Boğaz'daki lüfer bolluğu nedeniyle fiyatlar düştü. Geçen yıl kilosu 60 liraya kadar çıkan lüfer, son günlerde 15 liradan satılıyor. Olta balıkçısı 50 yaşındaki Süleyman Tarlacı, 10 yaşından bu yana Boğaz'da balık avladığını söyledi. Tarlacı, yasaklara uyulması ve havanın da iyi gitmesiyle Boğaz'da lüfer bolluğu gözlendiğini belirtti. Balığın daha da bollaşacağını anlatan Tarlacı, ''Bu yıl avlanmaya dair yasaklara daha çok uyuluyor. Havalar da serin ancak yağışsız. Bu da balığın Boğaz'da bol görülmesini sağlıyor'' diye konuştu.
Süleyman Tarlacı, ''Önceki yıllarda tezgahta kilosu 50-60 liraya satılan lüfer, bu yılki bolluk nedeniyle 15 liradan satılıyor'' diye konuştu.
Tarlacı, ''göç balığı'' olarak isimlendirilen lüferi oltayla tutmanın inceliklerini de şöyle anlattı: ''Lüfer, yem seçerek canlı istavrit, çinekop ve zargana yer. Günün ilk ışıklarıyla ya da akşam üzeri oltaya vurur. Diğer saatlerde yakalanması zordur. Lüfer, denizin pusu kuran en iyi avcısıdır. Boğaz'da akıntı yakınlarında bekleyerek, yorulan istavritleri kolayca yakalayıp yer.''
Tarlacı, eski ağ teknolojisiyle yakalanması bir hayli zor olan lüferin, ağları parçalayan keskin dişleri olduğunu da ifade etti.
Lüferin lezzetli bir balık olduğunu, Osmanlı döneminde, ''Paşa Balığı'' olarak adlandırıldığını aktaran Tarlacı, şöyle konuştu:
''Lüfer, söz konusu dönemde, at kılından yapılmış misinalarla akıntıya karşı avlanırdı. Bunun için yılın belli zamanlarında az miktarda tutulabiliyordu. Avlananlar da Boğaz'da yalıları olan paşalara gidiyordu. Bundan dolayı eskiden lüfer, ''Paşa Balığı'' olarak bilinirmiş.''
Balıkçıların yakalanması zor olan lüfere karşı artık teknolojiyi kullanmaya başladıklarını ifade eden Tarlacı, ''Sonarlarla balığın olduğu yeri saptıyoruz. Bunun yanı sıra cep telefonları sayesinde diğer balıkçılarla avlandığımız yer ve tuttuğumuz balıklar hakkında konuşabiliyoruz. Balık varsa birbirimize haber veriyoruz. Rastgele avcılık yapmıyoruz'' diye konuştu.