Iğdır Jandarma İl Komutanlığı ekipleri, 12 Aralık'ta devriye görevi sırasında Iğdır'ın Yaycı köyü yakınlarında terk edilmiş araç buldu. Yapılan inceleme sonrası aracın Taşlıca köyünde yaşayan 10 çocuk babası 50 yaşındaki İbrahim Cantemur'a ait olduğunu belirlendi. Ailesinin İbrahim Cantemur'a ulaşamadıklarını belirtmesi üzerine jandarma ve AFAD ekipleri, eğitimli köpeklerle arama çalışması başlattı. Jandarma, Taşlıca köyü yakınlarındaki bir mağarada İbrahim Cantemur'un cansız bedenini buldu. Cantemur'un cesedi Iğdır Devlet Hastanesi'nin morguna kaldırılırken, çocukları Emrah, Ferdi, Metin ve Özcan Cantemir gözaltına alındı.
Cantemur kardeşler, emniyetteki sorgularının ardından adliyeye sevk edildi. Iğdır Sulh Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkan kardeşler, babalarını öldürdüklerini kabul etti. Özcan Cantemur, mahkemede verdiği ifadesinde, babasının annesine kızdığını aralarında tartışma çıktığını söyledi. Babasının av tüfeğini almak için eve girdiğini ileri süren Özcan Cantemur, şöyle konuştu: "Babam tüfeği bulamayınca kardeşim Emrah ve bana saldırdı, arbede yaşadık. Emrah, babamın telefonunu sakladı. Babam telefonunu aramak için dışarı çıktı. Telefonu bulamayınca 'sizi öldüreceğim, siz kimsiniz kendi babamı, annemi evden kovdum, sizi de buradan çıkarırım' dedi. Anneme karşı ağza alınmayacak küfürler, hakaretler ve tehditler savurdu. Daha sonra babam ahıra gitti. Ben de kardeşlerime ve anneme bir şey yapar diye korktuğumdan tek başına sakinleştirmek amacıyla ahıra gittim. Ahırda babamla aramızda arbede yaşandı. Babam anneni ve herkesi öldürürüm diye tehdit etti, ben de babama 'sen bizim paralarımızı başka kadınlar ile yiyorsun' dedim. Babam 'sen bana karışamazsın' dedi. Babam benim ona karşı söylediklerimi önemsemediği için başka çözüm yolu o an için bulamadım ve ahırda elektrik tamiri yaptığı için yerde kablo buldum ve babamın boğazına gelecek şekilde doladım. Kabloyu babamın boğazına dolama eylemim yaklaşık 5 dakika sürdü. Bu esnada babam sırtüstü yere düştü. Bunun üzerine babamın ölüp ölmediğini kontrol ettim."
"BABAMI ÖLDÜRDÜĞÜ ESNADA KİMSE YOKTU"
Özcan Cantemur; sözlerini şöyle sürdürdü: "Öldüğünü anlayınca geri çekildim. Babamı öldürdüğüm esnada yanımda kimse yoktu. Daha sonra evin ahırına kardeşlerim Metin ve Emrah geldi. Bunun üzerine ben babamı gömme fikrini ortaya attım ve kardeşlerim Emrah ve Metin'i teşvik ettim. Daha sonra yer araştırmaya başladık, evimizin yakınlarında bir mağara bulduk. Akşam olmak üzereyken etraf sakinleşince babamı Emrah ve Metin ile birlikte gömdük. Bahsettiğim mağara Taşlıca köyündedir. Evimizin bulunduğu yerin 300 metre aşağısındadır. Gömme eylemimizi bizden başka gören olmadı. Kardeşim Ferdi babamı gömdükten sonra olayı öğrendi. Pişmanım."
TORBA İÇİNDE MAĞARAYA GÖTÜRDÜLER
Emrah Öztemur ise; Metin ile birlikte babam ve Özcan'ı ahırda gördük. Ahıra gittiğimizde babamın ölmüş olduğunu fark ettik. Ağabeyim Özcan 'babamı gömelim' dedi. Korktuğumuz için Metin ile birlikte bu fikre iştirak ettik. Akşam olunca ağabeyim Özcan'ın bizi götürdüğü yere babamı gömdük. Babamı evden mağaraya kadar torbanın içinde sürükleyerek götürdük. Babamın arabasını şehir merkezine bırakma fikri aklımıza geldi. Özcan ağabeyimi bunun için gönderdik. O da ehliyeti olduğu için kardeşim Ferdi'yi de yanına alarak arabayı Yaycı köyüne bıraktı. Ferdi'nin olaydan bu aşamaya kadar haberi yoktu. Pişmanım." dedi. Sulh Ceza Hakimliğinde ifadeleri tamamlanan Emrah, Metin ve Özcan Cantemur kardeşler, babalarını öldürdükleri gerekçesiyle tutuklanırken, Ferdi Cantemur ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.