Köyceğiz'deki orman yangınlarına müdahale için bölgede bulunan Selman Sungun, Çövenli Yolu'nda seyir halindeyken bir yangın fark ettiklerini ve ekip ile birlikte yangında müdahale ettiklerini belirterek, "Müdahale ettiğimiz sırada yanımıza itfaiye ekipleri geldi. O bölgeyi yaklaşık 3 saatte söndürdük ama yangın aşağı tarafa sıçradı. O bölgeye geçtik.
Yanan kısım uzak olduğu için itfaiyenin hortumunu ekleme yaptık. Yangına müdahale ederken yangın hortumunun rekoru patladı. Hortumu tutan 3 kişiydik ve o basınçla beni 10 metre aşağı fırlattı. Kısa süreli bilinç kaybı yaşadım. Kendime gelince hastaneye intikal ettik. Karın bölgemde yaklaşım bir 20 santimetre yara oluştu. Sağ yüzük parmağım kırık, diğer parmaklarımda da ödem oluştu" dedi.
ÇOCUKLARMIZIN GELECEĞİNE SAHİP ÇIKMAK İÇİN GÖREVE DEVAM EDİYORUZ
Doktorun rapor yazmak istediğini ancak yeşil vatanı korumak için mücadeleye devam etmek istediklerini söyleyen Sungun, "Ekibimizi yalnız bırakamazdık. Kaza sonrası Adalet Bakanı Abdulhamit Gül aradı. 'Sizi biraz dinlendirelim' dedi. 'Sağolun Sayın Bakanım.
Biz devam etmek istiyoruz. Şuan sakatım ama arkadaşlarıma bir su, bir yemek götürsem o bile bana yeter' dedim. Son yangınlar sönene kadar dönmemek üzere bir karar aldık. Bu vatan, bu ormanlar hepimizin, çocuklarımızın geleceği. Çocuklarımızın geleceğine sahip çıkmak için kalmak istedik. Her şey vatan için" ifadelerini kullandı.
AYAK BİLEĞİ ÇATLADI
Ekip lideri Can Murat Bostan, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Köyceğiz'in Çövenli yolunda araçlarımız seyir halindeyken sol tarafımızda ani bir yangın meydana geldi. Arabalarımızı durdurduk ve ekip arkadaşlarımız ile yangına müdahale etmeye başladık. Biz müdahale ettiğimiz esnada itfaiye ekipleri geldi. Yangının meydana geldiği yerde bir noktada daha yangın çıktı. Yangının çıktığı yer vadi şeklinde.
Bizim bulunduğumuz tarar üst kısımdaydı ve yangın aşağı doğru ilerledi. Yukarda söndürme çalışmasını yaptık ve aşağı kısma doğru ilerledik. Aşağıda yangına müdahale ederken itfaiye rekorunun kırılması sonucu ekip arkadaşlarım ve ben yaralandım. Hastaneye intikal ettik ve ayak bileğimde çatlak olduğunu tespit ettiler. Şu anda sağlık durumumuz daha iyi.
SON KIVILCIM SÖNENE KADAR GÖREVİMİZİN BAŞINDAYIZ
Çanakkale ruhu ile görevlerine devam ettiklerini söyleyen Bostan, "Biz buraya ekip olarak geldik. Yaralı da olsak elimizden ne geliyorsa ekip arkadaşlarımı yalnız bırakmamak için yangına müdahaleye devam etmek istedim. Yangın devam ediyor ve bunu bile bile bırakıp gidemezdim. Elimizden geldiği kadarıyla son kıvılcım sönene kadar ekibimi asla bırakmam."
ARKADAŞLARIMIZLA GURUR DUYUYORUZ
Adalet Bakanı Gül, sosyal medya hesabından yaralanan personellere geçmiş olsun dileklerini iletirken şu paylaşımda bulundu:
"Köyceğiz'deki yangın söndürme çalışmalarında yaralanan CEKUT personelimiz Can Murat Bostan ve Selman Sungun ile görüştüm. Durumları iyi. Çalışmalara devam etmek istemeleri bizi duygulandırdı. Arkadaşlarımızla gurur duyuyor, tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum."
CEKUT, 6 EKİP 109 PERSONELLE YANGIN BÖLGESİNDE
Özel eğitim alan gönüllü CTE personelinden oluşan CEKUT ekipleri, tüm Türkiye'nin tek yürek olup kenetlendiği orman yangınlarıyla mücadelede çalışmalarını sürdürüyor. Silivri CEKUT ekibinden 21, Aliağa CEKUT ekibinden 20, Maltepe CEKUT ekibinden 19 personel olmak üzere 60 CEKUT gönüllüsü Muğla'da görev alırken, Adana CEKUT ekibinden 17, Afyonkarahisar CEKUT ekibinden 15, Sincan CEKUT ekibinden 17 olmak üzere 49 personel de Antalya'nın Manavgat ilçesinde devam eden orman yangınlarına müdahale ediyor. Yangın bölgesinde CEKUT, 6 ekipten oluşan 109 personel yangınla mücadelede ve bölge halkının yaralarının sarılmasında aktif rol alıyor.
ÇATLAK KOLLA YEŞİL VATAN SAVUNMASI
Aydın'da görevli orman işçisi Tunay Doğan, Muğla'daki yangınlarla mücadele sırasında arazözün üstünden düştü, sağ bileğinde çatlaklar meydana geldi. Doktor rapor vermek istedi ancak Doğan ekip arkadaşlarını yalnız bırakmak istemedi. Raporu kabul etmeyerek görevine devam eden Doğan, "Bir ekmeği bölüştüğüm arkadaşlarımı yalnız bırakmak istemedim. Arkadaşlarıma su, çay taşısam bile yeter dedim. Tek elimle ekip arkadaşlarıma su taşıyorum, çay demliyorum" dedi.
Aydın'ın Çine ilçesinde orman işçisi olarak görev yapan Tunay Doğan, Türkiye'nin çeşitli noktalarında çıkan orman yangınlarına müdahale etmek için günlerdir gece gündüz demeden çalışıyor. Önce Osmaniye'deki yangınlara müdahale için oraya gitti. Daha sonra Muğla Kavaklıdere'de çıkan yangın nedeniyle o bölgede görevlendirildi. Kavaklıdere'de arazözün üstünden düşmesi sonucu kolunda çatlaklar meydana geldi. Kolundaki çatlaklara rağmen raporu kabul etmeyen ve sargılı tek koluyla ekip arkadaşlarına yardımcı olan Doğan yaşadıklarını SABAH'a anlattı:
RAPORU KABUL ETMEDİM
"Osmaniye'deki yangına müdahale etmek için bölgeye gittik. Oradan da Kavaklıdere'ye geçtik. Kavaklıdere yangınını kontrol altına aldık. Vücudum yorgun düştü. Başım döndü, arazözün üstünden aşağı düştüm. Sağ bileğimde ciddi çatlaklar oluştu. Hastaneden rapor vermek istediler ben reddettim. 'Kendi bölgemde de yangın var' dedim. 'Sen bu kolla nasıl yardımcı olacaksın' dedi doktor. 'Ben bu elle arkadaşlarıma su, çay taşısam bile yeter' dedim. Görevime döndüm, raporu kabul etmedim. Kolum sargılı şu an. Aydın Çine'deki arkadaşlarıma tek elimle su taşıyorum, çay demliyorum. Ekibimde görevime devam ediyorum."
BİR BARDAK SU GÖTÜRSEM YETER
Ekip arkadaşlarının istirahate geçmesini istediğini ancak kabul etmediğini belirten Doğan, "Bunun karşısında çok gururlandılar. 'Biz seni idare ederiz, senin sağlığın her şeyden önemli' dediler. 12-13 gündür yangın bölgelerinde canla başla çalışıyoruz. Hepsiyle ekmeği paylaşıyoruz. Onları yarı yolda bırakmak istemedim. Biz orman işçileri olarak canla başla gece gündüz çalışacağız. Onlara hiçbir zaman fırsat tanımayacağız. Onlar ne kadar yakmakla uğraşsalar da biz de bu yangınları gece gündüz çalışarak söndüreceğiz. Bizi vazgeçiremezler. Yangın dibimizden geçti, alevlerin içinde kaldık. Dumandan boğulanımız oldu ama vazgeçmedik. Tüm ormancılar günlük 2-3 saatlik uykuyla günlerdir çalışıyor. 12-13 gündür bu yorgunluğa rağmen çalışıyoruz. Devletimizden Allah razı olsun. Mücadeleyi hiçbir zaman bırakmıyoruz. Halkımız da bizi destekliyor." dedi.
Nişanlısı Damla Karakuş'un, kendisinin durumunu öğrenince rapor almasını, izne çıkmasını istediğini anlatan Doğan, "Orada arkadaşlarımı ateşin içinde yalnız bırakamazdım. Nişanlım endişelendiği için rapor al, izin al dedi. Ona 'Bugün kolumuz kırılır yarın cenazemiz gelir buna hazırlıklı olmalısın' dedim. Biz vazgeçmiyoruz sen de vazgeçme dedim" ifadelerini kullandı.