Tören, İstanbul Valiliği, Büyükşehir Belediye Başkanlığı, İstanbul Garnizon Komutanlığı, Türkiye Harp Malulleri Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği ile diğer derneklerin Şehitlik Anıtı'na çelenk bırakmasıyla başladı.
Törende saygı duruşu sırasında tören mangası 3 el saygı atışı yaptı, İstiklal Marşı okundu.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'in mesajının okunmasının ardından İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Şehitlik Özel Defteri'ni imzaladı ve yazdıklarını okudu. Mutlu, deftere şunları yazdı:
''Yalnız bizim değil, herkes için Çanakkale Savaşı cesaret, fedakarlık, unvan ve onur ve saygı abidesidir. Vatanı için canlarını feda eden, makamların en yücesi olan şehitlik mertebesine ulaşan ecdadımıza en kalbi duygularla sesleniyoruz. Hayatlarınız pahasına yaptığınız fedakarlıklar geleceğimize ışık, kalbimize güç, hayatımıza rehber ve her anımıza inanç taşıdınız. Milli birlik ve beraberlik duygularımızı kuvvetlendirdiniz. Çanakkale ruhu her daim aynı şevk, iman ve inançla yaşayacaktır. Yaşayan her fert sizlerin bıraktığı emanetin kutsallığının bilinciyle, aldığı her nefeste, kanlarınızla müdafaa ettiğiniz vatanı koruma azmi ve şuuruyla hareket edecektir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve ebediyete intikal eden kahramanlarımızı, şehitler ve gazilerimizi minnet, rahmet ve şükranla anıyoruz. Ruhunuz şad olsun.''
Albay Derkan'ın konuşması
Türk Silahlı Kuvvetleri adına 1. Ordu Komutanlığından topçu Albay Konuralp Derkan, yaptığı konuşmada, bugün, Türk ulusunun sayısız şan ve destanlarıyla dolu tarihinde, yurdun çeşitli yerlerinde ve yabancı ülkelerde şehitlik mertebesine erişen tüm şehitleri anmanın, onlara karşı kutsal görevi yerine getirmenin haklı gururunu ve heyecanını yaşadıklarını söyledi.
Derkan, 18 Mart'ın, Çanakkale'nin geçilemeyeceğinin, Türk milletinin esir edilemeyeceğinin, Türk vatanının parçalanamayacağının tüm dünyaya haykırıldığı gün olduğunu belirterek, bu sebeple 18 Mart'ın, 27 Haziran 2002 tarihinde Şehitler Günü kabul edildiğini hatırlattı.
Türk milletinin tarihi boyunca benzeri olmayan destanlar yarattığını, önüne çıkan her türlü güçlüğü yenmesini bildiğini ifade eden Derkan, ''Tarihin sayfaları onun kahramanlık örnekleriyle doludur. İşte bugün Türk'ün vatan aşkıyla, onun büyük kahramanlığını belgeleyen tarihi yaprağını bir kere daha açıyoruz'' dedi.
Derkan, bugünün, dünyada Türk adının duyulduğu andan itibaren bayrağı yeryüzünün her noktasında taşıyanların, 3 kıtayı Türk yurdu haline getirenlerin, Türklük uğruna bedenlerini toprağa koydukları gün olduğunu vurgulayarak, ''Bugün ölümsüzlük şerbetini içenlerin Allah'a kavuştukları gündür. Bugün barutun kanla, kanın canla, canın vatan, namus ve bayrak uğruna destanlaştığı gündür. Bugün şehit anne ve babalarının günüdür'' diye konuştu.
''Bu Türk alayı sancağını selamlamadan geçmeyin''
Şehitlerin binlerce yıldan beri Türk'ün milli varlığını sürdürmek için vatan, millet, istikbal, hürriyet, insanlık ve barış ülküsü uğruna canlarını feda ettiklerini belirten Derkan, şöyle devam etti:
''Onlar Türklüğün üstün haysiyet ve itibarını şerefle temsil ederken destanlaştılar, aynı zamanda anıtlaştılar. Yakılan türkülerle bestelenen şarkılarda yankılanan ezgi, ozanların dilinde ağıt oldular. Vatan uğrunda canlarını veren tüm şehitleri andığımız bu anlamlı günde Çanakkale'de Alay Komutanı'ndan son erine kadar şehit olan 57. Alay'ı hatırlamamak mümkün değildir. Halen bu Şehitler Alayı'nın sancağı Avustralya'da Melbourne Müzesi'nde bir vitrinde sergilenmekte ve altındaki levhada 'Bu alay sancağı Gelibolu savaş alanından getirilmiştir, ama esir edilememiştir. Çünkü Türk ulusunun milli geleneklerine göre bir alayın sancağı, alayın son eri şehit olmadan teslim edilemez. Bu sancak sonuncu muhafızın şehit olarak altında yattığı bir ağacın dalına asılı olarak bulunmuştur. Kahramanlık timsali olarak karşınızda duran bu Türk alayı sancağını selamlamadan geçmeyin' yazısı yer almaktadır.''
Terörle mücadelede pek çok er, astsubay, subay, general, polis, diplomat ve öğretmenin şehit verildiğini belirten Albay Derkan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Onlar kahramandı, cesurdu, gerektiği için canlarını büyük Türk milleti için verdiler. Aziz şehitlerimiz sizlere minnettarız ve sizi unutmayacağız. Teröre karşı verilen amansız mücadelede şehit verdiğimiz Sakaryalı Zekeriya Onbaşı'nın üzerinden çıkan ve bütün Mehmetçikler'in duygularını dile getiren dizelerde bir başka anlam vardır. 'Olur ya bir çatışmada ölürsem, arkamdan yas tutmayın/Bırakın toprağımda rahat yatayım/Bedenimden kumandan elbisemi çıkarmayın/Onlar benim gururumdur, ölünce kefenim olacak/Başımdan beremi çıkarmayın, o benim şanım, şerefim olacak/Ayağımdan botlarımı çıkarmayın, onlar nice yollar aşacak, şehit olursam sırat köprüsünden geçecek/Elimden tüfeğimi almayın, o benim mezarımda sembol olacak/Yere akan kanımı silmeyin, onun hesabı sorulacak/Göğsümden kör kurşunu çıkarmayın, o benim madalyam olacak.''
''Kutsal emanetiniz olan Türk vatanı ilelebet hür kalacaktır''
Albay Derkan, konuşmasında şehit ailelerine de şöyle seslendi:
''Canının bir parçasını evladını vatanına adamış şehit anası, oğlunun adı taş üzerinde, naaşı toprakta kaldı zannetme. Şehidinin kutsal ismi arşta, aziz naaşı cennet bahçesindedir. Kahraman şehitlerimizin emaneti olan bayrak ve vatan için kutsal nöbet sırası şimdi bizdedir. Bizler aziz şehitlerimize layık olmanın bilinci içinde dimdik vazife başındayız. Türk vatanının kutsallığını, Türk milletinin namusunu ve Türk milletinin bayrağının şanını canından üstün tutan şehitlerimiz; ne mutlu size ki, en kutsal emaneti aldığınız gibi lekesiz ve tertemiz sahibine ulaştırdınız. Vatan için en kutsal varlığını, canını veren yiğit şehidim, manevi varlığından güç alan bizler, her ne halde olursa olsun bu vatana göz diken tüm düşmanları bertaraf ederek senin emanetini daime yükseklerde taşıyacağız. Vatan ve bayrak uğruna toprağa düşen aziz şehitlerimiz, sizleri bizden ayıran ecel kalplerimizi asla ayıramayacaktır. Kutsal emanetiniz olan Türk vatanı ilelebet hür kalacaktır.''
Şehitlere karanfil
Törene, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanvekili Ahmet Selamet, Türkiye Harp Malulleri Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Başkanı Gönül Alpaydın, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, şehit yakınları ve gaziler de katıldı. Törene katılanlar daha sonra Deniz, Kara, Hava, Polis ve THY şehitliklerini gezerek, mezarlara karanfil bıraktı.
Öte yandan, ilköğretim öğrencileri şehitlere yönelik yazdıkları mektupları ve şiirleri zarflar içinde şehit mezarlarına bıraktı.
Şehitliklerde, şehit ailelerinin yakınlarının mezarlarını ziyaretleri sırasında duygusal anlar yaşandı. Ayrıca, Sultanahmet Camisi'nde öğle namazını müteakip şehitler için mevlit okutuldu.