İstanbul Altunizade'de meydana gelen olayda 8 Kasım 2019 tarihinde, Ankara istikametinde seyreden İBB'ye cenaze nakil aracı arızalandı ve emniyet şeridinde ikinci nakil aracını beklemeye başladı.
Bir süre sonra, cenaze yakınlarının cenazeyi gelen ikinci nakil aracına aldıkları sırada, 272 promil alkollü olduğu ortaya çıkan motosiklet sürücüsü Görkem Aydınhan, ilk önce Uğur Demir'in kullandığı ve sağ şerit üzerinde duran cenaze nakil aracına, daha sonra da araca cenazeyi yükleyen Hüseyin Yolaç, Emre Kaya, Baran Akagündüz ve Çağatay Büyükçelen'e çarptı. Kazada, Bilişim Vadisi eski Genel Müdürü ve HY inşaatın sahibi inşaat mühendisi Hüseyin Yolaç (52) hayatını kaybederken, motosiklet sürücüsü Görkem Aydınhan ve 3 kişi de ağır yaralandı.
22,5 YILA KADAR HAPİS İSTEMİYLE DAVA AÇILDI
Yaşanan olayla ilgili soruşturmayı yürüten İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, motosiklet sürücüsü Görkem Aydınhan (35) ve cenaze aracı şoförü Uğur Demir (43) hakkında, "Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan 3 yıldan 22,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
'3 KADEH RAKI İÇMİŞTİM, HATIRLAMIYORUM'
İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ilk celsesi görülen duruşmaya, tutuksuz sanıklar Uğur Demir ve Görkem Aydınhan ile müştekiler ve taraf avukatları katılırken duruşmada savunmasını yapan tutuksuz sanık Görkem Aydınhan, olay günü 23.00 sıralarında alkol aldığını, sabah 04.30 sıralarında da motosiklet ile yola çıktığını belirterek, 'Altunizade sapağında kaza yaşanmış, ancak hatırlamıyorum. Olay günü 3 kadeh rakı içmiştim. Kazanın ne şekilde olduğunu hatırlamıyorum.' şeklinde konuştu.
SUÇLAMAYI KABUL ETMEDİ
İfadesinin devamında sanık Aydınhan, '4 gün komada kaldım, gözümü açtığımda hastanedeydim. Sol kolumda omzumdan aşağısını hissetmiyorum. Kazadan dolayı da bu yaşta sakat kaldım. Müzisyenim. Kalıcı olduğu için mesleğimi icra edemeyeceğim. Olayın ne şekilde meydana geldiğini hatırlamıyorum. Olayda herhangi bir kusurum olduğunu ve suçlu olduğumu düşünmüyorum. Beraatimi talep ederim' dedi.
'BİR GÜRÜLTÜ KOPTU'
Diğer sanık Uğur Demir ise, 12 yıldır İBB'de cenaze nakil aracı şoförü olarak görev yaptığını, olay tarihinde sabah 04.30 sıralarında santrale telefon geldiğini ve cenaze nakil aracının Karacaahmet'e cenaze götürürken arıza yaptığını söylediklerini aktararak 'Bunun üzerine ben aracımla olay yerine gittim. Arızalanan araç emniyet şeridindeydi. Ben de 5 şeritli olan yolda aracımı onun sol tarafına park etti. Cenazeyi diğer araçtan aldılar. Ben tabutun bir tarafından tutuyordum. Benim aracıma cenazenin baş kısmını koyuyordu ki, bir gürültü koptu.' ifadelerini kullandı.
'KABAHATİM OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM'
Devamında ise sanık Demir, 'Fakar fren sesi gelmedi. Sanık Görkem'in kullandığı motosiklet, benim aracımın arka sol tarafına yakın bir yere çarpmıştı. Çarpmanın etkisiyle cenaze yakınlarından yere düşenler oldu. 112'yi aradık. Ölen kişi diğer cenazenin akrabalarından olan ve aracına yükleme yapan şahıslardan biriymiş. Benim kusurum olmadığı kanaatindeyim. Dörtlüler yanıyordu, yol boştu ve yaya geçiş yolu yoktu. Hava saat 05.00 sıralarında aydınlanmaya başlamıştı. Beraatimi talep ederim.' sözlerini sarfetti.
'14 GÜN HASTANEDE YATTIM, CEZALANDIRILSINLAR'
Müşteki Çağatay Büyyükçelen ise, 4 araçla cenaze aracını takip ettiklerini, araç arızalanınca da dörtlüleri yakarak otomobillerini park ettiklerini söyleyerek, bir fren sesi olmadan bir şeyin aracına hızla vurduğunu ve yere düştüğünü söyleyerek 'Bir araç bize vurdu ve kaçtı zannettim. Olay yerinde bayılmışım. Gözümü açtığımda ambulansa koyuyorlardı. 14 gün hastanede yattım, 21 tane platin takıldı ve 2 kez ameliyat oldum. Bu şekilde yaralanmama sebep olan iki sanıktan da şikayetçiyim.' dedi. Diğer müştekiler de, kaza sebebiyle çeşitli yerlerinde yaralar bulunduğunu belirterek, sanıklardan şikayetçi olduklarını belirtti.
'18 KEZ AMELİYAT OLDUM, BACAĞIM KOPTU'
Müşteki Baran Akangündüz ise kaza nedeniyle bacağının koptuğunu ve 18 kez ameliyat olduğunu belirterek 'Daha da ameliyat olmam gerekiyor. Her iki sanığın da kazanın meydana gelmesinde kusurları
olduğu kanaatindeyim.' dedi.
RAPORLARIN ÇELİŞKİLİ OLDUĞU BELİRTİLDİ
Duruşma esnasında ise Cumhuriyet Savcısı, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi'nden gelen raporda, sanıkların asli kusurlu, maktul ile müştekilerin ise tali kusurlu olduğunun bildirildiğini belirterek, raporların çelişkili olduğunu, dosyanın, taraflara izafe edilebilecek kusur durumlarının kesin olarak tespiti hususunda Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Genişletilmiş Uzmanlar Kurulu'na gönderilmesini talep etti.
ADLİ TIP KURUMU'DAN RAPOR İSTENDİ
Duruşma sonu mahkeme, sanıkların tutuklama taleplerini reddederek müştekilerin tedavi gördüğü hastanelerden evrakların istenmesine ve dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Genişletilmiş Uzmanlar Kurulu'na gönderilip rapor aldırılmasına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.