Mübarek Muharrem ayına girerken aşure günü tarihi de merak konusu oldu. Türkiye'nin dört bir yanında aşure yapılacak ve çevreye dağıtılacak. İslam aleminde büyük önem taşıyan aşure muharrem ayının onuncu gününe denk gelir. Diyanet 2020 takvimine göre aşure günü tarihi belli olurken, müminler konuya yönelik araştırmalarına hız kazandırdı. Peki Aşure günü ne zaman? 2020 Aşure Günü tarihi ve önemi nedir?
İslam inancına göre peygamberlerin hayatına dair birçok önemli hadisenin yaşandığı ve aşure tatlısının yapıldığı muharrem ayının onuncu gününe denk gelen Aşure günü ne zaman?
Muharrem ayı, içerisinde müstesna günlerden biri olan aşure gününü de barındırır. Aşure, muharrem ayının onuncu günüdür. Aşure Günü" bu yıl 29 Ağustos 2020 idrak edilecek.
Arapça kaynaklarda tam olarak "Aştıra" şeklinde geçen bu kelimeyi, on sayısı ile ilgili olan "aşr" ve "aşir" veya develerin güdülmesiyle ilgili "ışr" kökünden türemiş bir kelime kabul edenler olduğu gibi, Arapça'da "Faula" vezninin bulunmadığını ileri sürerek İbranice'den geldiğini söyleyenler de vardır. Fakat alimlerin çoğu bu görüşe katılmamakta, kelimenin Arapça asıllı olduğunu benimsemektedirler.
Muharrem ayı, içerisinde müstesna günlerden biri olan aşure gününü de barındırır. Aşure, muharrem ayının onuncu günüdür. İsmini Arapça on manasına gelen "aşera" kelimesinden almıştır. Dilimizde, bugün pişirilip dağıtılan tatlıya ad olarak "aşure" şeklinde telaffuzu yaygındır. Tarihte bugün, insanlık ve İslam tarihi açısından önem taşıyan bazı olaylar meydana gelmiştir. Rivayetlere göre Hz. İbrahim aşure günü dünyaya gelmiş, Hz. Musa ve kavmi Firavun'un zulmünden bugünde kurtulmuş, Hz. Nuh'un gemisi Cûdi dağına aşure günü oturmuştur…
Bu özellikleri bakımından aşure bir sevinç, mutluluk ve kutlama günüdür. Nitekim Hz. Aişe'den nakledilen bir rivayette, cahiliye döneminde Kureyşlilerin aşure gününü kutladıklarından; Kâbe'nin örtüsünü değiştirip oruç tuttuklarından bahsedilmektedir..
Aşure gününde birçok bakliyatın bir araya gelmesiyle oluşan aşure dışında, bu hafta kapsamında oruç da tutulmaktadır.
Resûl-i Ekrem (s.a.s.), "Âşûrâ günü tutulan orucun, bir önceki yılın günahlarına kefaret olmasını Allah'tan ümit ediyorum" buyurmuş, Âşûre gününe, Muharrem'in dokuzuncu veya on birinci gününü de ekleyerek iki gün oruç tutmayı müminlere tavsiye etmiştir.
İslam tarihinde Hz. Peygamber ve Müslümanların tuttukları ilk oruç, aşure orucudur. Cahiliye Dönemi'nde başta Kureyşliler olmak üzere bazı Arap kabileleri de bu orucu tutmaktaydılar. Hatta Peygamber Efendimizin hicretten önce Mekke'de Aşure orucu tuttuğu gibi hicretten sonra Medine'de de bu orucu tuttuğu rivayet edilmiştir.