Gaziantep'te KOVİD-19 teşhisi konulduktan sonra Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Hastanesi Yoğun Bakım Servisi'nde tedavi altına alınan ve yaşama şansları çok düşük olan iki hasta, GAÜN Hastanesi Yoğun Bakım ekibinin mücadelesiyle tekrar hayata tutundu.
Gaziantep'te Kovid-19 teşhisi konulan 3 çocuk annesi Miyese Kahraman (37) tedavi gördüğü hastanede durumu ağırlaşınca yapay solunum cihazı desteği için GAÜN Araştırma Hastanesi'ne getirildi. GAÜN Hastanesi Yoğun Bakım Sorumlusu Dr. Gülseren Elay, hasta Miyese Kahraman'nın tedavi sürecini şöyle anlattı: "Ağır ARDS (Akut Solunumsal Distress SENDROMU) tanısı almış hastamız; yapay solunum cihazı desteği için dış merkezden bize sevk edilmişti. 37 yaşındaki üç çocuk annesi olan hastamızda; antibiyotiklere oldukça dirençli üç ayrı bakteri; COVİD-19, domuz gribi ve domuz gribinden daha ağır seyreden H3N2 yapılan kan tetkiklerinde aynı anda üredi. Başvuru anında yaşam şansı yüzde 10'un altındaydı. 26 gün solunum cihazına bağlı kaldı. Hastamızı çok yakından takip ettik. Hastamız yapay solunum cihazına gerek kalmadan sağlığına kavuştu. Hastamızın bu uzun sürecinin 14. gününde boğazdan bir delik açıldı. Yoğun çaba sonucu yaşama döndürdük. Miyese'yi uyandırdığımızda alkışlarla, yollarına güller serperek yoğun bakımdan uğurladık. Hastamızın 14, 9 ve 1,5 yaşlarında üç çocuğunun olması; çocukların bu süreçteki yaşadıkları ile ilgili aldığımız duyumlar, hastalık ile mücadelemizde bizi daha çok kamçıladı. Miyese'nin başından bir saniye bile ayrılamadık, tek isteğimiz çocukların annelerine kavuşmasıydı" dedi.
Dr. Gülseren Elay, yaşama sansı çok düşük olmasına rağmen yoğun bakım ekibinin özverisiyle hayata tutunan bir diğer hasta İbrahim Sarı ile ilgili ise, "İbrahim Sarı adlı hastamız Gaziantep'in Nizip ilçesinde COVİD-19 hastalığı nedeni ile 13 günlük tedavi almış ancak tedaviye yanıt alınamayınca, üniversitemize sevk edildi. Hastamızda COVİD-19'a bağlı kendiliğinden gelişen dünyada çok az vakada rastlanan, pneumomediastinum tespit ettik. Pneumomediastinum; iman tahtasının iç kısmı ile akciğer arasında enfeksiyona bağlı hava olmasıdır ve enfeksiyonun bu alana sıçraması durumunda hastanın ölüm oranı yüzde yüze yakın oluyor" şeklinde konuştu.
Hastanın düzelmesini yakın takip ve solunum cihazına erken bağlamaya borçlu olduklarını vurgulayan Gülseren Elay hastanın 20 gün solunum cihazına bağlı kaldığını, bu sürecin 12 gününü trakeostomi (boğazdan delik) ile geçirdiğini söyledi. Elay, "Bu süreçte akciğer zarları arasında da hava oluştuğu için hastaya göğüs tüpü yerleştirildi. Hastada çoklu organ yetmezliği gelişti, karaciğer ve böbrek fonksiyonları bozuldu. Ek olarak yoğun bakımlarda ölümcül seyreden acinetobakter enfeksiyonu gelişti. Yakın takip ile hastamızın göğüs tüpünü ve trakeostomisini çektik, organ yetmezliklerini ve enfeksiyonunu düzelterek hastamızı servise çıkardık. Hastamızın düzelmesini yakın takip ve solunum cihazına erken bağlamaya borçluyuz. Hasta yakınları, solunum cihazına hastanın bağlanmasından korkmamalı, erken bağlamak ve yakın takip bu hasta da olduğu gibi ağır vakalarda bile hayat kurtarıcıdır. Bu zorlu hastaları tekrar hayata kazandırmak bizim için büyük bir onur ve gurur. Bu duygunun tarifi yok. Aynı özveriyle çalışmaya devam ederek diğer hastalarımızı da yeniden hayata döndürmenin çabası içerisindeyiz" dedi.