Çobanlık yaparken hasta olunca kaldırıldığı hastanede çini ustası ile tanışıp, çiniciliğe başladı.
Kütahya'da çobanlık yaptığı günlerde hastalanınca, kaldırıldığı hastanede çini ve seramik hamurundan heykel yapan ustayla tanışarak heykeltıraş olmaya karar veren evli ve 2 çocuk babası Ömer Cesur, 50 yıldır bu mesleğini sürdürdüğünü ve çırak bulamamaktan şikayetçi olduğunu söyledi.
"Kaderim benim çinici olmamı istedi." diyen ilkokul mezunu Ömer Cesur yarım asır önce yaşadığı ilginç hikayesini şöyle dile getirdi: "1970 yılında çobanlık yaparken rahatsızlanınca hastaneye kaldırıldım. Aynı odada birlikte kaldığım çini ustası Abdurrahman Özer'in elindeki çini hamuruyla heykel yapmasından çok etkilendim. Kendisi benim meraklı olduğumu öğrenince, çini hamuru verdi. "Al bakalım görelim kabiliyetini." dedi. Hasta yatağımda heykeller yapmaya başladım. Usta bana bakarak "Valla bu sana Allah vergisi devam edersen başarılı olursun." dedi.
Hastaneden taburcu olduktan sonra sanatından etkilendiği Abdurrahman Özer ile birlikte çalışmaya başlayan Cesur, kısa sürede kendi atölyesini açarak çini ve seramik ustası oldu. Bunun yanı sıra marangozluk, heykeltıraşlık, taş duvar ustalığı, çeşme ustalığı ve şömine ustalığını da öğrendi. Cumhuriyet Mahallesi'nde kurduğu atölyesinde 50 yıldır çini ve seramik üzerine heykeller yaparak geçimini sağlayan Ömer Cesur, yeni çırak ve ustaların yetişmediğini söyledi.
Atölyesinde çok sayıda heykel ve çini işleri olduğunu ifade eden Ömer Cesur, "Beni Türkiye'nin dünyaca ünlü Sıtkı Olçar benim yaptığım eserleri görünce bana destek oldu. Yurt içi ve yurt dışında ürünlerimin satılmasına vesile oldu Yıllarca böyle devam etti. Ben de marangozluk, taş duvar ustalığı, çeşme ustalığı, şömine ustalığı var. Yaklaşık 80 tane şömine yaptım hepsi birbirinden farklıdır. Aklıma ne gelirse her sanatta yaptığım bir şeyler var. Bir süre sonra kendi fırınımı aldım, atölyemi kurdum. Turgut Özal'ın heykelini yaptım, Osmanlı padişahlarını yaptım, valilerin heykellerini yaptım. Bu sanatın sonu yok hayal gücüne bağlı" dedi. Çini ve seramik ustalığının severek yapılan bir meslek olduğunu kaydeden Cesur, çırak bulmakta güçlük çektiğini ve yetişmek için gelenlerin kısa sürede kaçtığını söyledi.
Kütahya'da, yıllar önce tanıştığı çini ustasından öğrendikleriyle bugüne kadar 50'ye yakın kişisel sergi açan, yöresel ve tarihi figürleri yansıtan ilkokul mezunu işçi emeklisi Ömer Cesur, yaptığı çini ve mitolojik kahramanların büstlerinden oluşan eserleriyle ilgi görüyor.
Kütahya'daki atölyesinde yaptığı çalışmalarla sanat severlerin beğenisini kazanan 71 yaşında, Evli 2 Çocuk babası Ömer Cesur'un eserleri hem yurt içinde hem de yurt dışında sergileniyor. Cesur, Sabah muhabirine yaptığı açıklamada;
"Ben her geçen gün daha iyi eserler yapmaya çalışıyorum. En son Yavuz Sultan Selim'i yaptım. Bugüne kadar ise 5 binin üzerinde eserim oldu. Benim eserlerim Japonya'dan Amerika'ya kadar Dünya üzerinde mevcuttur. Elim ayağım tuttuğu sürece yapmaya devam edeceğim. Bu güne kadar çok sayıda vali, tanınmış kişileri, mitolojik kahramanları, padişahların eserlerini yaptım" diye konuştu.
Birçok ünlünün seramik büstlerini yaptığını dile getiren Cesur; "Bunlar arasında Hazreti Mevlana, Sultan 2'nci Abdülhamid, Fatih Sultan Mehmed, Yavuz Sultan Selim, Zeki Müren ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın heykel figürlerinin yer aldığını ve insan, çeşme, testi gibi unsurları da işledim." ifadelerini kullandı.
Meslekte 50 yılını dolduran Ömer Cesur bu güne kadar Yurt içi ve yurt dışından çeşitli kişi ve kuruluşlardan takdir, teşekkür ve başarı belgeleri aldı.