İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, sempozyumun birinci oturumunda yaptığı konuşmada, Müslümanların sorunlarının birlikte tespit edilmesi ve çözülmesinin önemli olduğunu söyledi.
Bu açıdan Türkiye İlim Yayma Vakfı'nın 1951'deki kuruluşundan bu yana önemli hizmetler verdiğini anlatan Erdoğan, şunları kaydetti: "İlim Yayma Vakfı, okullarında ve yurtlarında 1973'den bugüne 15 binden fazla öğrenciye destek sağlayarak mezun olmalarını sağladı. Ayrıca kuruluşundan bu yana yüksek okullarda 50 binden fazla öğrenciye burs verdi. İlim Yayma Cemiyeti de tüm Türkiye'de 180 kurum ve 160 yurt ile hizmete devam ediyor. Bu iki kurum Türkiye'deki en eski sivil toplum örgütlerinden ikisi olarak öne çıkıyor." İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi'nin de İlim Yayma Vakfı tarafından kurulduğunu hatırlatan Erdoğan, üniversitenin güzel bir kampüse sahip olduğunu ve bilimsel, akademik çalışmalarıyla öne çıktığını söyledi.
"ÖNEMLİ VE DERİN SORUNLARDAN BAHSEDECEĞİZ"
İZÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bulut da sempozyumun önemine dikkati çekerek, "Sempozyumda Müslüman dünyasındaki önemli ve derin sorunlarından bahsedeceğiz. Çok tartışılan konuları hatta bazen derin ayrılıklara sebebiyet veren Müslüman dünyasında siyasi otorite ve yönetim gibi konular da tartışılacak. Tevhid, birlik fikrinin anlamı, 'halifeliğin gitmesi sonrası yaşanan travmadan nasıl kurtulabiliriz?' bunun çözümleri aranacak." ifadelerini kullandı.
Hamad Bin Khalifah Universitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Emadeldin Shahin de birinci oturumda yaptığı konuşmasında sempozyumun dünyada birçok araştırmacıyı bir araya getirdiğini ve İslam dünyasının modern dünyada yaşadığı sorunların ele alınacağını söyledi.
CIGA Direktörü Prof. Dr Sami el-Arian ise konferans serisinde İslam dünyasının despotizm ve otoriter yönetimler olmadan nasıl olacağının tartışılacağını belirterek, "Müslüman toplumlarında modern vatandaşlık fikirleri, demokrasi ve geleneksel değerler arasındaki dengeyi bulmak için yeni modelleri konuşacağız. 'İslam'da egemenlik nedir? Siyasilerin rolü nedir? Modern devlet sistemiyle İslami hukuk nasıl ele alınabilir?' gibi önemli sorulara yanıt arayacağız." dedi.
İKİNCİ OTURUMDA SUNUMLAR DEVAM ETTİ
Sempozyumun ikinci oturumda söz alan King's College Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Humeira İqtidar, "İslam Düşüncesinde Otorite, Meşruiyet ve Egemenlik" başlıklı bir sunum yaptı.
İqtidar, devlet egemenliği ve modern dönemdeki İslam felsefesi arasındaki bağın bulunmasının önemli olduğuna dikkati çekerek, "Mevdudi hem batı hem doğu felsefelerini öğrendi. Batı ideolojileri ve Marksizm üzerine çalıştı. Aynı zamanda Gandi'nin fikirleriyle ilgilendi. Topraklar üzerindeki hakimiyetten ziyade kültürel yaşantıya önem verdi." dedi.
Mevdudi'nin çoğunluk fikrine bakışının modern düşünceden farklı olduğunu dile getiren İqtidar, yine Mevdudi'nin İslam toplumlarının Avrupa'nın geçtiği süreçleri takip etmek zorunda olmadığını ve çoğunluğun azınlıklar üzerinde baskı oluşturabileceğini, istenmeyen sonuçların ortaya çıkabileceğini anlattığını söyledi.
Kolombiya Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Mahmoud Mamdani ise "Apertheid'in Çöküşü: Güney Afrika'nın 1994'teki dönüşümünden neler öğrenebiliriz?" başlıklı konuşmasında azınlık ve çoğunluk kavramlarını ele aldı.
Mamdani, modern devletin bir tarihi fenomen olduğunun altını çizerek, siyasi kimliğinin geçici bir durum olduğunu ve dünyanın sürekli değişim halinde olduğunu söyledi.