POLİTİKA İLE GEÇEN 32 YIL
Ankara'da 1946 yılında doğan Aydın Menderes, Ankara Koleji'ni bitirdikten sonra yüksek öğrenimini 1968'te Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'nde tamamladı. Siyasete 1970 yılında Aydın'da Demokratik Parti'nin il başkanı olarak giren Menderes, 1977 yılında Adalet Partisi Konya Milletvekili ve 1978'de de aynı partinin genel idare kurulu üyesi oldu. Menderes, 1993 yılında kurucusu olduğu Büyük Değişim Partisi'nin genel başkanlığına seçildi. 1994 yılında bu partiyle birleşen Demokrat Parti'de genel başkan oldu. 1995 yılında Refah Partisi'nden İstanbul milletvekili seçilen Menderes, 1996'da aynı partinin genel başkan yardımcılığına getirildi. Fazilet Partisi'nden 1999'da İstanbul milletvekili olan Menderes, aynı yıl partisinden istifa etti. 3 Kasım 2002'de DYP'den Aydın milletvekili adayı olan Menderes, DYP'nin 3 Kasım 2002 seçimlerinde barajı aşamaması üzerine parti genel başkanlığını ve siyaseti bıraktığını açıkladı. Eski başbakanlardan Adnan Menderes'in oğlu olan Aydın Menderes, geçirdiği trafik kazasının ardından hayati tehlikeyi atlatmış ancak kol ve bacaklarında felç oluşmuştu.
BABASININ YANINA DEFNEDİLECEK
Aydın Menderes için iki ayrı cenaze namazı kılınacak. Bugün ilk olarak Ankara Hacı Bayram Camisi'nde öğleyin cenaze namazı kılınacak. Ancak 'Beni halkın arasından uğurlayın' vasiyeti üzerine Meclis'te tören yapılmayıp naaşı İstanbul'a götürülecek. Menderes için yarın Fatih Camisi'nde öğle namazını müteakip bir cenaze namazı daha kılınacak. İstanbul'daki törene Başbakan Tayyip Erdoğan da katılacak. Menderes'in naaşı daha sonra İstanbul Topkapı'da bulunan babası Adnan Menderes'in anıt mezarına defnedilecek. Anıt mezarda, 27 Mayıs darbesinin ardından asılan dönemin Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın mezarları da bulunuyor.
Siyasetin bahtsız ailesi
Aydın Menderes, hayatı boyunca art arda dramatik olaylar yaşadı. Çok partili dönemin ilk başbakanı olan babası Adnan Menderes, 27 Mayıs 1960 askeri darbesinden sonra idam edildi. Ardından ağabeyi Aydın Milletvekili Yüksel Menderes, 8 Mart 1972'de intihar etti. Ağabey Menderes, arkasında bıraktığı mektupta "Hayatta kaderin bütün cilveleri beni buldu. Kötü hadiseler karşısında daha fazla tahammül gösteremeyeceğim" diyordu. Aydın Menderes, bu elim olayların ardından diğer kardeşi Mutlu Menderes'i de 1 Mart 1978'de meydana gelen trafik kazasında kaybetti. Aydın Menderes, 1996'da talihsiz bir trafik kazası geçirdi ve tekerlekli sandalyeye mahkûm oldu. Buna rağmen siyasetten el çekmeyen Menderes, özellikle siyasi liderlerin her dönemde danıştığı bir akil adam oldu. Menderes, bir süredir rahatsızdı.
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan
'Babasının mirasını onurla, şerefle taşıdı'
Aydın Menderes, bu millete çok büyük hizmetlerde bulunmuş, büyük eserler kazandırmış, milletin gönlünde kendisine silinmeyecek bir iz bırakmış, babası merhum Adnan Menderes'in mirasını tüm yaşamı boyunca büyük bir onurla ve şerefle taşımıştır. Kendisine Allah'tan rahmet, muhterem eşine, ailesine, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum.
9'UNCU Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel
'Çok ızdırap çekmiştir'
Türk demokrasisinin faturasını ödemiş insanların başında gelmiştir. Çok ızdırap çekmiştir. Buna rağmen daima sağduyunun temsilcisi olmuştur. Aynı davanın mücadelesini yaptık. Zaman zaman aynı siyasi partinin içinde olduk, zaman zaman farklı yerlerde. Ama kardeşhane bağlarımızı hep muhafaza ettik. Kendisini sevdik.
SABAH Baş Yazarı Mehmet Barlas
'Hep demokrasi çizgisindeydi'
Bir siyasi hanedanın son üyesiydi. Bahtsız bir aile. Gerek babasının gerekse kardeşinin zamansız kayıpları mutlaka onda derin izler bıraktı ama siyasi çizgisi sürekli demokrasi yolundaydı. Menderes adı Türk siyasi tarihinde demokrasinin kaçınılmazlığı ve askeri darbelerin yanlışlığı konusunda daima hatırlatıcı bir unsur olacaktır.
SABAH Yazarı Yavuz Donat
'40 yıllık dostumdu adam gibi adamdı'
Aydın Menderes, hem okul arkadaşımdı, hem dostumdu, aynı zamanda komşumdu... Onunla 40 yılı aşan bir hukukumuz vardı. Birlikte çok şey paylaştık. Yasaklı siyasetçi olduğu dönemde haftanın bir iki günü biraraya gelirdik. Adam gibi adamdı. Onu size günlerce anlatsam bitmez. Öldüğüne hâlâ inanamıyorum.