Küçükçekmece'de eşi Zeynep Kurt'u ve eşinin sevgilisi olduğunu iddia ettiği Aykut Demirtuğ'u (31) evinde yakaladığı ve kilitlediği odada 5'inci kattaki balkondan atlayarak ölmelerine neden olduğu iddiasıyla tutuklanan Hüseyin Kurt (32) ile olay sırasında yanında bulunan arkadaşı Engin Cuğ'un beraatleri talep edildi. Tanık olarak dinlenen Taylan Mümin Çoşkun "Hüseyin Kurt'un balkonunda Aykut Demirtuğ'un korkuluklara tırmandığını ve atladığını gördüm. Üzeri giyinikti" dedi.
BALKONA ÇIKIP AŞAĞI BAKTIĞIMDA...
Bakırköy 7.Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya iki tutuksuz sanık ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada tanık olarak dinlenen Taylan Mümin Coşkun "Engin Cuğ öz dayımdır. Hüseyin Kurt ise köylümüzdür. Olay günü olay yerine yakın olan bir derenin üstündeki köprüde arkadaşlarla sohbet ediyorduk. Dayım da yanımdaydı. Saat 15.00 sıralarında dayıma bir telefon geldi ve dayım gitti. Yanımızdan ayrıldıktan 1-2 dakika sonra Hüseyin Kurt'un balkonunda Aykut Demirtuğ'un korkuluklara tırmandığını ve atladığını gördüm. Üzeri giyinikti. Zeynep Kurt'u ben görmedim. Afalladım, koşarak gittim. Demirtuğ yerde yatıyordu. O sırada bina kapısında dayım çıktı ve yukarı git Hüseyin çocuklarla birlikte bir delilik yapmasın dedi. Yukarı çıktım. Hüseyin abi holün köşesinde diz çökmüş ağlıyordu şoktaydı. Balkona çıkıp aşağı baktığımda Zeynep Kurt'un da ayağını gördüm. Aşağı yanına indim. Zeynep Kurt orada ölmüştü" dedi.
Diğer tanık Yusuf Hicazi "Ben olay yerine yakın bir oto yıkamacıda çalışıyorum. Olay günü öğle saatlerinde bağırma sesi duydum. Sesin geldiği yere baktığımda balkonda bir kadın ve erkek gördüm. Kadın balkonun sağ köşesinde, balkonun dışında korkuluklara asılıydı. Erkek şahıs balkonun ortasında ve korkuluklara tutunmuş vaziyetteydi. Kadın şahıs ellerini bıraktı yere düştü. Erkek şahıs da peşinden ellerini bırakarak düştü" diye konuştu.
AYRI AYRI BERAATLERİ TALEP EDİLDİ
Cumhuriyet savcısı mütalaasında somut olayda sanıkların maktullere karşı doğrudan eylemleri bulunmamaktadır. Maktullerin ölümünde sanıkların ihmali davranışlarından bahsetmek mümkün değildir. Maktullerin kendilerini aşağı bırakmaları anlık bir davranıştır. Maktullerin ölmeleri ile sanıkların müdahale etmemeleri arasında illiyet bağı bulunmamaktadır. Hüseyin Kurt'un kendi evinde Aykut Demirtuğ'u iç çamaşırıyla gördüğü herhangi bir eylemde bulunmayıp yatak odasına kilitleyip yakınlarını araması da öldürme amacının bulunmadığını göstermektedir. Olay nedeniyle maktullerin kendilerinde oluşturduğu korkuyla atladıkları belirtilerek sanıkların ayrı ayrı beraatlerine karar verilmesini talep etti. Müşteki avukatları mütalaaya karşı beyanda bulunmak için süre istedi. Mahkeme heyeti, avukatlara süre vererek duruşmayı erteledi.
İDDİANAMEDEN
Hüseyin Kurt'un suç günü içinde kalan şüpheyi gidermek için işten erken ayrılarak evine geldiği, evinin kapısını açmak istediği ancak açamadığı, kapının zilini çalmasına rağmen uzun süre kapıyı açanın olmadığı iddianamede açıklanarak, bu esnada bir lokanta çalışanının eve paketlenmiş döner getirdiği, siparişin bu adresten verildiğini söylediği belirtildi. Sanık Hüseyin Kurt'un sipariş bedelini lokanta çalışanına ödediği esnada evin dış kapısının maktul Zeynep tarafından açıldığı iddianamede anlatılarak, sanık Hüseyin'in içeri girdiği ve eşine kapıyı neden geç açtığını sorduğu kaydedildi.
Maktul Zeynep'in kıyafetinin müsait olmaması nedeniyle kapıyı geç açtığını söylediği iddianamede yer bulurken, sanık Hüseyin'in yatak odasındaki dolapta bir çift ayak gördüğü ve dolabın kapısını açtığında Aykut Demirtuğ'u üzerinde sadece iç çamaşırları bulunduğu haliyle gizlendiğini gördüğü aktarıldı. Maktul Aykut ile arasında kısa bir boğuşma yaşandığı da anlatılan iddianamede, sanık Hüseyin'in yatak odasının kapısını kilitlediği, müdahale etmek için yanına gelen eşi Zeynep'i itelediği de anlatıldı.
KORKU VE PANİĞE KAPILAN MAKTUL ZEYNEP İLE AYKUT...
İddianamede, maktul Zeynep'in mutfak balkonundan yatak odası penceresine gittiği ve odaya girdiği, sanık Hüseyin'in ise, kendi aile bireylerini ve Zeynep'in ailesini arayarak eşini Aykut ile birlikte yakaladığını söylediği kaydedildi. Sanık Hüseyin'in abisini de arayarak durumu anlattığı, abisinin ise diğer sanık Engin Cuğ'u arayarak bilgi verdiği ve olayın yaşandığı eve gitmesini söylediği açıklandı. Bir süre sonra diğer sanık Engin Cuğ'un da eve geldiği iddianamede anlatılarak, bu esnada balkondan sesler duydukları, balkon kısmına geçtiklerinde maktul Zeynep ile Aykut'un balkon demirlerine tutunmuş vaziyette oldukları ve aşağıya atlamalarına engel olmak için 2 sanığın da hiçbir şey söylemeden durdukları iddianamede ifade edildi. Korku ve paniğe kapılan maktul Zeynep ile Aykut'un bir süre sonra zarar görmeden kurtulamayacaklarını anlayarak kendilerini 5. kattan aşağıya bıraktıkları iddianamede ifade edildi. İddianamede 2 sanığın da kolluk kuvvetlerine haber vermeleri halinde maktullerin aşağı atmaktan vazgeçeceklerini bilmesine rağmen bulundukları yeri terk etmedikleri belirtildi. Sanıklar Engin Cuğ ile Hüseyin Kurt'un 'olası kasıt ile adam öldürme' suçundan ayrı ayrı 50 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.