Prof. Dr. Nurhan Atasoy, gelmiş geçmiş en efsanevi sanat tarihçilerinden biri. 81 yaşında hâlâ karınca gibi çalışıyor. Salı günü küratörlüğünü üstlendiği 2 büyük serginin açılışı var. Bu kadar işin gücün arasında bir de her hafta Tarihin Arka Odası programında Murat Bardakçı'nın sataşmalarıyla uğraşıyor.
Atasoy, Bardakçı'nın kendisine sürekli iltifat etmesiyle ilgili de esprili bir dille "Çok güzel, genç bir karısı var ama bana da gizlice âşık galiba! (Kahkahalar) Beni kızdırmak hoşuna gidiyor." diyor.
Atasoy, Tarihin Arka Odası programında yaşananları Kübra Par'a anlattı.
* Herkesin merak ettiği o soruyla başlayacağım; Murat Bardakçı'ya nasıl tahammül ediyorsunuz?
"Yolda yürürken insanlar da beni çevirip bu soruyu soruyor. "O adama nasıl tahammül ediyorsun, kafasını kır!" diyorlar (Kahkahalar). Murat'ı çok seviyorum. Bilgisine hayranım. Programı da seviyorum çünkü tarih açısından çok şey öğrendim. Programda çalınan eski müzik kayıtlarına bayılıyorum. Ancak ben lafımın dinlenmesine alışmışım. Murat lafımı dinlemiyor. Konuşmaya başlayınca, "Hocam bir dakika" deyip lafı ağzıma tıkıyor. Yaramaz bir çocuk gibi. Sataşsın. Ben şakadan hoşlanırım. Ama rahatsız olduğum şeyler var. Üniversiteme çok laf ediyor. Bir de insanları fazla didikliyor. Geçen gün tenkit ettiği konuda hemfikirdim; ama 1 kere söyle, 2 kere söyle. 10 kere söylenir mi? En sonunda "Yeter, her şeyin bir haddi var" dedim! Böyle yaptığında tansiyonum çıkıyor. Ara sıra ölçüyü kaçırmasa daha mutlu olacağım!"
* Sizinle niye bu kadar uğraşıyor?
"Ben kızınca çok hoşuna gidiyor keratanın! Onun için mesela herkesin bilmediği eski müstehcen eserlerden bahsediyor, "Hocam niye bunu yazmıyorsun?" deyip beni kızdırmaya çalışıyor. "Onu sen yaz" diyorum. Elbette biliyorum ama sanatın müstehcen kısmıyla ilgilenmiyorum!"
* Siz de çok sabırlısınız ama...
"Sabırlıyım ama yoruldum artık. Yakında bırakacağım."
* İçten içe kızıp küsüyor musunuz?
"Hiç küsmedim. Birkaç kere "Ayrılayım artık" dedim ama bir şeytan tüyü var!"
"BEN HİÇ EVLENMEDİM, ÇÜNKÜ..."
* Hiç evlenmemişsiniz...
"Gençliğimde durmadan seyahat ediyordum. "Bir adamla ne uğraşacağım, birkaçı birden olsun" dedim! (Gülüyor) O kadar özgürce yaşıyordum ki... Peşimde olan adamların hiçbiri özgürlüğümü kaybetmeme değecek değerde değildi. Çocukları çok seviyordum. Ablamın 3 çocuğunu koynumda büyüttüm. Eğer sevip bakabileceğim yeğenlerim olmasaydı sırf çocuk için evlenebilirdim."
"MURAT BARDAKÇI BANA AŞIK GALİBA"
* Bardakçı programda sürekli güzelliğinize iltifat ediyor. Asılıyor mu size acaba?
"Evet, asılıyor! Çok güzel, genç bir karısı var ama bana da gizlice âşık galiba! (Kahkahalar) Beni kızdırmak hoşuna gidiyor. "
* Gençken çok güzel olduğunuzu söylüyor.
"Ben gençken de canlıydım filan ama hiçbir zaman çok güzel olmadım."
*
Ama İlber Ortaylı da sizin için "Gençken çok alımlıydı" diyor.
"Yok, yahu onlar benim çocuğum yaşındalar! (Gülüyor)"
* Tarihin Arka Odası'nın bu kadar sevilmesinin sırrı ne?
* Programı Murat götürüyor tabii. Bir konu açıyorsun, hemen onunla ilgili bir şiir okumaya başlıyor. Böyle kaç kişi var? Hakikaten çok derin ve sağlam bir bilgisi var. İyi hocaları varmış, dayak yiye yiye öğrenmiş.
* En unutulmaz programınız?
Bir pogramda tango yaptık, başım döndü. "Yavaş ol, düşücem" diyorum, hâlâ döndürüyor. Bir de gırtlağıma basıp "Tavukları Pişirmişem" diye şarkı söyletti. "Yorgunum" desem de beni dinlemiyor. Şikâyet edince "Bu yaştan sonra kızamık çıkaracak değilsin ya!" diyor.
* Programda farklı konuları tartışıyorsunuz. En çok ne tutuyor?
Murat geç dönem Osmanlı tarihini, dedikodusuyla birlikte süper biliyor. O dedikoduları kitaplarda bulamazsınız. En çok onlar ilgi çekiyor.
"KAMERALARA YAKALANMADAN ONA NELER YAPIYORUM BİR BİLSENİZ"
* Geçen akşam Bardakçı'ya dil çıkarırken kameralara yakalanmışsınız.
"Kameralara yakalanmadan ona neler yapıyorum bir bilseniz!" (Kahkahalar)
Kaynak:Haberturk