Kalp Krizi insan hayatını en fazla riske sokan rahatsızlardan birisi olma özelliğiyle insanları tedirgin ediyor. Ne zaman başımıza geleceğini tam olarak bilemesek de belirtileri görüp erkenden tedbir alarak bu rahatsızlıktan başımıza gelmeden kurtulabilmek de mümkün. Bu nedenle pek çok vatandaş tedbirlerini almak için Kalp krizinin geldiğini nasıl anlarız ve Kalp krizi anında neler yapmalıyız? Sorularını araştırıyor. Kalp krizinin geldiğini nasıl anlarız ile Kalp krizi anında neler yapmalıyız? Sorularıyla ilgili tüm bilgileri haberimizde detaylı şekilde bulabilirsiniz. İşte Kalp krizinin geldiğini nasıl anlarız ve kalp krizi anında neler yapmalıyız? Sorularının yanıtları…
KALP KRİZİNİN GELDİĞİNİ NASIL ANLARIZ?
Kalp krizinin en önemli belirtisi, şiddetli kalp ağrısıdır. Göğüste, sol kolda, sırtta, mide bölgesinden çeneye doğru yayılan kalp ağrıları kalp krizinin habercisi sayılır. Çok şiddetlidir ve başlangıcı da çoğunlukla ani bir şekilde gelişir.
Göğüs ağrısı, nefes darlığı, terleme ve bulantı kalp krizinin en önemli belirtileridir. Bununla birlikte farkına varılmadan ve herhangi bir ağrı hissedilmeden de kalp krizi gerçekleşebilir. Belirti vermeden yaşanan kalp krizleri ölümcül olabilmektedir. Kalp ağrısı gibi belirtiler ortaya çıkar çıkmaz kişinin tam donanımlı bir hastaneye başvurması ve sağlık yardımı alması ise oldukça mühimdir.
KALP KRİZİ NEDEN MEYDANA GELİR? RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?
Kalbi besleyen damarlardan bir tanesinin ani olarak tıkanmasına bağlı olarak gelişen kalp krizi, tıkanan damarın kalbi beslediği bölgede kalp dokusunun hücrelerini yitirmesine neden olmaktadır. Buna bağlı olarak ölüme varan sonuçlar ortaya çıkabilir. Göğüste şiddetli ağrı ile birlikte; bulantı, kusma, terleme ve bazen de bayılma ile bilinç kaybı ortaya çıkar. Kalp ağrısı kalp krizini işaret etse de bazı hastalarda karnın üst kısmında mideye vuran bir ağrı oluşur. Bu durumda oluşan bu rahatsızlığın mideyle ilişkili olduğu sanılarak hasta tarafından önemsenmeyebilir. Özellikle yaşlı hastalarda kriz, nefes darlığı ile ortaya çıkabilir. Ancak bu belirtiler, 100 kişiden ancak 75-80'inde görülür. Geri kalan yüzde 20'lik kısım, 'sessiz kalp krizi' denilen ve belirti vermeden ortaya çıkan bir durumdur. Bu % 20'lik oranda bazen ilk belirti ölüm olabilir.
KALP KRİZİ BELİRTİLERİ NELERDİR?
En belirgin kalp krizi belirtilerini şu şekilde sıralayabiliriz;
Koroner arter hastalığında (kalp damarlarında tıkanıklık) en temel yakınma, göğüs ağrısıdır. Koroner damarlarda tıkanıklık olduğunda ortaya çıkan ağrı, göğüs duvarının ardında, sıkıştıran, ağırlık- baskı yapıcı tarzda (çoğu zaman sanki göğüs duvarına biri oturmuş hissi veren) bir ağrıdır. Bu ağrı künt bir ağrıdır. Batıcı tarzda değildir, nefes alıp vermekle ya da hareketle artış ya da azalma göstermez. Çoğunlukla efor sarf etmekle, sinirlenmekle veya soğukla ortaya çıkar. Sol kola, omuzlara, boyuna, sırta, karın ve çeneye yayılabilir. (Bazen de sadece bu bölgelerden birinde hissedilir.) Genellikle 10- 15 dakikadan az süren, dinlenmekle veya koroner damarları genişleten ilaç almakla geçen bir ağrıdır.
Zaman zaman ağrıya sıkıntı hissi, terleme, baş dönmesi ve bulantı eşlik edebilir. Ancak bazen daralmış olan damar bölgesinde dinamik değişiklikler olabilir ve o zaman ağrı istirahat halindeyken gelir, daha uzun sürer ve ilaca cevap vermeyebilir. Bu tür kalp ağrıları ağrısı kolaylıkla bir kalp krizine yol açabileceğinden çok daha tehlikelidir. Kalp hastalarının yüzde 20- 40'ı "sessiz kalp hastalığı" ile karşı karşıyadır. Bu sorun genellikle şeker hastalarında ortaya çıkmaktadır. Aşırı şişman bireylerde, kronik akciğer hastalığı olanlarda ve ağrıya tahammülleri fazla olduğu için kadınlarda daha sık görülmektedir.
KADINLARDA RİSK DAHA YÜKSEK!
Kadınlar menopoz öncesinde östrojen hormonu sayesinde kalp krizi riskinden büyük oranda korunurlar. Ancak kalp krizine maruz kaldıklarında, krize bağlı komplikasyonların ortaya çıkma oranı erkeklere oranla daha yüksektir.Ani ölümlerin tamamı kalp krizine bağlı gelişmez. Bir kısmı doğuştan var olan anomalilerle yani kalpteki yapısal bozukluklarla ilgilidir. Buna, aileden geçen genetik faktörler, kalp kas dokusunun ileri derecede bozulması ile ortaya çıkan kalp ritim bozuklukları eşlik eder. Sayılan tüm kalp rahatsızlıkları özellikle 35 yaşın altındaki insanlar için geçerlidir. Bu sebeple, 35 yaşın altındaki kalp ölümlerini ayrı değerlendirmek, 35 yaş sonrasını ayrı değerlendirmek gerekir.
Kalp yetmezliği de kalp krizine neden olan faktörlerin içinde yer alır. Kalp yetmezliğinin belirtileri arasında başlangıçta yalnızca hareket halindeyken nefes darlığı görülürken, ilerleyen zamanlarda dinlenirken dahi nefes darlığı görülür. Kalp yetmezliği son yıllarda görülme sıklığı gittikçe artan bir halk sağlığı sorunu olarak tanımlanıyor. Ancak günümüzde kalp yetmezliği hastalarının büyük bir bölümü, ilerleyen teknoloji ile hasta konforunu daha da artıranı özel kalp pilleri ile yaşamlarını sağlıklı bir şekilde sürdürebiliyor.
Kalp yetersizliğinde hastalığın gidişini belirleyen iki temel faktör bulunur. İlki kalbin pompa fonksiyonun düzeltilmesi, ikincisi kalp yetersizliği nedeniyle oluşan aritmilerin önlenmesidir. Cihaz tedavileri içerisinde ilki kalbin performansını arttırmak için kalp pili takılmasıdır. Kalp pilleri bu amaçla kalbin üç odacığına takılır; çünkü amaç kasılması azalmış ve gecikmiş kalp boşluğun kalp siklusuna uygun şekilde katılmasını sağlamak ve yetersiz kalbin performansını artırmaktır. Kalp performansının artması, hastanın şikayetleri azaltacak ve günlük yaşantısının sorunsuz bir şekilde devam etmesini sağlayacaktır.
AĞRI YERİNE TANSİYON DA KALP KRİZİ HAKKINDA İPUCU VEREBİLİR!
Bazen tipik kalp ağrısı olmamakla birlikte başka belirtilerle de teşhis konulabilmektedir. Örneğin daha önce olamayan bir tansiyon yükselmesi başka bir deyişle kalbin zora girdiği anda tansiyonu yükselterek cevap vermesi kalp krizin en önemli göstergelerinden olabilir. Çabuk yorulma ya da spor yapan bir kişinin daha önce yaptığı kadar efor harcayamaması belirti olabilmektedir. Dolayısı ile ağrı belirtisi olmadan bazı yan belirtilerle de şüphe edilerek sessiz iskemi (sessiz kalp krizi )tanısı konulabilir.
KRİZ ANINDA UYGULANABİLECEK İLK YARDIM YÖNTEMLERİ
Ani kalp damarı tıkanmasına bağlı olarak ortaya çıkan kalp krizinde en önemli nokta, kalp ağrısı gibi belirtiler ortaya çıkar çıkmaz kişinin tam donanımlı bir hastaneye başvurması ve sağlık yardımı almasıdır. Ölümlerin yarısı kalp krizi başladıktan sonraki ilk saat içinde ortaya çıkar. Bu nedenle mümkün olan en kısa sürede kalp krizine müdahale edilecek düzeyde bir sağlık kuruluşuna başvurmak çok önemlidir. Kalp krizinde ilk yardıma kadar erken başlanırsa, tıkanan damarı açıcı tedavi yöntemleri de en kısa sürede uygulanabilir ve kalbin hasar görmesinin önüne geçilmiş olur. Hastaya hastanede müdahalede önemli olan hızlı tanı konulması ve müdahalenin uygun bir şekilde yapılmasıdır.