Beşiktaş ile Bursaspor arasındaki maç nedeniyle görevli olarak Vodafone Park'a gittiğini belirten Bayrampaşa Çevik Kuvvet'te Özel Tim Grup Amiri olan Kaptanoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, maçın ardından güvenli bir şekilde dağılımları sağlamak için tedbirler aldıklarını ve taraftarları otobüse bindirdiklerini söyledi. Kaptanoğlu, sonrasında ise patlamanın yaşandığını aktardı.
Kaptanoğlu, ilk patlamada ağır yaralandığını dile getirerek, şöyle devam etti:
"Yaklaşık 6 metre yakın mesafedeymişim patlamaya. Hatta, sağlık personellerinin uyguladığı prosedüre göre ilk olarak kurtarılması muhtemel olan yaralılara öncelik verilir. İlk başta benim yaşadığım tespit edilememiş. Yaklaşık 20 dakika sonra ölmediğim tespit edilmiş ve hastaneye kaldırılmışım. 30 gün yoğun bakımda kaldım, ilk 20 günü hatırlamıyorum. Personelimizin çoğuyla göreve çıkıyorduk. Her timle ayrı ayrı çıkardık. Hem kendi sabit timimizle, hem de hangi tim boştaysa o timlerle göreve çıkardık. O gün Tim 47'nin grup amiriydim. Tim 47'deki bir personel hariç 18'inin hepsi şehit oldu. Araba direkt onların önünde patladı. Onlar TOMA'nın önündeydi, ben ise tam burun kısmındaydım."
Odasında şehit arkadaşlarının fotoğraflarını bulunduran Kaptanoğlu, patlama sırasında 3 buçuk aylık evli olduğunu söyledi. Kaptanoğlu, şimdi de bir çocuk babası olarak görevine kaldığı yerden devam ettiğini belirtti.
Mesleğe devam ettiği için çok mutlu olduğunu dile getiren Kaptanoğlu, "Emekliliğe sevk edilmekten korkuyordum çünkü bu işe girerken bomba patlayabileceğini de vurulabileceğimizi de göze alıyoruz. Gazi olarak emekliliğe sevk edildiğim zaman artık pasife geçmiş gibi oluyorum. Ama terörü birebir yaşan biri olarak daha verimli çalışabileceğimi ve bu vatana daha çok hizmet edebileceğimi düşündüğüm için emekliliğe ayrılmadım." ifadelerini kullandı.
- Sürünür vaziyette komiserine müdahale etti
Üsküdar Çevik Kuvvet'te görevli polis memuru gazi Mehmet Kurt ise olayın yaşandığı gün gruptan sorumlu şef olarak Beşiktaş'taydı. Grubunda bulunan 18 kişiden 2'si şehit olurken, 16'sı ise yaralandı.
Patlama olmadan 20 saniye önce Kaptanoğlu'nun yanında olduğunu ve daha sonra oradan ayrıldığını belirten Kurt, o anları şöyle anlattı:
"Ayrıldıktan 20 saniye sonrasını hatırlamıyorum. Kendime geldiğimde hayatımda yaşamadığım bir acı hissediyordum ve kulağımda çınlama vardı. İlk olarak kendimde değildim, ayağa kalkmaya çalıştım. Ama kalkamayınca sürünür vaziyette Alparslan komiserimin yanına gittim. Bana üşüdüğünü söyledi. Patlamanın olduğu yerdeki tünelin oradaydı komiserimiz, düşmek üzereydi. Allah'tan bir güç geldi, tutup çektim. İç organları dışarıdaydı, elimle müdahale edip montumla karnını sardım. 2 personelimiz daha vardı. Onlara müdahale etmeye çalıştım. O kargaşada bir güç geldi. Bir arkadaşın ayağında sıkıntı vardı, üniformamı çıkarıp onunla müdahale ettim. Diğer arkadaşa müdahale ederken bayılmışım. Beyin kanaması geçirmişim. Hastaneye sevk edildim, orada 10-15 günlük yoğun bakımda kaldım. 20 gün sonra kendime gelmeye başladım."
Çevik Kuvvette 6 yıldır çalıştığını ve çalışmaya devam etmek istediğini vurgulayan Kurt, "Türkiye'nin çok düşmanı var. Yaşım genç olabilir, ancak ben hep mücadeleye devam etmek istiyorum. Komiserlerim de çalışma arkadaşlarım da benim azmimi, çalışma isteğimi bilir. Bugün bomba olsa, ben yine koşar görevimi yaparım. Allah uzun yıllar çalışmayı nasip etsin." diye konuştu.
- TERÖR SALDIRISI
10 Aralık 2016'da saat 19.00 sıralarında Beşiktaş'taki Vodafone Park'ta oynanan ve 20.45 sıralarında biten Beşiktaş-Bursaspor maçındaki taraftarların saat 22.10 sıralarında stadyumdan dağıldıkları sırada, stadyumun arka kısmında, "eski Beleştepe" tabir edilen noktada TOMA aracının yanında, yaklaşık 40-45 kişilik taraftar grubunun güvenliğini sağlayan çevik kuvvet polislerinin beklediği saat 22.29 sıralarında yolda seyir halindeki bomba yüklü otomobilin patlatılmıştı. Patlama sonucunda grup halinde bekleyen 40 emniyet mensubu ile oradan geçen araçlardaki 6 sivil olmak üzere toplam 46 kişi şehit olmuş ve 200'den çok polis memuru ile 35 sivil yaralanmıştı.
Terör saldırısıyla ilgili davanın iddianamesinde terör örgütünün internet sitesinde 11 Aralık 2016'da yapılan açıklamayla bu saldırının sahiplenildiği belirtilmişti. Yine terör örgütünün 20 Aralık 2016'daki açıklamasıyla saldırıda ölen terör örgütü mensuplarının Kadri Kılınç ve Burak Yavuz olduklarını beyan ettiği aktarılarak, eylemi gerçekleştirdiği belirtilen şahısların birinci derece yakınlarından elde edilen DNA örnekleri üzerinde yapılan moleküler genetik inceleme sonucunda teröristler Kılınç ve Yavuz'un eylemi gerçekleştirdiklerinin kesinleştiği kaydedilmişti.