Elazığ'da 12 yaşında yakalandığı lösemi kanseri hastalığını 10 yıllık mücadelenin ardından yenen 34 yaşındaki Ramazan Öner, hastanede tuttuğu günlüğünde yazdığı notları ve şiirleri "Merhaba Yaşamak" adıyla kitap haline getirerek Türkiye'nin dört bir yanına hediye olarak dağıttı.
Kısa süre önce ikinci kitabını tamamlayan Öner bu kitabı ise çocuklar için yazdı. Çocuk şiddeti, çocuk ölümleri, tacizlere karşı ve onların mutluluğuna ışık olacak "Kayıp ilanı" adlı kitabını kısa sürede tamamladı. Öner, ilk kitabında olduğu gibi ikinci kitabını da çocuklara hediye etmeyi düşünüyor.
"EN BÜYÜK GÜÇ KAYNAĞIM KALEMİM VE AJANDAM OLDU"
Yazı yazmanın kendisi için bir tutku ve hastalıkla mücadelede önemli bir güç kaynağı olduğunu söyleyen Ramazan Öner, "Hastalığımın tanısını öğrendiğim zaman 12 yaşındaydım. Tedavi ve kontrol süresini birlikte ele alırsak 10 yıllık bir süreçten bahsedebiliriz. Her çocuğun yanından ayırmadığı bir şeyler olur. Kimi oyuncağını hep yanında taşır. Benim yanımda ise kalemim ve ajandam vardı. 12 yaşında çok büyük bir hastalıkla mücadele edeceğimi öğrendiğim zaman benim en büyük güç kaynağım ailem, kalemim ve ajandam oldu. İlk kitabım bir çocuğun düşüncelerini yansıtan bir kitaptı. O kitapta gün gün yaşadıklarımı, mücadelemi kaleme aldım. Hastalığa, doktorlara, ilaçlara bakış açımı kaleme aldım. Orada göstermeye çalıştığım buydu. Her gün bir şeyler yaşıyorsunuz. Kemoterapi alıyorsunuz. Saçlarınızın döküldüğünü görüyorsunuz. Aynaya Çok sıkıntılı bir süreç aslında. Ben bunları ilk kitabıma yazdım. Buradaki amacım bu hastalığı yaşayan biri olarak yeneceğime inanan bir çocuktum. Bunu aktarmam gerekiyordu benden sonrakiler için. Başardım diyebilirim." diye konuştu.
"İKİNCİ KİTABIMI TAMAMLADIM"
"Kayıp ilanı" adli kitabını tamamladığını, bu kitabı da ücretsiz dağıtmayı düşündüğünü ifade eden Öner, "Ben İlkokul 2'den beri yazmaya aşığım. Bir sevda olarak yüreğimde işlenmiş bir tutku. İkinci kitabımı çıkarıp Elazığ dışına da çıkmak istiyorum. Çok farklı başarılar hedefliyorum. Ben bunları yine lösemiye bağlıyorum. Mücadele etmeyi ondan aldım. Bir kan kanseri hastası veya hastalık geçirmiş bir insana pes et diyemezsiniz. İkinci kitabımda da mücadeleyi anlattım. Bu kitap, kızını kaybeden bir babanın kızını arayışı konu ediyor. Bununla ilgili bir polisiye roman yazdım. İnşallah bittiği zaman çok farklı bir kitapla okuyucuların karşına çıkacağım. Bir ay içerisinde kitabın baskının yapılacak. İlk kitabım binlerce kişiye ulaştı. Muş, Samsun, İstanbul'da okullara dağıtıldı. İlk kitabımın başarısını ikinci kitabımla devam ettirmeyi düşünüyorum" dedi.
"MÜCADELEYİ ELDEN BIRAKMAMALIYIZ"
Öner, insanların önündeki bütün zorluklara karşı dik durmasını ve mücadele etmesini tavsiye etti. Başarının mücadeleyle ilişkili olduğunu ifade eden Öner, "Hayatım mücadeleyle geçti diyebilirim. Her insanın bir dönüm noktası vardır hayatta. Benim de hayatımın dönüm noktası yaşadığım hastalık oldu. Hastalıktan sonraki süreçte gücümüzü belirleyen de hastalık oldu. Farklı hastalıklar, farklı sıkıntılar yaşadık. Şu anda da yaşıyoruz.Bir hastalığı yenme başarısı en başta o hastalığa bakış açısıyla alakalı. Dik durmak gerekiyor. Güçlü durmak gerekiyor. Yapmamız gereken en olumlu şey mücadele. Ne olursa olsun mücadeleyi elden bırakmayacağız. İnsanların karşılaştığı hastalıklarda nasıl bakması gerektiğini anlatmaya çalıştık." ifadelerini kullandı.