Olay, saat 02.00 sıralarında Çankaya, Ceyhun Atıf Kansu Caddesi 42 numarada yaşandı. İddiaya göre; pompalı tüfekle apartmanın ikinci katındaki güzellik salonuna gelen 18-20 yaşlarında 5 kişi, işyeri sahibinden haraç istedi. İşyeri sahibinin haraç isteğine direnmesi üzerine taraflar arasında kavga çıktı. Bunun üzerine işyeri sahibini darp eden şahıslar pompalı tüfekle orada misafir olarak bulunan Serdar K.'yı göğsünden, kardeşi Serkan K.'yı ise bacağından vurdu. Pompalı şahıslardan biri ise arbede sırasında sağ kolundan yaralandı. Paniğe kapılan şahıslar olay yerine geldikleri araçla kaçmaya çalışırken Ziyabey Caddesi'ndeki bir okulun duvarına çarpıp kaza yaptılar. Okulun hemen ilerisinde polis karakolunun bulunduğunu gören şahıslar pompalı tüfeği aracın altına atıp ticari taksiyle bulundukları yerden uzaklaştılar.
Vatandaşların ihbarıyla olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Bilinci kapanan ve durumu ağır olan Serdar K. ambulansa konuldu. Ambulansta kalp masajı yapılan Serdar K. Gazi Üniversitesi Hastanesi'ne götürüldü. Şahıs hastanede acil müdahaleyle doktorlar tarafından hayata döndürüldü ve ameliyata alındı. Serdar K.'nın ameliyat sonrası yoğun bakımda tutulduğu ve hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi. Bacağından vurulan Serdar K.'nın kardeşi Serkan K. ise Numune Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Darp edilen işyeri sahibi Dışkapı Hastanesi'ne götürüldü.
Ankara Emniyeti cinayet büro ve olay yeri inceleme ekipleri salon içinde ve kaza yapan araçta inceleme yaptı. Ekipler tüfekle beraber salonda bulunan birçok delile el koydu. Görgü tanıklarının ifadesine başvuran ekipler, olay yerine yakın yerdeki güvenlik kamerası görüntülerini incelemeye aldı. Salon içinde tüfek saçmasından ayrı 9 milimetrelik boş kovan tespit eden ve olayda başka bir silahın daha kullanıldığından şüphelenen ekipler tüm incelemelere rağmen silahı bulamadı. Apartmanın önündeki kaldırımda ve araç içindeki kan izleri dikkat çekti. Ekipler kaza yapan aracın bulunduğu yere gelen ve kendisini kaçan şahıslardan D.K.'nın yakını olduğunu ifade eden bir şahsı da sorgulamak üzere karakola götürdü.
Olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlatıldı. D.K.'nın Kastamonu'daki açık cezaevinden iki hafta önce firar ettiği ve 2009 yılında da benzer bir olaya karıştığı öğrenildi.