BAŞLARKEN...
Kovid-19 salgını tüm dünyayı etkisi altına alırken yeni bir çağın da kapısını aralıyor. Pandemi sonrası dönemin başta siyasi, ekonomik, sosyolojik ve psikolojik olmak üzere birçok alanda güçlü yansımalarının olacağı ve yeniden adlandırılacak bu çağda bireylerin ve kurumların bu dönüşümden köklü biçimde etkileneceği öngörülüyor. Microsoft'un kurucusu Bill Gates'in, salgının biteceği tarihi "Çarpıcı değişim yaşanacak" sözleriyle tanımlaması, dünyanın geçireceği hızlı değişimin ipuçlarını şimdiden veriyor. Pandemi sonrası dönem "Yeni Uzay", "Teknolojik Rönesans", "Yeni Enfeksiyonlar" ya da "Dijital Topluma Geçiş" adıyla mı anlam bulacak...
SABAH, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile başlayan sürecin yakın gelecekteki etkilerini mercek altına alıyor. Sosyolojiden ekonomiye, kültür sanattan spora, politikadan dijital dönüşüme kadar alanında uzman birçok isim pandemi sonrası sürece yönelik öngörülerini sizlerle paylaşıyor. SABAH gazetesi olarak bu hızlı dönüşümün sonuçlarının dünyaya, ülkemize ve günlük hayatımıza yapacağı etkileri "Pandemi Sonrası Dünya/Yeniden Adlandırılan Çağ... Büyük Dönüşüm ve Yansımaları" konulu 4 günlük bir yazı dizisiyle çok yönlü olarak ele alıyoruz. İşte uzmanların SABAH'a yaptığı değerlendirmeler...
'AĞIRLIK ASYA VE AFRİKA'YA GEÇECEK'
TARİHÇİ ERHAN AFYONCU: Salgının etkileri birkaç yıl sürecek. Bugünkünden daha fakirleşen bir dünya olacak. Küresel sistemin ağırlığı Batı'dan Asya ve Afrika'ya geçecek. Tarihteki salgınlarda insanlar daha dindarlaşarak çıkarken bu salgından sonra toplumların dindarlıkları azalacak gibi gözüküyor. Milli ve ulus devlet kavramı önem kazanacak. İttifak sistemleri, ülkelerin ilişkileri ve eğitim sistemleri değişecek. Devletler özellikle temel ihtiyaçlarını fabrika ülkeler yerine kendi topraklarında üretmeye çalışacaklar. Tarım ve sanayide üretim yapılarını kuvvetlendiren devletler daha rekabetçi olarak yollarına devam edecekler. Özellikle hizmet sektöründe bazı işkollarının yıldızı sönerken, üreten birçok işkolu ve lojistik kıymete binecek. Kovid-19'u başka salgınların da takip edeceğini düşünüyorum. Bu çağın adı "Yeni Enfeksiyonlar Çağı" olabilir.
'MESAFEYİ KORUMA ÇAĞI'
YAZAR AMİN MAALOUF: Son romanım felaketin eşiğinde olan bir insanlığı anlatıyor, uçurumun eşiğinde olan ve büyük bir gemi enkazı tehlikesiyle karşı karşıya olan bugünkü dünyamızla ilgili bir benzetme taşıyor. Endişelerimizin umutlarımızla harmanlandığı bir meditasyon. Yaşadığımız zamana "Mesafeyi koruma çağı" diyorum. Yaşananlar, dönüşüm eğiliminin hızlanmasıdır. Kirlilik ve küresel ısınma ile ilgili artan endişeler, iş seyahatlerinde ciddi bir azalmaya yol açmış olsa da, çoğu insan davranışlarını değiştirmeye istekli değildi. El sıkışmak ve sarılmak gibi günlük alışkanlıklarımızın çoğu çok yavaş bir şekilde geri dönecektir.
'BİLİM GELECEĞE HÜKMEDECEK'
BİLİM TARİHÇİSİ PROF. DR. MUSTAFA KAÇAR: İnsanlar öncelikle fiziki çevreyi keşfederek doğaya hükmetmeye, 21. yüzyılda da "bilinmeyen insanı" keşfetmeye yöneldi. Uzay teknolojileri yanında biyomedikal teknolojiler, moleküler biyoloji alanlarındaki bilimsel çalışmaların geleceği şekillendireceğine şüphe yok. Kısacası, teknolojiye sahip olanlar geleceğe hâkim olacak. Bu yarışın içerisinde bütün dünya ülkelerinin bir adım öne geçmek için büyük bir gayret gösterdiğini zaten her gün ortaya çıkan icatlar ispat etmekte. Türkiye, bu yarışta yer alma ve üst sıralara yükselme hedefini yeni bir program dâhilinde yenilikçi tarzda yetiştirilecek gençler sayesinde gerçekleştirebilir.
'TEKNOLOJİK RÖNESANS DÖNEMİ'
FÜTÜRİST UFUK TARHAN: Yeni çağın adı "Sürdürülebilir Kapitalizm" olacak. "Teknolojik Rönesans", "Yeşil Devrim", "Dataizm" ve "Teknolojik Diktatörlükler" de bu çağın dönüştürücü devinimlerinin ve felsefesinin temellerini oluşturacak. Artçıları kuraklık, kıtlık, yeni virüsler ve biyolojik ataklar ile sürecek. Doğal afetler fırsat kollayacak. 2030-2040'larda daha iyi bir dünya istiyorsak; hem yenilenebilir enerji kaynaklarına hem de uzayda bulunacak çevreye zarar vermeyen enerji kaynaklarının kullanım yaygınlığının artmasına, veriye dayalı bilginin hâkim olmasına ihtiyacımız var.
'DONMUŞ VİRÜSLER AKTİF OLABİLİR'
TIP UZMANI PROF. DR. NECMETTİN ÜNAL: Pandeminin bizi götüreceği olumsuzluklardan ve tıbbi olarak en riskli olanlarından biri ise bakterilerin antibiyotiklere direncinin artması sonucu tedavi edilemeyen enfeksiyonların artacak olmasıdır. Küresel ısınmayla birlikte buzulların da erimesiyle, asırlardır donmuş durumdaki bakteri ve virüsler aktive olacak ve yeni pandemiler yaşanabilecek. Bu da gelecekteki felaket senaryoları arasında yer alacak.
'YENİ UZAY ÇAĞI'
TÜRKİYE UZAY AJANSI BAŞKANI SERDAR HÜSEYİN YILDIRIM: Dijitalleşmede 2030 yılında erişileceği hesaplanan seviyeye şimdiden ulaşıldığı söyleniyor. Uzay çağının 1957 yılında Sovyetler'in Sputnik'i uzaya fırlatmasıyla başladığı kabul edilir. Uzun yıllar devletler arasında kıyasıya bir yarış şeklinde devam eden süreç, 21. yüzyılda değişim geçirdi ve devletlerin yerini dev şirketler aldı. İnsanların dünya dışında diğer gök cisimlerinde kalıcı olarak yaşamaya başlaması hedeflenen bu çağa "Yeni uzay çağı" deniyor.
'İKLİMLER DEĞİŞECEK'
METEOROLOJİ UZMANI DENİZ DEMİRHAN: Grönland'ın tamamen erimesi durumunda deniz suyu seviyesindeki artışın 6 metre olacağı tahmin edilmektedir ve bu bütün kıyılarımızın sular altında kalması demek. Dünya, 1880'den beri bir ısınma sürecinde. 2016'da son 141 yılın en sıcak yılını yaşadık. Dünya'nın uzun vadeli ortalama sıcaklığındaki artış, 2035 yılı civarında 1850-1900 ortalamasının 1.5 ° C ve 2065 yılına doğru ise 2 ° C kadar üzerine çıkması bekleniyor. Bunların hepsinin senaryo olduğu ve 2100 yılına kadar alınacak önlemlerle bu etkilerin azaltılabileceği de unutulmamalı.
YARIN: Pandemiyle beraber hayatımıza giren 'yeni normal' nasıl tanımlanmalı? Bu sürecin sosyolojik ve psikolojik etkileri neler? Dijital dönüşümün yakın gelecekteki etkileri neler olacak?