Büyükçekmece Belediyesi, bayram öncesinde Kumburgaz sahilinde yüzme alanı içerisinde yer alan özel tekne ve tonozların, gösterilen tekne park yerlerine çekilmesi için zabıta ekipleri aracılığıyla bildirimde bulundu. Bu karar, evlerinin hemen önündeki sahil şeridinde teknesi olanları rahatsız etti. Arefe günü öncesi olan 18 Temmuz'da özel tekne sahipleri, denizde kortej oluşturup korna ve düdük çalarak seslerini duyurmaya çalıştılar. Toplanan yaklaşık 100 tekne sahibi, Türk bayrakları açarak karara karşı çıktıklarını duyurdu.
"KENDİMİZİ İFADE ETME AMAÇLI TOPLANDIK"
Tekne kortejinde konuşma yapan Yıldıray Ersöz, 50 yıldır Kumburgaz sahilinde tekne sahibi olduğunu ifade etti. Ersöz, "Belediyemiz yanlış ve hatalı olarak nitelendirdiğim bir uygulama yapmaktadır. Teknecilere baskı uygulayarak teknelerimizi ipin dışına yani yaklaşık iki metre derinlikte bir suya çekmemiz istenmiştir. Buranın halka açık olduğunu, plaj olduğunu iddia etmektedir. Boynumuz kıldan ince, dışarı almaya çalıştık ama düşünebiliyor musunuz, gece 12'de denizden gelmişiniz, balıktan gelmişiniz yüzerek karaya çıkacaksınız, sabahın 5'inde yüzerek tekneye bineceksiniz. Bunlar bize saçma geldi tabii. Kendilerine ulaşmaya çalıştık ulaşamadık, fakat bayram üstü 30-40-50 zabıta teknelerle anons yaparak bizi taciz ettiler, biz rahatsız olduk. Tekneci arkadaşlar bir şekilde kendimizi ifade etme amaçlı toplandık. Bir gezi düzenledik" dedi.
"DENİZDEN, MARTIDAN BİR FARKIMIZ YOK"
Ersöz, "Madem ki böyle bir sorun var çözülmesi gerekiyor. Başkanımızın bizden bir talebi var, toplasın bizi denizle ilgiliyse denizcilerle çözsün bunu. 50 yıldır biz burada bir düzen tutturmuşuz gidiyor. Tekneler hayati tehlike yaratıyor diyorlar. Bakın ben 50 yıldır burdayım, 15 tane insan hayatı kurtardım. Teknelerimiz araba değil ki, yanyana sıfır park etmiş halde değiller. Hepsinin birbirine çarpmaması için aralarında belli bir mesafe var ve kimsenin yüzmesine engel teşkil etmiyor. 'İplerin diğer tarafına alın ya da bağlı olduğunuz limanlara gidin' dendi. Bağlı olduğumuz liman başkanlarıyla görüştük. Liman başkanlarımız, 'Bağlamakla yükümlüyüm, sizi barındırmak yükümlülüğüm yok, zaten yerim yok, sakın ha gelmeyin' dediler. Topu topu zaten bu tekneler burada yazın üç ay duruyor ve tekne dediğimiz taşıt, bir geminin filikasından ibaret. Yani kıyıya yanaşmasında herhangi bir sakınca yok. Bir yatınız varsa, böyle bir filika bulundurmak zorundasınız, kıyıya yanaşmak için. Ben şimdi teknemi oraya bağlıyayım da bir de o tekneme gitmek için filika mı alayım. Yani anlamsız şeyler, bilinçsizce yapılmış işlemler. Belediyemizin bayram üstü böyle bir zulüm yapmasını tekneci arkadaşlar birlikte yadırgıyorum. Bizim teknelerimiz denizin süsü, güzelliği. Buraya gelen bir insan önce teknemi arkasına fon yapıp çekiyor. Bizim denizden, martıdan bir farkımız yok. Lütfen bizi taciz etmeyin, rencide etmeyin" diye konuştu.
"KORUMASINI BİLE YAPAMAYIZ"
40 senedir Kumburgaz'da yaşadığını belirten tekne sahiplerinden Kemal Yağızyılmaz ise belediye tarafından gösterilen yerlerin küçük olduğunu vurgulayarak "Oraya sığsa sığsa 50 tekne, burada var 3-5 bin tekne. Zaten korumasını bile yapamayız. Lütfen sesimizi duysunlar" diye konuştu.
ÇEVRE SAKİNLERİ İSE FARKLI FİKİRLERE SAHİP
Uzun süredir Kumburgaz'da yaşayan çevre sakinleri ise farklı fikirleri paylaşıyor. Hakan Aktaş, "Tekneler bizi rahatsız etmiyor, ayrı bir güzellik katıyor" derken, Anibal Güleroğlu da "Çocukluğumdan itibaren burada büyüdüm ve bu tekneler her zaman için problem oldu. Çünkü o bağladıkları taşlar olsun, onların çevresinde toplanan yosunlar olsun, hepsi de bir problem kaynağıydı. Ayrıca çocuklar da aradan yüzerken dalga durumunda oldukça sorun yaratıyor. Şahsi fikrim olmamasından yanayım" şeklinde konuştu.