İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Dr. Deniz Demirhan, Haziran ayında yaşanan ani hava değişimlerinin nedenlerini açıklayarak "Kıyı bölgeler Marmara Denizi'nin etkisini iç bölgelere göre daha fazla hissediyor. Kıyı bölgeler iç bölgelere göre daha geç ısınmaya başlar. Kıyı bölgelerde Haziran ayının ikinci haftası itibariyle sıcaklıklar artmaya başlarken iç kesimlerde Haziran ayının ilk haftasında ısınma başlar. Şu an hissedilen hava değişimlerinin birinci sebebi bu. Haziran'ın üçüncü haftasından itibaren sıcaklıkların artmasını bekliyoruz. Haziran ayının sonunda ve Temmuz, Ağustos aylarında sıcaklıklar 0.5-2 derece üzerinde olabilir. Çok yüksek sıcaklıklarla karşılaşabiliriz." dedi.
"2021 YILI İÇİN ÖZEL BİR DURUM VAR"
"Marmara Bölgesi'nde Mayıs ayında yağışlar %12 oranında arttı. Ancak bu yalnızca 2021 Mayıs ayına özgü bir durum değil, geçtiğimiz yıllarda da böyleydi. İstanbul'da yağışlar genellikle ilkbahar aylarında alınır ancak 2021 yılı için özel bir durum vardı." diyen Dr. Deniz Demirhan, sözlerini şöyle sürdürdü; "Bu özel durum; yukarı seviyede 'oluk' dediğimiz soğuk havayı getiren dalga hareketleri çok sık karşımıza çıktı. Bu durum iklimsel bir şey değil meteorolojik bir olay. Oluk hareketlerinin yukarı seviyelerin (yaklaşık 5 bin metre civarı) soğumasını sağlayan dalga hareketlerinin sıklıkla ve uzun süre karşımıza çıkması yer seviyesindeki yukarıya doğru hareket eden hava kütlelerini tetikleyerek daha hızlı ve güçlü bir şekilde yukarıya doğru hareket etmesini sağladı. Bu da yağışların oluşması ve sıklıkla karşımıza çıkmasına neden oldu."
"ORTALAMANIN ÇOK AZ ALTINDA"
Dr. Deniz Demirhan, "Haziran ayı için Marmara Bölgesi'nde sıcaklıkların artmasını ancak diğer bölgelere göre daha az olmasını bekliyoruz. Genel olarak Marmara Bölgesi'nde de 0.5-2 derece arasında sıcaklık artışı olabilir. Yurt genelinde İç Anadolu, Güney Ege, Akdeniz, Güney Doğu Anadolu, Doğu Anadolu bölgelerinde sıcaklıkların Marmara Bölgesi'nden daha fazla artmasını bekliyoruz. Meteorolojik olarak anormal bir durum yok. Yukarı seviyede soğuk bir hava var. Oluk faaliyetleri sebebiyle de olması gereken durumu yaşıyoruz. Mevsim normallerine göre değerlendirdiğimizde ortalamanın çok az altındayız. Bunun sebebi şu an yağışlı olması ve rüzgarın Kuzey ve Batı'dan esiyor olması." dedi.
TEMMUZ AYINDA SICAK GEÇMESİ BEKLENEN BÖLGELER…
Temmuz ayı için sıcaklıkların artacağı bölgeleri sıralayan Dr. Deniz Demirhan, Marmara Bölgesi için de değerlendirmelerde bulunarak şöyle konuştu; "Temmuz ayı sıcak ve kurak geçeceği yönünde beklenti var. Marmara Bölgesi'nin sıcak olma ihtimali yüksek ancak asıl sıcak geçmesi beklenen bölgeler; İç Anadolu Bölgesi, Güney Ege, Akdeniz, Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu'dur. Bu bölgelerde sıcaklıkların ortalamanın 0,5-2 derecenin üzerinde olma ihtimali daha yüksek. Marmara Bölgesi'nin sıcak ve kurak geçme ihtimali daha düşük."
GÜNLÜK HAVA DEĞİŞİMLERİNİN NEDENİ NE?
Dr. Deniz Demirhan, "Günlük hava değişimlerinin nedeni; kıyı kesimlerde yaşayanlar denizin etkisini daha çok hissediyor. Haziran ayının ilk iki haftasında deniz kıyısındaki karalar iç kesimlerdeki karalara göre daha geç ısınır. Kıyı bölgelerde Haziran ayının ikinci haftası itibariyle yaza girmeyi bekleriz. Günlük değişimler 'Eyvah iklim değişti, yaza giremiyoruz' gibi bir etki yaratmamalı çünkü bunlar meteorolojik değişimlerdir. Günü birlik değişimler uzun dönem için hiçbir şey anlatmaz. Bugünlerde yaşadığımız durum şu; kısa dönemli olarak yukarı seviyede günlük koşulları etkileyen bir hava hareketi oldu. 5 bin metredeki dalga hareketleri yukarı seviyeyi soğutunca, yerdeki nemli sıcak havanın yukarı doğru hızlıca çıkıp yoğuşmasına ve yağışı getirmesine neden oldu. Haziran ayı diğer aylara göre daha yağışlı geçerse iklimsel olarak değerlendirebiliriz ancak şu an beklenenin dışında bir şey yaşamıyoruz." dedi.
ANİ HAVA DEĞİŞİMLERİ BU HASTALIĞI TETİKLİYOR
İç hastalıkları Uzmanı Dr. Aytaç Karadağ, ani hava değişimlerinin vücut üzerindeki etkilerini sıraladı. Kronik hastalığı olanlar başta olmak üzere genç ve yetişkin herkesin hava değişimlerinden etkilendiğini vurgulayan Dr. Aytaç Karadağ, birçok hastalığın bu dönemde tetiklendiğini belirtti.
Dr. Aytaç Karadağ, "Ani hava değişimleri özellikle mevsim geçişlerinde sabah - öğlen , öğlen-akşam arasında sıcaklık farkı olduğu dönemlerde vücut uyum sağlamakta zorluk çekiyor. Yaşlılar, kronik hastalığı olanlar, tansiyon ve astım hastaları, devamlı sırt ağrısı çekenler, romatizması olanlar ve fibromiyalji hastalarında ciddi sıkıntılar yaratabiliyor. Özellikle fibromiyalji hastaları sıcak ortamdan soğuğa geçtiğinde; sıcakta ısınan kaslar soğukla tekrar kasılıyor ve ağrıları tetikliyor. Kalp dokusu da aynı zamanda bir kastır. Kalp soğukta yavaş çalışır ve kalp yetmezliği riski artar. Aynı zamanda ince damarlar daraldığı için kalp krizi riski artıyor. Örneğin; yemek yediniz ve sonrasında soğuk bir ortamda akşam yürüyüşüne çıktınız. Kalp krizi için çok uygun bir ortam oluşturmuş olursunuz." dedi.
BU KİŞİLER HAVA DEĞİŞİMLERİNDE TOPLU OLARAK HASTANEYE BAŞVURUYOR
Dr. Aytaç Karadağ, hava sıcaklıkları değişiminden en çok etkilenenlerden birinin tansiyon hastalarının olduğunu belirterek şöyle konuştu;
"Tansiyonun kelime anlamı şudur; damarın içinden geçen kanın damarların dış duvarına yaptığı basınçtır. Kan basıncı arttığı zaman damarlar genişler, kan basıncı düştüğü zaman damarlar daralır. Ani sıcaklıklarda damarlar genişlerden hava soğuduğunda damarlar daralır. Sıcak dengesi tansiyonu direkt etkiliyor."
"Şeker hastalarında da ani sıcaklıklarda sıvı kaybı ortaya çıkıyor. Su ve tuz dengesizlikleri ortaya çıkabilir. Soğuk havalarda ise tam tersi hipoglisemiye yatkınlık ortaya çıkar. Ani hava değişimleri, gençleri, yaşlıları ve kronik hastalığı olanları sağlık açısından doğrudan etkiliyor. Ani hava değişimleri gençlerde; karında şişlik, huzursuz bağırsak sendromu gibi rahatsızlıkların ortaya çıkmasına neden oluyor. Hava değişimleri, mide asit dengesini bozduğu için ülser ve mide rahatsızlığı olan kişileri olumsuz etkiliyor. Hava değişimlerinde en çok etkilenen kişilerden biri de migren hastalarıdır. Migren hastalarının, hava değişimlerinde toplu olarak hastaneye başvurduklarını söyleyebiliriz. Romatizması olan kişilerin hava değişimlerinde hareketleri oldukça fazla kısıtlanıyor. Hava değişimlerinin sebep olduğu olumsuz durumlardan biri de uyku sorunlarıdır."
ANİ HAVA DEĞİŞİMLERİNDEN ETKİLENMEMEK İÇİN NELER YAPMALIYIZ?
Dr. Aytaç Karadağ, ani hava değişimlerine karşı yapılması gerekenleri şöyle sıraladı;
HİÇ GÜNEŞ IŞIĞI ALMAYAN ÜLKELERDE SERİ KATİL FAZLALIĞI VAR
Klinik Psikolog Şafak Ağaca Kemal, ani hava değişimlerinin psikolojik açıdan insan üzerindeki etkilerini açıkladı. Psikolog Şafak Ağca, havaların bir gün sıcak diğer gün yağışlı olması durumunda duygusal dengenin bozulduğunu ve öfke patlamalarının ortaya çıkabileceğini vurguladı.
Klinik Psikolog Şafak Ağaca Kemal, "Mevsimler, insanları ve hayvanları psikolojik olarak derinden etkileyen bir durumdur. Örneğin; bazı hayvanlar yalnızca güneş ışığında çalışır ve güneş ışığı olmadığında kış uykusuna yatar. İnsanların da duyguları buna benzer. Yaz geldiğinde daha hareketli olurlar ancak kış geldiğinde halsiz ve yorgun hissedebilirler. Hava sıcaklıklarının arttığı yaz aylarında daha az uyur daha çok çalışırız. Genel olarak baktığımızda aslında güneşle birlikte hareket ediyoruz. Mevsimlerin insanlar üzerindeki etkisinin en önemli örneklerinden biri; hiç güneş ışığı almayan ülkelerdeki seri katil fazlalığıdır. Bu ülkedeki insanlar öfkelerini daha pasif agrasif yaşarken Akdeniz ülkelerindeki insanlar ise öfkelerini yoğun gösterir." dedi.
ANİ HAVA DEĞİŞİMLERİ DUYGUSAL DENGEMİZİ ETKİLİYOR
"Günlük hissedilen ani hava değişimleri de tıpkı mevsimler gibi insanlar üzerinde önemli etkilere neden oluyor." diyen Klinik Psikolog Şafak Ağaca Kemal, şöyle konuştu; Bir gün yaz mevsimi gibi sıcak bir hava hakimken diğer gün yağışlı geçmesi duygusal dengemizde değişimlere neden oluyor. Havanın aniden soğumasıyla ani öfkelenme, halsizlik, yorgunluk ve hatta depresyon belirtileri ortaya çıkabiliyor."