Hürriyet'te yer alan habere göre Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu'nun meteoroloji değerlendirmesi şu şekilde:
Neredeyse her yıl gelecek kışın daha soğuk olacağına dair tahminler yapılır ama son yıllarda genellikle bir önceki yıldan daha sıcak kışlar yaşıyoruz. Yine de 9-25 Şubat 2018'de Güney Kore'de hava hem soğuk hem de karlı olsa iyi olur çünkü bu tarihler arasında PyeongChang 2018 Kış Olimpiyat Oyunları var.
'Önümüzdeki kış ılık/soğuk geçecek' gibi öngörüler doğru algılanmıyor. Çünkü bu öngörülen üç aylık mevsiminin ortalaması ama birkaç gün pastırma yazı olunca ya da okulları tatil edecek kadar kar yağdığında "Bu yıl kış ılık/çok soğuk geçti" deniliyor.
İklim değişikliğine ilave olarak bu sene kış mevsimini etkileyebilecek en önemli olay 'La Nina' ('küçük kız'). Bu atmosferik olayın Kuzey Avrupa'da ılıman, güney ve batı Avrupa'da soğuk, Akdeniz Bölgesi'ndeyse karlı bir kışa neden olduğuna dair çalışmalar var. Fakat La Nina'nın çok zayıf olması, durumu belirsiz bir hale getiriyor. Bu yüzden İstanbul gibi Akdeniz ikliminin hâkim olduğu yerlerde en soğuk ay olan Şubat'ta kar yağması kuvvetli bir ihtimal; diğer zamanlarda da kısa süreli kar yağışları ve güneşli fakat hava kirliliği yüksek günler göreceğiz.
BAHARDA SAĞANAK YAĞIŞLAR...
Kıştan ilkbahara ilerledikçe gökgürültülü sağanak yağışlar başlayacak. Bunlar yıldırım, şiddetli yağmur ve dolu yağışıyla gündelik yaşamımızı olumsuz etkileyecek. Özellikle mega kentlerde trafiğin yoğun olduğu zamanlarda kent merkezlerine yağması durumunda; caddelerin dereye, altgeçitlerin de göle dönüştüğünü yine göreceğiz.
Küresel iklim değişikliğinden dolayı kuraklık, sel, sıcak hava dalgası, orman yangını gibi meteorolojik afetler arttı. Ülkelerin, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltmak için Paris Anlaşması'yla verdiği sözleri bir an önce uygulamaya koyması gerekiyor. Anlaşmaya imza atan ülkelerden 10 binlerce kişi 24'üncü Taraflar Konferansı (COP24) için 3-14 Ocak 2018'de Polonya'da toplanacak. Bu etkinlik için Polonya'nın kömür şehri Katowice'nin seçilmiş olması da çok manidar.
Türk meteoroloji camiasını en çok üzen şeyse 2018'de Genel Müdürlük dahil meteoroloji müdürlükleri ve istasyonlarının rant uğruna kapatılıp başka yere taşınma uygulamasına devam edilmesi. Göztepe Meteoroloji arazisine dikilen gökdelenlerle başlayan bu çok yanlış uygulama, yarım yüzyıldır gözlem yapan istasyon verilerinin ve onlarla ilgili bilimsel çalışmaların çöpe atılmasına neden oluyor.