FOX Chase Kanser Araştırma Merkezi, erkeklerden daha çok östrojen yani kadınlık hormonu salgılayan kadınlarda, baş ve boyun kanserlerine daha sıklıkla rastlandığını açıklandı. Cancer Prevention Research Dergisi'nde yayınlanan bilimsel makaleye göre bu kanserlerde ostrojenin CYP1B1adlı enzimi harekete geçirdiği ve kansere yatkın hücreleri tetiklediği ortaya çıktı. Sağlıklı hücreler üzerine hiçbir etkisi olmazken bu enzim kanserli hücreyi yakalayabiliyor. Araştırma ekibi bu enzimin hücrelerin gelişmesini engellediğini de saptadı. Şimdi çalışmalar CYP1 adlı enzime yönelik tedavi üzerinde odaklandı. Bu konuda başarı sağlanırsa boyun ve baş kanserinde büyük oranda azalma bekleinyor. Son on yıl içinde özellikle genç kadınlarda görülen bu kanserin artık azaltılması bekleniyor. Baş ve boyun kanserleri genç kadınlarda görülürken erkeklerde ancak 50 yaşından 75 yaşına kadar hız kazanıyor. Ostrojen dışında diğer bir etken olarak bu kanser türünü alkol ve sigara tetikliyor. Türk kanser uzmanları bu araştırmanın sonuçlarının yeni umut olduğunu iddia ediyor. Medical Park Göztepe Hastanesi Tıbbı Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Türk, östrojenlerin metabolizmasında önemli rol oynayan CYP1B1 enzimini over kanseri ve meme kanseri ile olan ilişkisinin bilinmekte olduğunu, son zamanlarda kolon kanseri, akciğer kanseri ve baş-boyun kanserlerinde CYP1B1 enzimininin rol oynadığının saptandığını belirterek, bu enzimin baş ve boyun kanserlerinin büyümesini durdurulabileceğinin düşünüldüğünü söylüyor. Tıbbi Onkoloji Uzmanı Uzm. Dr. Mehmet Salih İyikesici ise baş ve boyun kanserinin ABD'de en sık görülen altıncı kanser türü olduğunu, tüm dünyada her yıl 650 bin insana baş boyun kanseri tanısı konulduğunu belirtiyor. Bu kanserlerin ağız boşluğu, yutak, gırtlak, burun boşluğu ve paranasal sinüsleri döşeyen yassı epitel hücrelerinden kaynaklandığını belirten Dr. Türk, sigara ve alkolün risk faktörü olduğunu ifade ediyor. Bu bölgenin infeksiyonunda HPV'nin (Human papilloma virüsü) etkenler arasında olduğu, bazı genetik ve çevresel risk faktörlerinin de risk oluşturduğu belirtijliyor.
YENİ TEDAVİLER İÇİN UMUT OLDU
Dr. Türk sözlerini şöyle sürdürüyor: Son yapılan çalışmalarda hiç sigara, alkol içmeyen ve enfeksiyon saptanmayan (HPV) gençlerin yüzde 75'inde birincil olarak dil kanserleri geliştiği ve bunların kadın hastalar olduğu tespit edilmiştir. Bu hastalarda major risk faktörü olarak kadınlık hormonlarının kanser oluşumu evrelerinde etkili olduğu düşünülmüştür. Bu son çalışmada östrojen metabolizma genleri ve onlardan oluşan devreleri hem erken hem geç evre baş boyun kanserlerinde saptanmıştır. Bu çalışmada ilk olarak baş ve boyun kanserlerinde östrojenin tespit edilmesi; insan baş boyun dokusunda hem östrojenin hem de CYP1B1'in baş boyun kanseri gelişmesinde ilişkisi olduğu gösterilmiştir. Bu verilerle, tümörlerin oluşumunda CYP1B1'nin biomarker (belirteç) olarak saptanması ile kanseri oluşturan başlangıç lezyonlarının (prekanseröz) önleyici yollarla engellenmesi sağlanacaktır."
Prof. Dr. Mert Başaran:
Henüz çok erken
BU
temel bilimlerde yapılan bir çalışma ve bahsedilen konuda bir yarar getirebilir mi diye sorgulanıyor. Sonuca ulaşmak üzere bir adım olabilir mi ümidi taşıyoruz. Henüz çok çok erken...
Prof. Dr. Fikri İçli (Ankara Üni. Onkoloji Araştırma Uyg. Mer. Başkanı)
Başka bazı faktörler var
İlaç olarak raflara gelirse yüzde 100 etkili olmasa da yüzde 5-40 arasında belki etkili olabilir. Ama şu an bir şey söylemek için çok erken. Kanserin çok faktörü var, birini düzeltmek maalesef kesin çözüm olmuyor.