İstanbul'da yaşayan Odabaş Ailesi'nin iki kızları da böbrek nakilli. 13 yaşındaki Ece Irmak annesinin, 4 yaşındaki Ela ise babaannesinin böbreği ile ikinci hayatını yaşıyor.
Ekim ayının başında Ela ve Irmak'ın annesi Naciye Hanım ateşlendi, soğuk algınlığı diye düşündü. 2 gün boyunca ağrımayan kemiği bile yoktu. Aradan 1-2 gün geçtikten sonra Ela ve Irmak ateşlendi, onlara doktora götürmek istemedi, o kadar eminim ki corona olmadıklarına, ilaçla geçiştirdi. Sonra 16 Ekim'de Irmak ve Ela yeniden ateşlendi. Bu sefer hastaneye gittiler. Irmak'ta bir bulgu yoktu, eve gönderildi. Ela'ya test yapıldı, pozitif çıktı, tedavisi düzenlenerek durumunun iyi olması nedeni ile ayaktan izlenmek üzere ilaçları verilip eve gönderildi.
11 GÜNDE 11 YIL YAŞLANDIM
Naciye Odadaş 2 evladı ile birlikte yaşadıkları o süreci şu sözlerle anlatıyor; "Irmak da, Ela da o kadar iyiydi ki hiçbir şikayetleri yoktu, yemek yemeleri çok iyiydi. Biz 'Ohh, bu kadarla atlattık' dedik. 24 Ekim cumartesi gecesi Ela'nın ateşi 38.8'e yükseldi, hemen hastaneye gittik, akciğer filminde belirtileri gördüler, yatırdılar. İlk 3-4 gün tedavi yaptılar, Ela gittikçe kötüleştikçe oksijen sıkıntısı da çıkınca yoğun bakıma kaldırıldı. Basınçlı oksijen veriyorlardı. Tam Ela iyice kötüleşti derken bir romatizma ilacıyla ciğerleri toparlamaya başladı. 11 gün yoğun bakımda kaldı. 2 kez yapılan Covid testi negatif çıkınca taburcu olduk. Ela kötüleşince, Irmak'a da tomografi yaptılar, akciğerdeki kristalleşmeleri görünce de onu da 5 gün yatırdılar tedavisini yapıp gönderdiler. Sonrasında zaten hepimize yeniden test yapıldı, hepimiz negatif çıktık. O 11 günde ben 11 yıl yaşlandım, Allah bir daha böyle bir dönem yaşatmasın."
BAĞIŞIKLIĞI BASKILAYAN İLAÇLARI KESMEK ZORUNDAYIZ
Ela ve Irmak'ın tedavisini yapan hekimlerden Koç Üniversitesi Hastanesi Çocuk Nefrolojisi Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Taşdemir iki kardeşin tedavi sürecini şu sözlerle anlattı: "Irmak 13 yaşında ve 11 yıl önce böbrek nakli oldu. Ela ile Irmak aynı hastalığı taşıyorlar, doğuştan gelen nefrotik sendrom. Yüksek ateş nedeniyle testler yapıldığında Ela'da coronavirüs testi pozitif olarak saptandı. Ece'nin PCR testi negatif idi. Yaklaşık bir hafta kadar ayaktan tedavilerine karar verdik. Bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar kullanıyoruz; immunsupresifler (kortizon ve diğer bazı ilaçlar). İkisi de bu ilaçlardan 3 çeşit kullanıyorlar. Böbrek nakilli hastalarımız bu hastalığa yakalanınca ve ciddi bulguları varsa ilk yaptığımız şey bu ilaçlardan bir tanesini kesmek oluyor. Bağışıklık sistemi baskılama gereksinimi hep var, böbrek naklinden sonra sürecin sağlıkla ilerlemesi için. Ama ciddi bir enfeksiyon söz konusu olduğu zaman bu ilaçlardan birisini, hatta bazen birkaçını kesmek zorunda kalıyoruz. Bağışıklık sistemi baskılayıcı ilaçları kesmemiz nakilli böbrek için risk yaratmaktadır. Aynı zamanda COVID19 başta olmak üzere enfeksiyonlar diğer insanlardan daha fazla gibi hayati tehdit yaratabilmektedir.. Irmak hastalığı daha hafif atlattı, 5 gün kadar ilaç kullandık, bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlarsan birini kestik, şuan durumu iyi gidiyor. Ama maalesef bu tedavi süreci böbrek fonksiyonlarını biraz olumsuz etkiledi ve protein kaçağına yol açtı. Ama akciğerlerde bir tahribata yol açmadı ve hastalık ağır seyretmedi. İyi bir bakımla kolaylıkla taburcu olabildi.
BÖBREK FONKSİYONLARI ZARAR GÖRMEDİ
Ela ise 4 yaşında ve 22 aylık nakilli. Ateşi yükseldiği zaman Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanımız Doç. Dr. Haber Aktürk ile görmüştük. Bağışıklık sistemini baskılayan bir tane ilacını keserek evden takibe aldık, ancak bir hafta sonra geldiğinde ateş çok daha fazlaydı. Tomografiyi çocuklarda çok seçerek yapıyoruz ama Ela için gerekliydi. Tomografi çektiğimizde akciğer tutulumunun kötü olduğunu gördük ve bu nedenle hastaneye yatırdık. Sonrasında da zaten solunum açısından sıkıntıları oldu. Oksijen seviyesi düşmeye başladı. Akciğerlerinin etkilenmesinin ciddi olduğunu gördük. Yoğun bakıma almak durumuna kaldık. 11 gün yoğun bakıma alıp yüksek basınçlı oksijen tedavisi ve bağışıklığı güçlendirici bazı ilaçlar uyguladık. Durumu iyice kötüleşince bağışıklık sistemi baskılayıcı başka bir ilaç daha kullandık (interlökin 1 reseptör karşıtı bir ilaç). Ama her hastada böyle yapmıyoruz. Solunum sıkıntısı çok ilerliyorsa böyle yapıyoruz. 11 günlük yoğun bakım sürecinde yaşadığı solunum zorluğunu engellemiş olduk. Ne mutlu ki böbrek fonksiyonları zarar görmedi. Eskiden de akciğerlerinde hassasiyet fazlaydı (reaktif havayolu hassasiyeti). Akciğerlerde biraz tahribat var. Bunun düzelme sürecini zaman gösterecek. Dünyada ve Türkiye'de yaşanan kayıpları düşünüce çocuğumuz için mutluyuz, ucuz kurtulduğumuzu düşünüyoruz."