Kırdığı sualtı rekorlarıyla da tanınan emekli SAT komandosu Namık Ekin, anılarını "İmkansız Yalnızca Bir Kelimedir" adlı bir kitapta topladı. Ekin, SAT komandolarının "Cehennem Haftası" ve "Esaret Haftası" gibi zorlu eğitimlerini anlattığı kitabında, görev süresince katıldığı operasyon ve tatbikatlarda tanıklık ettiği olayları kaleme aldı. Klan Yayınları'ndan çıkan kitapta, eski SAT komandosu Ekin'in kaleme aldığı anılarından bazıları şöyle:
KOMUTANI ESİR ALDIM: 1968'de Mersin'de Preveze NATO Deniz Tatbikatı'nın son günü. NATO ana gemisini basma emri geldi. Nusret Mayın Gemisi'nin altından pervanelere doğru yüzdüm. Üst güverteye tırmanıp tahliye botunun altına saklandım. Nöbetçi subayın üstüne atladım, bıçağımı gırtlağına dayadım. Nöbetçi subaya, önemli bir şey olduğunu söyleyip komutanı çağırmasını istedim. İçeri girer girmez komutanın ağzını kapadım. Tabancamı albayın sırtına dayadım kokteyl salonuna ilerledik. Komutan, 'Türk SAT'ları gemiyi basmışlar, altımızda mayın var' dedi. Orgeneral Cemal Turan geldi ve beni tebrik etti. İngiliz, Yunan, İtalyan ve Amerikalı amiraller merak ve hayret dolu bakışlarla üstümdeki yüklü teçhizatı inceliyorlardı.
GEMİYİ KORUYAN KURAN: Kılıç Ali Paşa Muhribi, Akdeniz'de "Deniz Kurdu Tatbikatı" için açılmış, azgın dalgalarla boğuşuyordu. Güverte Savaş Harekat Merkezi subayı radar ve telsizde temassızlık nedeni ile arıza bildirdi. Elektrik astsubayı Recep Durantaş, arızanın ana dirsekte radar anteninin yanında olabileceğini rapor etti. Fırtına vardı ve Recep astsubayın 28 metre tırmanması gerekiyordu. İkinci komutana, 'Recep'i bağlar, halatı tutarım, birlikte direğe tırmanabiliriz' dedim. O sırada radarın bağlandığı platformun yanındaki küçük kutuda bir Kuran-ı Kerim gördüm, inanılmazdı. Burada da Allah bizi korumaktaydı. Melih Yüzbaşı "Namık, o kutsal kitap her gemimizde, her denizaltıda var' dedi.
DEMİREL'LE YEMEK: 1967'de EOKA Kıbrıs'ta katliam yapıyordu. Soydaşlarımızı kurtarmak için Türk Silahlı Kuvvetleri harekata geçme hazırlıklarına başladı. Erkin Gemisi ana gemi olarak Mersin'e yanaşmış durumda. Biz SAT'lar da ana gemide her an emir bekliyoruz. Bir akşam Başbakan Süleyman Demirel biz SAT'ların ne kadar zor görevler yaptığını ve yapacağını öğrendiğinde, "Bu kamikazelerle yemek yemek isterim" diyerek eşiyle gemiye geldi. Kendisiyle yemek yedik, sohbet ettik. Ertesi gün o kadar kötü bir fırtına çıktı ki koca gemi palamarlarını kopararak parçalanma tehlikesi atlattı. Hayatımız pahasına halatları tekrar bağlayıp gemiyi parçalanmaktan kurtardık. Sayın Demirel SAT'ların farkını kendi gözleriyle gördü.
S
AT'LARDAN UYUŞTURUCU BASKINI: Emekli olup Marmaris'e yerleşen Özdemir astsubayın başının dertteydi. Kızı Lamia, İngiltere'de okuyan, aslen Suriyeli zengin bir çocuğa aşık olmuş. Uyuşturucuya alışan kız saklanıyormuş. Özdemir astsubay, "Kızımı bulun, belki tedavi ettiririz" dedi. Bar bar dolaşıp Lamia'nın bir kız arkadaşına ulaştık. Kızın götürüldüğü malikanenin yerini söyledi. Altı SAT komandosu, siyah kamuflaj elbiselerimizle eve girip adamları bağladık, sonra jandarma ve polise haber verdik. Lamia'yı babasına götürdüğümüzde gözyaşlarıyla birbirlerine sarıldılar.