Çiğli Belediye binası önünde toplanan ve CHP üyesi 30 kişi, Mart 2019 yerel seçimleri öncesi kendilerine verilen belediyede iş sözünün tutulmadığını belirterek protesto eylemi yaptı. Pandemi döneminde canlarını hiçe sayarak çalışıp, maske ve siperlik yaptıklarını, ihtiyacı olan kişilere erzak dağıttıklarını belirten grup, Çiğli Belediyesi yönetimindeki bazı kişilerin kendilerine verdikleri sözleri yerine getirmediklerini ileri sürdü. Ellerinde, 'Hak, hukuk, adalet anlayışınız bu mu', 'Sayın Genel Başkanım, biz Çiğli'ye sahip çıktık, Çiğli bize sahip çıkmadı' gibi pankart ve dövizler taşıyan grup, eylemlerini olumlu sonuç alıncaya kadar sürdüreceklerini söyledi.
İNTİHAR SAFHASINA GELDİM
30 kişilik grubun yanına gelen CHP Çiğli İlçe Başkanı Mert Özcan ile vatandaşlar arasında gerginlik yaşandı. O anlar cep telefonu kamerasına yansıdı. Grup içindeki bir kadının, "Ben intihar safhasına geldim" dediği görüldü. Mağdur olduklarını ve ekonomik olarak zor durumda olduklarını söyleyen vatandaşlar ile İlçe Başkanı Özcan arasında tartışmalar yaşandı. Çiğli CHP İlçe Başkanı Mert Özcan, "İlçe başkanı olduktan sonra bir yakınımı torpille işe sokmadım. Sizin aranızdan 23 arkadaşı bizzat gönderdik. Bu arkadaşlar sizin içinizden arkadaşlardı. 23 arkadaş ekmek sahibi olan arkadaş oldu. Bundan 3 hafta İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile görüştüm. Bana, 'Mert başkan, şu an benden bir şey isteme' dedi" şeklinde konuştu.
DAYISI OLANLAR İŞE GİRDİ
Gruptakilerden Elif Çelik, CHP kongre delegesi olduğunu belirtip, "Bugün burada toplanmamızın amacı, partimize emek veren arkadaşlarımızın hak ettikleri işleri alamaması. Pandemi döneminde, herkes evinde izole olurken, bizler hiçbir tehlikeyi düşünmeden kendimizi riske atarak, siperlik ve maske ürettik. Ve bunları her yere dağıttık. Bu söylediklerimizin elimizde delilleri de var. Canımızı göze alıp, çalışmalarda bulunduk fakat bunu tabii ki karşılık beklemeden yaptık. Ancak bizlere, 'Bir isteğiniz var mı?' denildiğinde, biz de 'İşçi alımında bizi de görürseniz seviniriz' dedik. Ancak daha sonradan baktık ki biz çalışanlar değil de evlerinde oturanlar, partiye hiçbir emeği olmayanlar, dayısı ve tanıdığı olanlar işe girdi. Bizim tepkimiz buna yönelik. CHP, hak, hukuk ve adalet partisidir ancak kendi içerisinde hak, hukuk ve adaleti sağlayamıyor. Bizim tepkimiz tam olarak buna yöneliktir. Eğer hak, hukuk ve adalet, parti içinde sağlanamayacaksa biz de kendi hakkımızı aramaya çıkarız. Emek kiminse, ekmek de onun hakkıdır, bizim derdimiz budur. Biz emeğimizin peşindeyiz. Daha dün belediyede emekli olanın yerine, onun evlatlarını aldılar. Eğer işler babadan oğula geçiyorsa, eğer babadan oğula bir yönetim şekli varsa bunu bize söylesinler biz çalışmayalım, sahada kapı kapı oy toplamayalım. Biz de bilelim, ona göre çalışmalarımızı başka yerlere yönlendirelim. Burada çok büyük haksızlıklar var. İşe alınanlar neye göre seçiliyor? Bu konuda açıklama yapmaları gerekiyor" dedi.
'BEKLEYİN, İŞİNİZ OLACAK' DİYE DİYE 2.5 YIL OLDU
Ali Fırat da pandeminin en zor döneminde kendilerini riske attıklarını, yardıma ve ihtiyacı olanlara kapı kapı giderek, erzak dağıttıklarını belirtip, "Her türlü çalışmayı yaptık. Bir beklentimiz olmadan sonuna kadar partimizin arkasında durduk ve savaştık. Ancak bizim hakkımız olan işe şu anda başkaları sahipler. Emekli olanların çocukları işe alınırken, örgütte emeği olan kişileri dışarıda bıraktılar. Bizlere, 'Siz bekleyin, sizin işiniz olacak' diye diye iki buçuk yıl oldu. Bu süreçte kademe kademe işçi alımları oldu ancak onların içinde koşan arkadaşların isimleri yok. Biz yıllarca bu partinin kalkınması için emek verdik. Biz herhangi bir partiyi rencide etmek için burada değiliz. Biz sadece hakkımız olanı istiyoruz. Ben bu partiye emek vereceğim diye işsiz kaldım ve yuvam dağıldı. Evimin kirasını ödeyemedim. Mecburiyetten eşyalarımı satmak durumunda kaldım. Benim gibi evli barklı olan, çocuk sahibi kişiler var aramızda. Bize bir açıklama yapılmazsa, istediklerimiz yerine getirilmezse sonuna kadar burada olmaya devam edeceğiz" diye konuştu.