne.
Ümmühan : Hükümdarın annesi.
V
Vedia : Emanet.
Vedide : Dost, sevgili. Çok seven.
Vesamet : Güzel olan.
Vesile : Vasıta olan.
Vildan : Yeni doğmuş çocuk.
Vira: Durmadan aralıksız, sürekli
Vuslat : Dostuna, sevdiğine kavuşan.
Y
Yâdigar : Dost hatırası.
Yârıdil : Gönül dostu, içten arkadaş.
Yelda : Uzun ve siyah.
Yeldem : Çabuk, çevik, çalak.
Yeşim : Sert ve kıymetli yeşil taş.
Z
Zehra : Yüzü beyaz ve parlak, nurani yüzlü.
Zehre: Çiçek
Zerengül : Altın gibi gül.
Zerişte : Altın tel, sırma.
Zerrin : Altına benzeyen, altın gibi parlak ve kıymetli.
Zeynep: Görünüşü ve kokusu güzel, olgun ve dolgun.
Ziba : Süslü, bezekli. yakışıklı güzel.
Zinnur : Nur sahibi, nurlu, ışıklı, parlak, bahtiyar.
Zişan : Şanlı, ünlü, çok tanınmış.
Zübeyde : En seçkin, öz, hülasa, cevher.
Zülal : Saf, berrak.
Züleyha : Hızlı yürüyen, yolda emsalini geçen.
Zülfibar : Dağılmış, yayılmış saç.
Zülfiyar : Sevgilinin saçı.
Zümra: Çok akıllı
Zümrüt : Yeşil renkte, cam parlaklığında bir süs taşı.