Adnan Oktar liderliğindeki örgüt üyelerinin; çekim için stüdyolara getirilen 11 ile 17 yaş arası 15 çocuğa cinsel istismarda bulundukları ifade edildi. Örgütün iç yüzünün anlatıldığı İstihbarat Raporu'nda; "Kedicikler" olarak adlandırılan ve Oktar'ın müridi olan kadınların örgütün kamufle aracı olarak kullanıldığına ve örgütün perde arkasında ise tehdit, tuzak kurma ve şantaj olduğuna vurgu yapıldı. Adnan Oktar Suç Örgütü ile ilgili SABAH'ın ulaştığı İstihbarat Raporu'nda yer alan detaylar şu şekilde:
İddialara göre örgüt üyeleri, çekim için stüdyolara getirilen 11-17 yaş arasındaki 15 çocuğa cinsel istismarda bulundu.
Kedicikler, örgütün makyajı ve reklam yüzü, kamufle aracıydı. Örgütün perde arkasında ise tehdit, tuzak kurma ve şantaj vardı.
İsrail Milletvekili haham Yehuda Glick, örgüt tarafından yılda 2-3 kez İstanbul'daki lüks otellerde ağırlandı. Adnan Oktar, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve devletle ilgili bilgileri Glick başta olmak üzere ABD ve İsrail vatandaşı 8 kişiye sızdırıyordu. Glick de bu bilgileri MOSSAD ve İsrail Başbakanı Netanyahu'ya bildiriyordu.
Adnan Oktar, ABD Dışişleri Bakanlığı'na bağlı istihbarat teşkilatında görevli Lee Thurman ile de bağlantılıydı.
Oktar ayrıca, ABD'deki bir düşünce kuruluşunun üst düzey yöneticisi olan ve Rıza Sarraf davasına bilirkişi yapılan Jonathan Schanzer ile de görüşerek bilgi sızdırdı. Mağdurlardan Ceylan Ö., "Adnan Oktar, Sarraf'ın ABD'de görülen davasıyla ilgili dava başlamadan önce bilirkişi olan Jonathan Schanzer ve Mark Dubowitz'le görüşmek istediğini ve bunlarla bağlantıya geçip görüşme ayarlamamı istedi. Ben de bu kişilerin bağlı bulunduğu düşünce kuruluşu Foundation For Defense of Democraries'e mail atarak bağlantı kurarak görüştüm" dedi.
2 bin kişilik örgüt, paravan olarak kurulan tasarım şirketi üzerinden aylık 1 milyon dolar para aktarıyordu.
Turnike Sistemi ile örgüte 10 kadın kazandıran kişiler, Oktar ile TV'ye çıkma, görüştürülme ve para gibi mükafatlarla ödüllendirildi. Sistem, "saadet zinciri" gibiydi.
Örgüte yönelik "Terörle Mücadele Kanunu'na Muhalefet" suçlamasının gerekçesi ise, FETÖ ile bağlantıları... İddialara göre şüphelilerden bazılarının, "FETÖ'ye kumpas yapıldı. Masumlar" gibi sözleri gözaltı nedeni sayıldı.
Örgütün tıpkı FETÖ gibi hukuk, medya, yargı ve emniyet içerisinden sorumlu şüpheliler barındırdığı ve bölge bölge, ülke ülke sözde bazı sorumlular oluşturularak faaliyet yürüttüğü belirtildi. İki örgüt arasındaki ilişkiler inceleniyor.
Adnan Oktar'ın Kandilli'deki villasına düzenlenen operasyonun helikopter görüntüleri ortaya çıktı. Polis çete üyelerini yere yatırarak kelepçeledi ve gözaltına aldı.
POLİSE ATEŞ AÇTILAR
Mağdur sayısı 100'ü aşan örgüte yönelik operasyonda gözaltı sayısı 190'a ulaştı. Polise ateş açan iki kişi yakalandı. 30 ayrı suçtan işlem yapılan örgüte yönelik baskınlarda model Gökalp Barlan da gözaltına alındı. Aramalarda 6 kamyon tarihi eser, 400'den fazla flash bellek, 70 silah, 3 bin mermiye el konuldu. Öte yandan Adnan Oktar'ın avukatlığını üstlenen Atanur Demir'in 2016 yılbaşı gecesi eğlence merkezi Reina'ya saldırı düzenleyerek 39 kişiyi katleden Abdulkadir Masharipov'un da avukatlığını yaptığı ortaya çıktı. Dört çocuğu ile bir torunu Adnan Oktar Suç Örgütü'ne katılan ve 25 yıldır örgüt ile mücadele yürüten Oktar Babuna'nın annesi Semin Babuna "Adnan Oktar çocuklarımızı bize düşman etti" diyerek operasyon için İstanbul Mali Polisi'ne teşekkür etti.
'Adnan Hoca' olarak bilinen Adnan Oktar'ın gözaltına alındığı anlar kamerada!
'BAŞKEDİCİK'LE YAKALANDI
Adnan Oktar'a yapılan operasyon, kameraya yansıdı. Kandilli'deki evine geldiğinde kapıda polisleri gören Oktar, kaçıp Sarıyer'e ilerledi. Oktar'ın peşine takılan polis, aracı Maslak'ta durdurdu. Oktar ve yanındaki kadın, kelepçelenerek gözaltına alındı. Oktar'ın yanındaki kadının "Başkedicik"Didem Ürer olduğu belirtildi. Ürer'in elindeki mavi çantada yüksek miktarda para olduğu ifade edildi.
SUÇ YUVASI YIKILIYOR
Adnan Oktar'ın 20 yıldır yaşadığı Kandilli'deki villa dün polis tarafından mühürlendi. İçinde birçok kaçak yapının bulunduğu villanın yıkılacağı öğrenildi. Eski örgüt üyelerine göre onlarca güvenlik kamerası, bir güvenlik odası ve birçok koruma ile korunan bu evden kaçış imkânsız. Birçok taciz, tecavüz ve tehdit olayının yaşandığı bu kale, örgütten ayrılanlar tarafından Haşhaşilerin Alamut Kalesi olarak adlandırılıyor.
RTÜK, Adnan Oktar'ın sahibi olduğu A9 TV'ye bugüne kadar en üst orandan 7 kez idari para, 3 kez uyarı ve 5 defa program durdurma cezası uyguladı.