Huzur Mahallesi'nde ikamet eden Semra G., 5 yıl önce Sancar G. ile görücü usulüyle evlenip Afyon'a gelin gitti. İlk yıllar sıkıntı yaşamayan Semra'nın mutluluğu ilk çocukları Egemen'in dünya gelmesiyle son buldu. İddiaya göre, sürekli alkol alan kocasından sık sık dayak yemeye başladı. Bir taraftan kocası diğer taraftan da eşinin ailesinin kendisine işkence yapması üzerine İnegöl'deki baba evine geri döndü. Fakat araya büyüklerin girmesiyle barışan çift tekrar Afyon'a geri gitti. Çocuğu için her şeye katlanan genç kadının ikinci çocukları Akif dünya geldi. İşkence ve dayak bir türlü kesilmedi. Artık dayanacak gücü kalmayan kadın devlete sığındı. Son yaşanan olayla birlikte bir süre Afyon'da sığınma evinde çocuklarıyla kalan Semra G., ailesi tarafından sığınma evinden alınıp baba evine geri getirildi. Bir daha o eve gitmek istemeyen Semra G., boşanma davası açmaya hazırlandığı kocası tarafından ölümle tehdit edildiğini ileri sürdü.
Can güvenliğinin olmadığını söyleyen Semra G., "Kaynanam, kayınbabam ve kocam bana hakaret ettiler, dövdüler. Çocuklarına da eziyet ediyordu. Dövüyordu. Eve ekmek getirmiyordu, bizler bazen haftalarca aç kalıyorduk. Devletimizden yardım bekliyorum. Kendisinden korkuyorum, can güvenliğimiz yok. Bir kaç sefer aynı olaylar oldu, ben babanım evine geri geldim. Araya büyükleri koydular, artık bunların olmayacağını söylediler, ellerini Kur'an-ı Kerim'e vurdular. Ben yine iki çocuğum için geri gittim. Fakat geri gittiğimde yine değişen bir şey olmadı. Yine aynı işkence, aynı olaylar devam etti. Dövdüler, seni sevmiyoruz, sen Kürt'sün dediler. İki hafta sığınma evinde kaldım. Şimdi duydum, bir köye kocama kız istemeye gitmişler. Ben buradan sesleniyorum, sakın kardeşlerim, ben kendimi yaktım, siz de yakmayın. Ona kimse kız vermesin. En büyük oğluma kocam rakı veriyordu, sigara veriyordu. Bir baba nasıl evladına böyle bir şey yapar aklım almıyor. Çocuklarımı asla vermeyeceğim, devletten bana koruma vermesini istiyorum" dedi.
Semra G.'nin kuzeni Adnan Kızılkaya ise, "Kuzenim evlenip Afyon'a gittikten sonra hem kocası tarafından hem de kocasının ailesi tarafından sürekli dayak ve işkencelerle karşı karşıya geldi. Bir kaç sefer babasının evine geldi. Onlar gelip bizlere yalvarıp bir daha olmayacağını söylediler. Araya büyükler girince bizler de bir umutla belki düzelir diye geri gönderdik. Fakat değişen hiçbir şey olmadı. Bir kadına nasıl el kaldırılır anlamıyorum. Hem eşine, hem çocuklarına işkence eden adamın elini kolunu sallaya sallaya rahat bir şekilde nasıl gezdiğini anlamış değilim. Devletimizden bu adamın yakalanıp kuzenime ve çocuklarına yaptığı işkencenin hesabını sormasını istiyoruz" diye konuştu.