Donanma Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 90 sanığın yargılandığı davada, 25 Ekim 2018'de açıklanan kararda, bazı sanıklara ceza verilmesinin yanı sıra dosyalarının ayrılmasına hükmedilen firari sanıklar örgüt elebaşı Fetullah Gülen, eski Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral Ayhan Bay ve tutuklu sanık eski Deniz Hava Üs Komutanı Tuğamiral Tezcan Kızılelma ile 2'si tutuklu 12'si sivil "mahrem imam" olmak üzere, 35 sanığın yargılanmasına devam edildi.
DAVA KOCAELİ'NDE GÖRÜLÜYOR
Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan duruşmaya, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları ve sanık yakınları katıldı. Davaya müdahil olan Cumhurbaşkanlığı adına Avukat Tuba İkiz de duruşmada hazır bulundu. Duruşmayı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle vatandaşlar da takip etti.
KULE UÇUŞ GÖREVLİSİ TANIKLIK YAPTI
Duruşmada, 15 Temmuz'da Deniz Hava Komutanlığı'nda yüzbaşı rütbesiyle Kule Uçuş Görevlisi olarak görev yapan T.Y, Çanakkale 2. Ağır Ceza Mahkemesi salonundan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya bağlanarak, tanıklık yaptı.
O akşam nöbetçi olduğunu belirten T.Y, 351 Filo'ya giderek, uçuş planı olup olmadığını sorduğunu, Sahil Güvenlik uçağının iniş yaptığını ve herhangi bir uçuş planının olmadığı bilgisini aldığını ve daha sonra meydanı kapattıklarını söyledi.
Sahil Güvenlik Komutanı'nın, uçağın saat 03.00'te kalkacağını söylediğini aktaran T.Y, şöyle devam etti:
"Nöbetçi astsubay, Genelkurmay'ın uçuş yasağının olduğunu ve herhangi bir hava aracının kalkışına izin verilmeyeceğini, havada bulunan uçak ve helikopterler varsa en yakın havaalanına inmesi yönündeki emrini iletti. Uçağın pilotu, Meydan Harekat Nöbetçi Subayı'na, derhal kalkış için izin istediklerini söylemiş. Bunun mümkün olmadığını, ilgili personelin gelerek hazırlık yapması gerektiğini ve uçuşun 1 saatten önce olamayacağını söyledim. Genelkurmay'dan izin aldıklarını ve hemen kalkmak istediklerini belirttiler. Tezcan Kızılelma, nöbetçi astsubayı telefonla arayarak, 'teknik ekip gelmese de kalkışa izin verin' şeklinde talimat vermiş. Biz de buna istinaden uçağın kalkışına izin verdik."
"EMİR VERMEDİM" DEDİ AMA...
Tanık T.Y, Sahil Güvenlik uçağı dışında başka bir hava aracının uçuş faaliyetinin olmadığını belirtti.
Söz verilen sanık Kızılelma, tanığın yorum yaptığını ileri sürerek, "Ben uçağın kalkışı için emir veya olur vermedim. 'Pilot sorumluluğunda kalksın.' dedim." ifadesini kullandı. Tanık T.Y. de Kızılelma'nın ifadesine karşılık, "Sizin bize talimatınız emirdir zaten." dedi.
"HELİKOPTERLERE SAVUNMA SİSTEMİ TAKILMASI İSTENMİŞ"
Darbe girişiminin yaşandığı tarihte, Deniz Hava Komutanlığı'nda binbaşı rütbesiyle 351 Hat Bakım Komutanı olarak görev yapan tanık E.A. da 15 Temmuz 2016'da mesai bitiminde evine gittiğini, Bakım Komutanı Albay Bülent Yakın'ın telefonla arayarak, üsse gelmesini istediğini söyledi.
Saat 23.30 civarında birliğe geldiğini ve televizyondan köprünün askerlerce kapatıldığını gördüğünü ve daha sonra bir darbe girişiminin yaşandığını anladığını kaydeden E.A, "Filo'dan 3 Seahawk ve 3 AB-212 tipi olmak üzere 6 helikopterin bakımının yapılıp, hazır edilmesi istenmiş. 'Benden habersiz bir şey yapmayın.' talimatı verdim. Daha sonra Serhat Yüzbaşı arayarak, helikopterlere Chaff/Flare (hava araçlarında güdümlü mermilere karşı kullanılan savunma sistemi) takılması istenmiş. Ben de 'Chaff/Flare yüklenmeyecek.' dedim. Helikopterlerin hangardan dışarı çıkarılmaması emrini verdim. Bakım Komutanı Albay Bülent Yakın'a bilgi verdim, bana 'iyi yapmışsın' dedi. Bülent Albay daha sonra dışarıdaki bazı helikopterlerin hangara alınmasını emretti." diye konuştu.
Tanık E.A, 18 Temmuz 2016 Pazartesi günü için 2 VIP helikopterinin hazırlanmasının istendiğini duyduğunu ancak helikopterlerin hangi amaçla ve kimin için hazırlandığını bilmediğini sözlerine ekledi.
Sanık Kızılelma ise tanık E.A'ya, "Biz FETÖ'cü olsak, darbe yapsak FETÖ'cü olmayan birini neden birliğe çağıralım. Helikopterlerin hazırlanmasına engel olan birini çağırmazdık." dedi.
SAVCI MÜTALAA VERDİ
Cumhuriyet savcısı mütalaasında, tutuklu sanıklara atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumunda sanıklar lehine değişiklik olmaması, kaçma olasılıklarına göre tahliye taleplerinin reddine karar verilmesini istedi.
Mütalaaya karşı söz alan sanık Kızılelma, "Dosyada, darbe girişiminde bulunduğuma, FETÖ ile intisaplı olduğuma ve ByLock kullandığıma dair hiçbir delil ve suçlama yok. Tanıkların, Deniz Hava Komutanlığı'nda darbe girişiminde bulunulduğuna dair beyanı yok. Suçsuzum, beraatimi ve tahliyemi istiyorum." ifadelerini kullandı.
"DARBE OLSAYDI BENİ YARGILAYACAKLARDI"
Tutuklu sanık eski Harekat Komutanı Deniz Kurmay Albay O¨mer Faruk Gülbahçe ise "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçlamasının yapıldığı ilk birlik olduklarını ileri sürerek, şunları söyledi:
"Ben yargılanmaktan korkmuyorum. Daha önce, yargılandıkça aklanacağımı söylemiştim. Hepsi ortaya çıktı. Sabırla bekledim. O gece, birlikte 2-3 saat bulundum ve verdiğim kararların doğru olduğuna inanıyorum. Darbenin tarafında olmadım. Hain darbe girişimi olsaydı, darbeye karşı geldiğim için beni yargılayacaklardı. ByLock kullanmadım. Sabit telefondan 7 yılda 2 kez aranmışım. Ben o zaman Ankara'da değil Kocaeli'deydim. Operasyonel bir hatla ilgim yok. Tüm suçlamalardan beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum."
Tutuklu sanık dönemin 301 Filo Komutanı Binbaşı Hacı Darıcı da açığa alındığında yurt dışında görevli olduğunu ifade ederek, "Hakkımda soruşturma açılmasına rağmen, Türkiye'ye gelerek güvenlik güçlerine teslim oldum. Kaçma şüphem yoktur. Tahliyemi istiyorum." diye konuştu.
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin davada, "darbeci amiralleri Kocaeli'de sakladığı, İstanbul'a götürerek kalacak yer ayarladığı ve örgütün üst seviyedeki 'mahrem abisi' olduğu" iddialarıyla hakkında dava açılan, Kazakistan'da yakalanan tutuklu sanık Zabit Kişi de daha önce dile getirdiği gerekçelerden dolayı herhangi bir talebinin olmadığını belirterek, mahkeme heyetine teşekkür etti.
TSK mensuplarıyla irtibatı sağlamak için FETÖ/PDY tarafından kurulan "Özel Hizmetler Birimi" (Mahrem Hizmetler Birimi) içerisinde faaliyet gösterdiği ve "Arif" kod adıyla "mahrem abi" olduğu iddia edilen tutuklu sanık Halil İbrahim Temel ve tutuklu sanık eski Kuzey Go¨rev Grup Komutanlıgˆı Harekat S¸ube Mu¨du¨ru¨ Yarbay Ali ihsan Gürler de darbeci ve FETÖ'cü olmadıklarını ileri sürerek, tahliyelerini talep etti.
Mahkeme heyeti, sanıkların tahliye taleplerinin reddine karar vererek, duruşmayı 25 Şubat'a erteledi.
İDDİANAMEDEN
İddianamede, firari sanıklar örgüt elebaşı Fetullah Gülen ve eski Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral Ayhan Bay ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve 2 polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin helikopterlere yakıt ikmali yapılması emrini verdiği gerekçesiyle "Cumhurbaşkanına suikaste yardım etmek" suçlamasıyla yargılandığı davada 15 yıl hapis cezasına çarptırılan tutuklu sanık eski Deniz Hava Komutanı Tuğamiral Tezcan Kızılelma'nın da aralarında bulunduğu sanıklar hakkında, "cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs", "silahlı örgüt kurmak veya yönetmek", "silahla birden fazla kişiyle birlikte yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından, ağırlaştırılmış müebbet ve 19 yıldan 36 yıl altışar aya, diğer sanıklar hakkında da 7 yıl 6 aydan yirmi dokuzar yıla kadar hapis cezası isteniyor.