Cide'nin Ağaçbükü köyünde yaşayan İrfan Yıldırım (73), 1959 yılında köyde yapılan bir asker uğurlama töreni sırasında, askere gidecek olan kişilerden birinin havaya ateş etmesi sırasında, kaza sonucu omuriliğinden vurulduğunu, aldığı kurşun yarası nedeniyle felç olduğunu ve önce Cide daha sonra İstanbul'daki hastanelerde uzun süre tedavi gördüğünü söyledi.
Olayın ardından hayatının karardığını, aradan geçen 53 yılda evinde yatalak olarak yaşamını sürdürdüğünü anlatan Yıldırım, ihtiyaçlarının yakınları tarafından karşılandığını ifade etti. Yıldırım, '''Askerden geldikten sonra bu kaza oldu. Buhranlı günlerimiz oldu, askerden çıktığımızdan beri yüzümüz hiç gülmedi. Hayatım, hastalığımla mücadele etmekle geçti. Eş, dost, kardeşlerim, yeğenlerimin gelmesiyle zaman geçiyor. Sağolsun komşular gelip gider, hısım akrabalarımız yalnız bırakmadılar. Böylelikle bu zamana kadar geldik'' dedi.
İrfan Yıldırım'a bakan kardeşi Niyazi Yıldırım da, ağabeyini devamlı olarak hastaneye götürdüklerini ifade ederek, ayaklarında yara oluşmaması için günde 45 dakika sağa sola çevirdiklerini söyledi. Yıldırım, şöyle devam etti:
''Bundan 40-45 yıl önce eşime, 'Çocuklarım ateşe düşse, aynı anda ağabeyim bir bardak su istese, önce ağabeyime su verecek, sonra ise çocuklarımı kurtaracaksın' demiştim. Biz küsmedik, Allah'tan gelen bir şey dedik. Eşim de Allah razı olsun, eksiksiz çocuklarıma, ağabeyime, aileye hizmet etti.''