Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcısı ve Filistin Bölümü Başkanı Said Ebu Ali, Filistin resmi ajansı WAFA'da yer alan açıklamasında, İsrail'in Hammisa köyünün yıkmasını "uluslararası hukuk kuralları ve sözleşmelerin ihlali" olarak niteledi.
Bu yıkımın İsrail'in son yıllardaki en büyük tehcir operasyonu olduğuna dikkati çeken Ebu Ali, İsrail'in Filistin topraklarını ilhak projeleri ve etnik temizlik planı çerçevesinde yürüttüğü bu politikaya karşı uyarıda bulundu.
Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada ise İsrail'in yıkımları, etnik temizlik ve sömürge alanını genişletmek için işlenen suçlar olarak değerlendirildi.
Açıklamada, Uluslararası Ceza Mahkemesinden (UCM), İsrail'in işlediği suçlara karşı soruşturma açması talep edildi.
YASA DIŞI UYGULAMALARINI DURDURMASI İÇİN İSRAİL'E BASKI YAPILMASI ÇAĞRISI
Ürdün Dışişleri Bakanlığı da yıkımlara tepki göstererek, yasa dışı uygulamalarına son vermesi için İsrail üzerinde baskı oluşturmak amacıyla uluslararası topluma çağrıda bulundu.
Bakanlığın açıklamasında, İsrail'in yıkımları ve Filistin topraklarını ele geçirmesinin, uluslararası hukuka aykırı olduğu, insan haklarını açıkça ihlal ettiği aktarıldı.
Katar Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Hammisa köyünün yıkılması kınanarak, bunun Filistinlileri zorla göç ettirme ve yaşadıkları bölgeleri yok etme amacıyla yapılan hukuk dışı bir yöntem olduğu ve uluslararası sözleşmeleri ihlal ettiği belirtildi.
Açıklamada, uluslararası topluma Filistin halkının korunması için acil harekete geçme ve bu ihlallerine karşı İsrail'i yargılama çağrısında bulunuldu.
İşgal altındaki Batı Şeria'ya bağlı Tubas kentinin doğu kırsalında Filistinli bedevilerin yaşadığı Hammisa köyüne 3 Kasım'da baskın düzenleyen İsrail güçleri, 23 ailenin yaşadığı 11 evi yerle bir etmişti.
İsrail'in yıllardır gerçekleştirdiği en büyük yıkımlardan biri olan ve soğuk kış aylarının başladığı günlerde gerçekleşen bu yıkım sonucu 41'i çocuk 73 Filistinli evsiz kalmıştı.