Dökmetaş, aşıyla korunmanın insan sağlığı açısından çok önemli olduğunu ancak her hastalığa karşı aşı geliştirilemediğini belirtti. Tetanos ve hepatit gibi aşıların uzun yıllar koruyuculuğunun olduğunu ifade eden Dökmetaş, grip aşısının ise her yıl yapılması gerektiğini söyledi.
Dökmetaş, gribin insanları yatağa düşürdüğüne ve uzun süre çalışmaktan alıkoyabildiğine dikkati çekerek, grip vakalarında hastalıkla ilgili çeşitli komplikasyonların ortaya çıkması sonucu ölümlerin yaşanabildiğini, bunların engellenmesi amacıyla aşı yapıldığını aktardı. Grip aşısının ekonomik kayıpları da engellediğini anlatan Dökmetaş, ''Çok cüzi bir fiyata bir doz aşı yaptırabiliyorsunuz. Eğer bu aşıyı yaptırmazsanız o hastalık kişide bazen 10-20 bin liraya mal olan bir tedavi yüküne yol açıyor'' dedi.
Prof. Dr. Dökmetaş, sonbahar mevsiminde gece ile gündüz arasındaki sıcaklık farkının yüksek olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
''Bu mevsimde solunum yolu enfeksiyonları daha sık görülüyor. Ancak soğuk algınlığı ve nezle ile gribi birbirine karıştırmamak gerekiyor. Soğuk algınlığı ve nezle hepimizin yılda birkaç kez geçirdiği hastalık. Nezle ve soğuk algınlığında, hapşırma, burun akıntısı, göz sulanması, hafif ateş, kırgınlık ve halsizlik oluyor. Halk arasında da 'doktora giderseniz bir haftada, gitmezseniz 7 günde geçer' denen hastalık. Grip ise çok ağır seyreden, ölümlere neden olabilen, tüm sistemlere etki eden bir hastalık. Beyni, kalbi etkilediği zaman ölümlere yol açabiliyor. Nezlenin aksine gripte, hapşırma, gözlerde sulanma görülmeyebiliyor.''
Nezleye onlarca etkenin yol açtığını ve tek etken olmadığı için aşısının üretilemediğini belirten Dökmetaş, ''Ama gripte tek etkenimiz, influenza virüsü. Bunun için gribe karşı aşı yapabiliyoruz. Özellikle risk gruplarında yer alanlara mutlaka grip aşısı yaptırmalarını öneriyoruz. 65 yaşın üzerindekiler, kronik hastalığı bulunanlar, diyabet, böbrek, kalp ve akciğer rahatsızlığı olanlar mutlaka aşı yaptırmalı. İsteyen herkese de grip aşısı yapılabilir'' diye konuştu. Prof. Dr. Dökmetaş, risk grubundakilere ücretsiz aşı yapıldığını dile getirerek, şöyle devam etti:
''Tam aşı olma mevsimi. Çünkü aşıdan 10-15 gün sonra koruyuculuk başlıyor. Ancak kişi aralık ayında aşı yaptırmak isterse 'aşı olamaz' diye bir şey yok. O güne kadar bir salgın olmamışsa, kişi sonraki salgınlardan kendini koruyabilir. Aşı olanlarda gribe karşı korunma oranı yüzde 90'lara kadar çıkabiliyor. Grip aşısının 6 ay kadar koruyuculuğu var. Bu aylarda yapılan aşı nisan, mayısa kadar koruyor.''
Her aşıda olduğu gibi grip aşısının ardından da vücutta hafif ateş, kırgınlık olabileceğini söyleyen Dökmetaş, aşının bunun dışında bilinen bir yan etkisi olmadığını ifade etti. Dökmetaş, gripten korunmak için hastalığın etki alanından uzak durulması ve ellerin sürekli yıkanması gerektiğini sözlerine ekledi.