Nazlı Sinem'in ölümünü değerlendiren uzmanlar, yüksekten düşme sonucu ölümlerin, intihar mı yoksa cinayet mi olduğunun kanıtlanması en zor vakalar olduğunun altını çiziyor. Genç kızın daha önce intihara kalkışmış olmasını yorumlayan psikiyatr Prof. Dr. Arif Verimli ise "İstatistikler bir kez intihara kalkışan bir kişinin bunu tekrarlama olasılığının, hiç intihar etmemiş birine göre 4 kat fazla olduğunu gösterir. Bu risk gençlerde daha fazla" dedi.
Prof. Dr. Fatih Yavuz: Yüksekten düşme vakaları; intihar, kaza, cinayet ayrımının en zor yapıldığı vakalardır. Çünkü bir kişinin bir anlık dikkatsizliğinden yararlanıp itilebilir ve kanıtlamak çok zordur. Kişinin vücudunda düşmenin dışında herhangi bir travmatik bulgu olup olmadığına bakılır. Vücudunda alkol ya da madde alımına bakılır. Çünkü aşırı madde ya da alkol tüketen biri hiç direnç göstermeden de aşağı atılabilir. Vücudunda başka birine ait kıl, sperm, tükürük gibi yakın zamanda oluşmuş herhangi bir biyolojik metaryal transferi var mı ona bakılır. İntihar notları araştırılır, atlanıldığı düşünülen oda içinde boğuşmayla ilgili değerlendirme yapılır. Ceza Hukuku'nda kişinin atıldığının ispatı ön plandadır. Eğer atıldığı yönünde bir ispat yoksa öbür şık daha geçerli hale geliyor.
Prof. Dr. Sevil Atasoy: Bir vakanın cinayet mi yoksa intihar mı olduğunu söyleyebilmek için bir tek otopsi raporu yeterli olmaz. Burada olay yeri incelemeye büyük görev düşer. Olay yeri detaylıca incelenir, her bulgu ele alınır. Örneğin bir kişide boğuşma izi olması onun illa öldürüldüğü anlamına gelmez. Kişi biriyle boğuşup sonra gidip kendisini camdan da atabilir.