Bugün basın açıklaması yapan Bayer, Aslı Baş ile çekilen fotoğrafları ve elinde bulunan bir takım belgeleri basın mensupları ile paylaştı. Bayer, Clup Flipper'da yaptığı açıklamada Aslı Baş'la bir yuva kurmayı düşündüğünü ve hayatını birleştirmek istediğini ifade etti. Gecen hafta Bayer'in oğulları Aslı Baş ölümüyle ilgili tutuklanmış ve Bayer ise oğullarının orada olmadığını belirtmişti.
Bayer, bugün yaptığı basın açıklamasında 'Bugüne kadar sevgili Aslı'ya olan saygım ve sevgimden ve çocuklarının intihar etmesini kabullenemeyen acılı bir anne babanın sadece acılarını paylaşmak istemelerini sandığımdan, basına kamuoyuna hiçbir açıklamada bulunmadım. Ancak maalesef görüyorum ki bu artık masumane bir anne babanın üzüntüsünü dile getirmesi değil. Basın önünde yapılan ve sergilenmeye çalışılan bu oyunun tek bir hedefi var o da kamuoyunu ve yargıyı yanlış veya eksik bilgilerle yanıltmaya çalışmak' dedi.
ASLI BAŞ İLE BİRLİKTELİĞİMİZ 2006 YILINDA BAŞLADI
Aslı Baş ile 2006 Mayıs sonu Haziran başı Clup Flipper'da düzenlenen bir organizasyon esnasında tanıştıklarını anlatan Bayer, şöyle konuştu: 'Bir haftalık organizasyonun sonunda birlikte benim yatımla seyahate çıktık. Aslı Baş ile ilişkimiz orada başladı ve sık sık buluşuyorduk. 2006 yazında bu buluşmalarımız benim yatımla yaptığımız gezilerde oluyordu. O dönemde tekne çalışanları ve misafirlerim buna şahittir."
TÜM İHTİYAÇLARIMI ASLI BAŞ KARŞILADI
Bayer, sözlerini şöyle sürdürdü: "1 Eylül 2006'daki kazadan sonra telefonlarım çok yakın bir dostumdaydı ve Münih'teki hastanede yatarken arkadaşım Teo, 'Aslı'nın bana neredeyse her gün telefon ettiğini, ağladığını ve beni görmek istediğini' söyledi. Aslı'yı aradığımda mümkünse beni mutlaka görmek istediğini belirtince, bende derhal vizesinin çıkmasını sağladım uçak biletini aldım ve Aslı, Ekim sonu benim yattığım Murnau'daki kliniğe geldi ve oradan sonra 5 Mayıs'a kadar birkaç kısa Türkiye seyahati dışında yanımdan hiç ayrılmadı. 10 Kasım'da Murnau'daki klinikten kardeşim Dr. Atilla Bayer, Aslı ve ben ayrıldık. Köln'e geldik. Birkaç gün içerisinde de şehir içindeki bir rezidansta Aslı ile birlikte bir daire tuttuk. O daireye yerleştik ve ben orada terapilerime devam ettim. Orada hemşire servisi olmasına rağmen Aslı bana kendisinin bakmak istediğini hemşire istemediğini söyledi ve o dönemdeki tüm ihtiyaçlarımda kendisi birebir bana destek oldu. Her gün 6 saat süren rehabilitasyon tedavileri boyunca yanımdan hiç ayrılmadı. Daha sonra 5 Mayıs'ta Aslı, Türkiye'ye döndü birkaç gün sonra bende kardeşimle beraber İstanbul'a döndüm'
ALİ ŞEN'DEN ASLI'YA TEBRİK
Bayer, Eski Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Şen'in Aslı Baş'ı taktir ettiğini belirterek 'Kadim dostum Sevgili Ali Şen Köln'de beni ziyarete geldiğinde Aslı'nın bu fedakarlığını bu sevgisini gördüğü zaman takdir etmiştir'dedi. Aslı Baş ile birlikte oldukları zamanı anlatan Bayer, şunları söyledi: 'Aslıcığım dünyanın en temiz kalpli, en iyi insanlarından biriydi ve hayat doluydu. Birbirimize çok uyuyorduk. Ancak, Aslı'nın maalesef patolojik boyutlarda bir kıskançlık ve buna bağlı sinir krizleri geçirme sorunları vardı."
TANIĞIN İFADESİ
İlişkilerinin bittiği dönem ile ilgili açıklamalarında Bayer, sözlerine şöyle devam etti: 'Bizim ilişkimizin bittiği ve onun benden sonra beraber olduğu Tarkan Bey tanık ifadesinde aynen şu kelimeleri kullanmıştır. 'Aslı'nın çabuk sinirlenen ve parlayan bir yapısı vardı. Kızdığı zaman karşısındaki kişiye hakaret eder tarzda sözlü saldırıda bulunabildiği gibi fiilen de hasmına saldırabilirdi'. Ben de çok kez bu duruma şahit oldum."
BAŞ İLE 2008 YILINDA AYRILDIM
İlk ayrılışlarını anlatan Bayer, şunları söyledi: 'En az haftada bir veya 15 gün de bir yaşadığımız bu krizler, aramızdaki ilişkiyi oldukça gerdi ve 2008 Ağustos başlarında Aslı ile ilişkimizi ben bitirmek zorunda kaldım. Ancak kendisine dedim ki; 'Aslı sen benim hayatımın en karanlık en zor günlerinde benim yanımda oldun ve ben sana hayatımın sonuna kadar bundan dolayı müteşekkirim ve onun içinde hayatımın sonuna kadar da hep senin yanında, arkanda olan bir dostun olarak da kalacağım. Ne zaman o dost kapısını çalmak istersen, her zaman kapım sana açık.' Sonra ayrıldık. Bu ayrılıktan sonra Aslı'yla ara ara görüşmelerimiz, dostluğumuz devam etti."
PSİKOLOJİK TEDAVİ GÖRDÜ
Aslı Baş ile tekrar 2010 yılı başlarında daha sık görüşmeye başladıklarını belirten Bayer, sözlerine şöyle devam etti: 'o dönemde biraz sıkıntıları olduğunu Tarkan beyle ilişkisinin pek iyi gitmediğini anlattı. Psikolojisinin bozuk olduğunu söyledi. Bir psikolog hanım bulduk. Kendisi gitti ve memnun kaldığını söyledi. Psikolojik tedavisi Ocak 2010 da başlayıp Mayıs'a kadar devam etmiştir. Mayıs ayında bana Amerikan hastanesinde başka bir psikologa gittiğini ve onun verdiği yeni ilaçların kendisine çok daha iyi geldiğini ve kendini çok mutlu hissettiğini söyledi. Tekrar birlikte olmak istediğini söyledi. Bende kendisine, benim de kendisini çok sevdiğimi ve beğendiğimi hem dost hem arkadaş hem kadın olarak ve tek sorunumuzun onun geçirdiği psikolojik krizler ve sorunlar olduğunu, onun haricinde tekrar bir ilişkiyi seve seve denemeye hazır olduğumu söyledim. İlişkimize tekrar başladığımızda hakikaten Aslı'nın söylediği gibi herşey dört dörtlüktü. Aslı son derece mutluydu. Ben de son derece mutluydum'
Bayer, ilişkisinin yenilenmesinin ardından Baş'ı kızları ile tanıştırdığını belirterek şöyle konuştu: "Birkaç hafta sonra en yakın arkadaşıma ve Aslı'ya artık kendisini kızlarımla kız arkadaşım olarak tanıştıracağımı söyledim. O da benim çok yakın dostlarıma inanamıyorum Ahmet artık benle bir gelecek düşünüyor beni çocuklarına tanıştıracak dünyanın en mutlu insanı benim demiş. Arkadaşlarımızda bizi kral kraliçe ilan ettiler bu aile arasında bir nişan mahiyetinde oldu'
İNTİHARA TEŞEBBÜS ETTİ
Aslı Baş'ın 21 Şubat 2009 da alkol ve 5 kutu çeşitli ağrı kesici sakinleştirici ilaç alarak intihara teşebbüs ettiğini ifade eden Bayer, şunları söyledi: 'Bakırköy Acıbadem Hastanesine kaldırılmış. Orada midesi yıkanmış ve hayata geri döndürülmüş. Şimdi tekrar Aslı'nın anne babasına soruyorum; Aslı'nın ölümünden 17 ay önce intihara teşebbüs ettigini söylediğim zaman, anne baba sadece Ahmet Bayer'in iddiasıdır diye gazetelere beyanat verdi. Aynen son intihar girişiminde de görgü tanıklarının ifade ettiği gibi Aslı yanımdan ayrılırken 6-7 yavaş adımla yürüyüp aniden koşmaya başlayarak 4-5 adımda bahçe çitlerine ulaşıp kendini aşağıya atmıştır. Bugüne kadar sadece şahit veya görgü tanığı olduğumuz için dosya gizlilik nedeniyle bize gösterilmedi. Biz bu bilgilere daha 3 gün önce sahip olduk ve burada kasten kamuoyu ve maalesef çok daha vahim olanı adalet yanıltılmaya uğraşılmıştır. Ve kısmen de başarılı olmuştur."
Türk adaletine sonuna kadar güvendiğini anlatan Bayer, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çocuklarımın masumiyeti çok kısa zamanda ispat edilecektir. Tüm suçlamalar bilirkişi raporlarına dayandırılmaktadır. Bilirkişiler, karşı taraf avukatlarının savcılık makamına önerdiği bilirkişilerdir. Kendi uzmanlık alanları dışında tespit ve yorumlar yapmışlardır."
Bu tespitlerin vahim hatalar ile dolu olduğunu anlatan Bayer, sözlerini şöyle tamamladı: "Kamera inceleme raporunda iş yoğunluğu ve vakit yetersizliğinden dolayı yeterli inceleme yapamadıklarını, tekrar inceleme yapılması gerektiğini yazmışlar. Bu ne demekdir? İki yıl süren bir soruşturmada bilirkişinin vakti yok eksik ve yetersiz rapor verdim diyor. Vakti o kadar yetersiz ki evlatlarımın tutuklanmasında en önemli rolü oynayan cümle 'Kadın düşmemiştir atlamamıştır, atılmıştır' lafı bitmiş raporun üzerine el yazısı ile karalanmıştır. Ayrıca, Aslı'nın atladığı yerde kamera olmamasına rağmen bu karara nasıl varmıştır? Ayrıca, vahim hatalara bir örnek: Evin arka giriş kapısındaki kameranın görüntüsü dondurularak resim haline getirilmiş. Rapora yapıştırılmış ve altına sanki o görüntü 250 metre uzaktaki Aslı'nın düştüğü noktadaki kameradan alınmış gibi yorum yapılmıştır. Çıplak kamera kayıtları yani bilirkişinin üzerinde oynamadığı orijinal kayıtlar kendi akışında izlendiğinde tüm kayıtlar saniye saniye görgü tanıklarının ifadeleriyle örtüşmektedir.
Konu yargıya intikal ettiği için şu an bu konuda yorum yapmayacağım. Sayın mahkemeden ilim adamlarından ve devlet kurumlarının uzmanlarından oluşan bir bilirkişi heyeti görevlendirilmesini talep edeceğiz ve işte o zaman gerçekler ortaya çıkacaktır. Sonuç olarak Aslı'nın bu beklenmedik ve ani şekilde aramızdan ayrılmasına ben anne ve babasından çok daha üzgünüm. Türk adaletine ve yargısına güvenim sonsuzdur. İlim insanları tarafından yapılacak detaylı incelemede gerçekler kısa zamanda ortaya çıkacaktır. Buna hiç şüphem yok. Beni ve çocuklarımı kamuoyuna yanlış lanse etmelerinden dolayı son derece üzgünüm. Benim ticari ve kamuoyundaki itibarımı sarsmaya çalışmaktadırlar. Bu durumda da yasal haklarımı kullanacağım. Aslı benim hayatımın en zor günlerinde benim yanımda olmuş ve hayatımı birleştirmeye karar vermiş olduğum sevdiğim bir kadındı. Onu ömrümün sonuna kadar saygı, sevgi ve şükranla anacağım'
Öte yandan Bayer, Aslı Baş ile çektirmiş olduğu fotoğrafları gazetecilerle paylaştı.