İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ikinci celsesi görülen duruşmaya, tutuklu sanık Emra Aşkın getirildi. Şikayetçi Handan Aşkın'ı duruşmada avukatı Gül Erdoğmuş temsil etti. Ayrıca Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekili de duruşmada hazır bulundu.
Duruşmada tanık olarak dinlenen Handan Temel, "Olay günü temizliğe gidiyordum. Bir münakaşa oldu. Handan ve Emre tartışıyorlardı. Emre silahını ateşleyince dondum kaldım. Rastgele ateşledi. Handan, 'O çocuk senden değil' diye bağırıyordu. Emre, 'Çocuklarımız var, barışalım'diyordu" şeklinde konuştu.
"MAĞDURUM, TAHLİYEMİ TALEP EDERİM"
Sanık Emre Aşkın ise, "Böyle bir olay olduğundan üzgünüm. Mağdurum, tahliyemi talep ederim" dedi.
TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINA...
Mahkeme heyeti, Adli Tıp Kurumu'na yazı yazılarak müştekinin yaralanmasının öldürücü mahiyette olup olmadığı konusunda rapor düzenlenmesini istedi. Heyet, sanık hakkında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi ayakta tedavi ünitesinde dosyası bulunduğunu, sanığın yeniden hastaneye sevk edilerek suçun anlam ve sonuçlarını algılayıp algılamadığı konusunda heyet raporu aldırılmasını da karara bağladı. Sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren heyet, duruşmayı erteledi.
DURUŞMA SONRASI ARBEDE
Duruşma sonrası İstanbul Adalet Sarayı önünde Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyeleri ve adliyeye tekerlekli sandalyeyle gelen Handan Aşkın basın açıklaması yaptı. Aşkın, "Umarım en ağır cezayı alır" dedi. Handan Aşkın, "DNA testi isteyeceğim,11 yıllık eşi olarak öyle ahlaksız bir değilim" ifadesini kullandı. Yaşadığı olay nedeniyle sıkıntılar çektigini belirten Aşkın çevresindeki insanların yardımıyla hayatını devam ettiğini söyledi. Açıklama sırasında Emre Aşkın'ın annesi, babası ve kardeşi, Handan Aşkın'a sözlü sataşmalarda bulundu. Arbede yaşanması üzerine çevredeki polisler tarafları ayırdı. Avukatı Gül Erdoğmuş da davanın takipçisi olacaklarını söyledi.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Savcılık tarafından hazırlanan iddianameye göre, Handan Aşkın ile kocası Emre Aşkın arasında yaşanan sorunlar nedeniyle ayrı yaşıyordu. Eşini telefonla arayan Handan Aşkın, evde bulunan bazı eşyalarını almak istediği, bunun için eve geleceğini söylediği Emre Aşkın'ın ise bunu kabul ettiği belirtildi. Eve ağabeyi Sedat ile birlikte giden Handan Aşkın, eşinin kaldığı eve birlikte girdikleri belirtilen iddianamede, sanık Emre Aşkın'ın müştekilerle konuşmak istediği ancak Handan Aşkın ve ağabeyinin konuşmak istemedikleri ifade edildi. Evden dışarı çıktıkları sırada sanık Emre Aşkın'ın, eşi ve ağabeyine "Size bunun hesabını tek tek soracağım. Sizleri tek tek öldüreceğim" diyerek tehdit ettiği belirtilen iddianamede, yanında bulunan ruhsatsız silahla önce Sedat Sevin'e ateş ettiği, daha sonra da eşi Handan Aşkın'a ateş ederek yaraladığı belirtildi. Olayda kullandığı ruhsatsız silahı daha sonra arkadaşı olduğu belirtilen Fatih Uzun'a saklaması için verdiği öne sürüldü.
Sanık Emre Aşkın ilk duruşmada verdiği ifadesinde, "Eşim hakkımda iftiralarda bulundu. Ben buna çok kızdım. Üstümdeki silahla kaç el ateş ettiğimi bilmiyorum. hatta bunu yaralama kastıyla da yapmadım. Eşimin söylediği sözlerin tahrikine kapıldım. Onun üzerine ateş etmeye başladım. Derin bir rehavete kapıldım. Öldürmek maksadıyla ateş etmedim" demişti.Emre Aşkın'ın silahını gizlediği iddia edilen sanık Fatih Uzun ise delil gizlemek amacıyla davranmadığını söylemişti.
Şikayetçi Handan Aşkın ise olayı şöyle anlatmıştı: "Kendisi beni aradı, evde olduğunu eşya almak istediğini söyledim. Bana Sedat ağabeyinle gelin dedi. Eşyalarımı aldım. Ağabeyime hakaret etti. Ağabeyim cevap vermedi. Dışarı çıktıktan sonra sanık bizi tehdit etmeye başladı. 'Bunun hesabını soracağım' dedi. 'Giderim cezaevinde paşalar gibi yatarım" dedi. Arkamızdan ayak sesleri duydum. Belinden silah çıkarttı, ağabeyimin üzerine yürüdü. İlk önce silahı ağabeyimin kafasına dayadı. Tetiğe bastı, kurşun kalmamış olacak ki, o esnada bana zarar vermemesi için boğuştum. Sonra kaçtığımı hatırlıyorum."