Medine'de hicretin beşinci yılında gerçekleşmiştir. Müslümanlarla Mekkeli müşrikler ve müttefikleri arasında yapılmıştır. Kur'an-ı Kerim'de de Hendek Savaşı hakkında öneli bilgiler yer almaktadır. Savaşta şehrin müdafaası için çevrelere hendek kazıldığından dolayı bu adı alırken, Ahzab Gazvesi adı da verilmektedir. Hendek Savaşı'nda 10-12.000 kişiden oluşan düşman ordusuna karşı Müslüman askerlerin sayısı ise 3000 kadardı. Müslümanlar bu savaşta çok büyük güçlükler çekmiştir. Hendek Savaşı özeti, tarihi, nedenleri ve sonuçları hakkında ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır.
HENDEK SAVAŞI TARİHİ
Hendek Savaşı, Müslümanlarla Mekkeli müşrikler ve müttefikleri arasında hicretin 5 senesinde gerçekleşmiştir. 1 Mart 627 tarihinde başlayıp, Zilkade'nin 1. günü 24 Mart 627'de sona ermiştir. Hendek Muharebesi ile ilgili Kur'an-ı Kerim'de de önemli bilgiler yer almaktadır.
HENDEK SAVAŞI NEDENLERİ
Uhud Savaşı'nın ardından Müslümanların, hem Kureyşliler hem de Medine ve Hayber'de yaşayan Yahudiler ile ilişkileri daha kötü bir duruma girmişti. Kureyşliler, Uhud'da elde ettikleri başarıları bir sonuca bağlayamamıştı. Müslümanlar ise kısa sürede toparlanmış ve eski güçlerine dönmeyi başarmıştı.
Hicretin dördüncü senesinde Beni Nadir Yahudileri Müslümanlar için Suriye'ye ticaret yolunun emniyeti bakımından başlamıştır. Civar bölgelerdeki halkı ise kışkırtmıştır. Sellâm b. Ebü'l-Hakīk, Huyey b. Ahtab ve Rebî' b. Ebü'l-Hakīk gibi Benî Nadîr'in ileri gelenleri Mekke'ye giderek Kureyşliler'i müslümanlara karşı birlikte savaşmaya ikna ettiler.
HENDEK SAVAŞI ÖZETİ
Hendek Savaşı'nda 10-12.000 bin kişiden oluşan düşman ordusuna karşı Müslüman askerlerin sayısı ise 3000 kadardı. Uhud'da alınan dersten sonra kuşatma altında kalmamak için açk arazide çarpışma kararı verildi. Şehrin üç tarafı yoğun şekilde bahçeler ve bunları birbirinden ayıran çit ve alçak duvarlarla çevrildi. Hz. Peygamber, muhacir ve Ensarlardan bazı sahabiler ile hendek kazılacak yerleri tespit etti. Hendek kazma işlemi sona ererken düşman ordusu da Medine'ye ulaştı. Düşman ordusu karagahını şehrin kuzeyinde Uhud Savaşı'nın yapıldığı bölgeye kurdu.
Hz. Peygamber, kadınlarla çocukların yiyecek ve içeceklerin, değerli eşyaların şehirde bulunan müstahkem binalarda toplanmasını emretti. Kendi çadırını ise Zubab dağının bulunduğu yere nakletti. Müslümanların kazdığı hendekler düşman süvarilerini caydıracak genişliğe sahipti. Kureyşliler Müslümanlardan böyle bir hendekle karşılaşacaklarını hiç düşünemediği için şaşırıp kaldılar.
Hz. Peygamber, Yahudilerin Müslümanlara karşı hücum etme kararlarına karşı hızlı tedbir aldı. Birkaç yüz kişiden oluşan birlik Yahudi mahallelerinin etrafını kuşattı.
İslam ordusu, bir taraftan düşmanların şehre sızmasını engellemeye çalışırken, bir yandan da onları hendek boyunca etkisiz hale getirmeye çalışıyordu. Müşrikler aralarında nöbet tutarak saldırıya geçiyordu.
Hz. Peygamberin çadırı yoğun bir şekilde ok yağmuruna tutuldu. Ashabının ok ve yaylarla karşılık vermesi sonucu düşman ordusu buradan püskürtüldü. Bu sırada Kureyş süvarilerinden İkrime b. Ebû Cehil, Nevfel b. Abdullah, Hz. Ömer'in kardeşi Dırâr b. Hattâb, Hübeyre b. Ebû Vehb ve Amr b. Abdüved hendeğin dar bir yerinden İslâm ordusunun bulunduğu tarafa geçtiler.
Amr b. Abdüved, karşısına çıkması için bir savaşçı istedi. Hz. Ali henüz genç yaşta olmasına rağmen, Hz. Peygamberden müsaade isteyerek onun karşısına çıktı. Amr, küçümser tavırlar sergilediği rakibi Hz. Ali karşısında bir kılıç darbesiyle yere serildi.
Müşrikler kısa sürecek bir savaş için hazırlanmışlardı. Savaşın uzaması yiyecek kaynaklarının tükenmesine neden olmaktaydı. Bu esnada Hayber Yahudilerinin yolladığı yirmi deve yükü yiyecek maddesi ve hayvan yemi de Müslümanların eline geçti. Kureyş ordusu kumandanı Ebû Süfyân, bu şartlar altında sonuç alınamayacağını anlayıp Mekke'ye dönmek üzere kuşatmayı kaldırdı; parayla tutulmuş askerler için de çekilip gitmekten başka seçenek kalmadı.
HENDEK SAVAŞI SONUÇLARI