Ülkemizde unutulmayacak bir acı Başbağlar Katliamı 26. yılında o gün yanan ateş hala bugün sönmedi. Vatandaşlar '' Başbağlar Katliamı nedir, 5 Temmuz 1993'te Başbağlar Katliamlarında neler yaşandı?'' sorularının yanıtlarını internetten araştırmaya başladı. Hala daha yüreklerden dinmeyen acı bundan tam 26 yıl önce başladı. Sivil binlerce vatandaşın öldüğü bu olayda 5 Temmuz 1993 akşamı gelen PKK'lı teröristler, kadınları derede topladıktan sonra para, altın ve değerli eşyayı alarak yağmaladıkları tüm evleri ateşe verdi. Peki Başbağlar terör örgütünün neden hedefi olmuştu ve bugün neler yaşanıyor? İşte detaylar…
Başbağlar Katliamı nedir, önemi ve tarihine ilişkin detayları haberimizde topladık.
İşte detaylar;
Başbağlar Katliamı nedir?
Başbağlar'da bir köyü haritadan silecek kadar vahim bir katliam yaşandı. Erzincan'ın Kemaliye ilçesinde 26 yıl önce 33 sivilin teröristlerce katledildiği ve terör örgütü PKK'nın en büyük sivil katliamlarından olan Başbağlar Katliamı'nın acısı dinmiyor. Köydeki 214 ev, cami ve okul, içindeki insanlarla birlikte yakıldı. 1'i kadın 5 kişi yandı, toplam 33 kişi şehit oldu.
5 Temmuz Başbağlar Katliamı Erzincan'da neler yaşandı?
ANNE VE ÇOCUĞU SARILARAK ÖLDÜ
13 yakınını kaybeden Muharrem Baltacı: Gözü dönmüş caniler, 13 yaşındaki yeğenim İbrahim Baltacı'yı katletti. Yengem ve yeğenim ilk kez köye gelmişlerdi. Korktukları için evden çıkamayarak yatağın altına saklanmışlardı. Daha sonra yengemi iki çocuğunu kucaklamış şekilde bir oğlu ile şehit edilmiş olarak bulduk.
Ayaklarımızın kızgın topraklara bastığını, gözümüzden kan damladığını yürümemiz durduktan sonra 40 km sonra fark ettik. Hâlâ ayaklarımızın altında ateş var ve hâlâ gözümüzden kan damlıyor acılar dinmiyor... Bir köyde dozerlerle ceset arandığı nerede görülmüş? 1993 yılına kadar Türkiye'de ilk defa bir ibadethaneye baskın yapılmıştır. İnancımıza sıkılan kurşunların hesabının sorulmasını istiyoruz.
Başbağlar mağdurlarının avukatı Hüsnü Tuna: Sivas ve Başbağlar katliamı, 28 Şubat darbesinin zeminini hazırlamak için planlanmış, Özellikle irticai tehlikenin birinci sıraya çıktığını teyit etmeye çalışan operasyon olarak palanlandı.
Sivas'ta Alevi vatandaşların ağırlıkta olduğu bir katliam gerçekleştirildi. Sivas olayı gerçekleşmeden 29 Haziran'da Tunceli Ovacık'taki birkısım köylerde Başbağlar'da operasyona gideceklerine dair DHKP-C ve PKK'lı teröristler olduğu mahkeme dosyasına girdi. Başbağlar, Sivas olayından sonra spontane gerçekleşmiş bir olay değil.
Başbağlar katliamını görenler teröristlerin köyü yaktığına jandarmaya haber veriyor, kimse gelmiyor. Jandarma, Başbağlar'a geldikten sonra köylülere kasayla kaleşnikof teslim ediyor. Köylüler, 'Bu silahları ne yapacağız' diyor, muhtar tutanaksız bu silahları almayacağını söylüyor.
Jandarma köylülere 'Bu silahlarla kendinizi koruyun' diyor. Silah verilerek yakınında bulunan Alevi köyüne köylülerin saldırması hedefleniyor. Başbağlar davası 28 Şubat darbe hazırlıklarına kurban edilmiştir.
BİR GECEDE 33 CAN KATLEDİLDİ
5 Temmuz 1993- 20.00
Teröristler; Başbağlar Camisi cemaatinden 30 erkeği köyün çıkışına götürdü.
20.45
Evler, cami ve ilkokul yakıldı. Nazife Baltacı, oğlu İbrahim Baltacı ile Nurettin Aydın, Şakir Aydınlı ve Süleyman Orhan yanarak şehit oldu.
20.48
27 erkek kurşuna dizilerek şehit edildi.
20.50
Yakılan minibüse girmek istemeyen Hasan Sandıkçı'yı şehit edildi.
22.00
İmamı Mahmut Fidan, Başpınar Köyü Jandarma Karakol Komutanlığı'nı aradı. Karakol Komutanı Başçavuş Nafiz Canbaz telefona dahi bakmadı.
ÖLENLERİN OTOPSİLERİ DAHİ YAPILMADI
Ölenlerin otopsisi dahi yapılmadı.
210 hanenin 191'i yandı. İş makineleri evleri delil bırakmamak için dozerle dümdüz etti.
Olay yerinde 585 boş kovan bulundu, kovanlara balistik incelemesi yapılmadı.
Nazife Baltacı ve 13 yaşındaki oğlu İbrahim Baltacı, Nurettin Aydın, Şakir Aydınlı ve Süleyman Orhan naaşlarına ulaşılmadı.
Başçavuş Nafiz Canbaz'ın, köylülere kaleşnikof silah teklif ettiği tespit edildi. Başbağlar köylülerinin silahları tutanakla almak istemesi üzerine silahların verilmesinden vazgeçildi. Söz konusu olay ört-bas edildi.
14 sanık suçlarını itiraf etti. Erzincan Devlet Güvenlik Mahkemesi, teşhislerin usulsüz yapıldığını iddia ederek tetikçileri serbest bıraktı.