Ege Bölgesi'nin önemli turizm merkezlerinden Aydın'ın Didim ilçesinde yaşayan İngilizler, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde geçirdikleri günleri, kendilerine yönelik sağlık ve sosyal destek çalışmalarını anlattı.
Doğası, birbirinden eşsiz koyları, dünyaca ünlü Altınkum Plajı ve Apollon Tapınağı gibi değerlere sahip Didim, özellikle yaz sezonunda yerli ve yabancı turistleri ağırlıyor.
Didim, sayıları 2 bin 500'e ulaşan çoğunluğu İngiliz olan yabancılara da ev sahipliği yapıyor.
Yerleşik yabancıların çoğu, geçen yıl tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgınında ülkelerine dönmeyip Didim'de kaldı.
İlçedeki yaşama tamamen adapte olan yabancıların salgın dönemindeki yardım talepleri ise kaymakamlık, belediye, Vefa Sosyal Destek ekibi ve güvenlik güçleri tarafından karşılandı.
Aşı sırası gelen 884 yabancı uyruklu kişinin tamamı aşılandı.
Kentte 13 yıldır yaşayan ve evinin balkonundan Türk bayrağını eksik etmeyen Helene Mcgowan, AA muhabirine, Kovid-19 sürecinin kendileri için çok zorlu geçmediğini söyledi.
Bu süreçte Türkiye'de bulunduğu için mutlu olduğunu dile getiren Mcgowan, şöyle devam etti:
"Salgın dönemi, kaymakamlık, belediye ve polisin yardımıyla bizim için çok kolay geçti. İhtiyacımız olduğunda her yere götürdüler. Her iki aşımızı da olduk. Ben ve eşim hiçbir sorun yaşamadık. Bizim için her şey mükemmeldi. Türkiye'de kaldığım için çok mutluyum. Bankaya gitmemiz gerekiyorsa yetkililer evimize kadar gelip bizi istediğimiz adrese götürdüler. Didim'de Kovid-19 vakaları da çok azdı."
Mcgowan, aşılama sürecinin inanılmaz kolay olduğuna dikkati çekerek, "Randevumuzu oluşturduk ve hastaneye gittik. Beklemeden birinci ve ikinci doz aşımızı olduk, hiçbir zorlukla karşılaşmadık. Türkiye'de kalmakla çok doğru bir karar verdik. Burası benim evim. Yurt dışından tatil için gelecek olanlara burayı kesinlikle öneriyorum." dedi.
Alan Douglas Mitchell de Didim'de salgının çok iyi yönetildiğini ifade etti.
Salgın boyunca herhangi bir tedirginlik yaşamadığını vurgulayan Mitchell, "Yaklaşık 15 yıldır Didim'de yaşıyoruz. Burada kaldığımız için çok mutluyum. Londra'da küçük bir dairemiz var. O soğuk ve yağışlı havada kalmaktansa Türkiye'de güneşli ve güzel bir ülkede yaşamak çok daha iyi oldu. Bu süreçte aşılarımızı olduk. Her şey mükemmel geçti. Burada emniyetteydik. Kısıtlamalarla ilgili her şey çok açık ve netti. Her şey çok organizeydi. Bir şeye ihtiyacımız olduğunda nereyi arayacağımızı biliyorduk. Bizim için sorunsuz şekilde geçti." diye konuştu.
Mitchell, Türkiye'de yaşadığı için mutlu olduğunu belirterek, buranın özellikle havasını ve insanlarını çok sevdiğini sözlerine ekledi.
Eşi Sandra Jane Mitchell ise dünyanın birçok ülkesini gezdiğini ama en çok Türkiye'yi sevdiğini, salgın döneminde de özellikle aşılama konusunda sağlık hizmetlerinin çok iyi olduğunu kaydetti.
James Ash de salgın döneminde kendisini Didim'de emniyette hissettiğini vurguladı.
Salgın döneminde Türkiye'de kaldığı için hiç pişman olmadığını dile getiren Ash, "Bu olağanüstü şartlarda bile kesinlikle herkesin Türkiye'ye gelmesini tavsiye ediyorum. Muhteşem bir ülke. Geçmişe göre altyapıdaki iyileşmeler de çok güzel." ifadelerini kullandı.