Konya'nın Selçuklu ilçesinde bir ayakkabı fabrikasında çalışan Muzaffer Canpolat (53) 7 yıl önce eşinden ayrıldı. Eşi ve 3 çocuğu Hollanda'da yaşayan Canpolat, 20 yıldır oturduğu apartmandaki karşı komşusu Burhanettin Sarı'nın kendisinden 28 yaş küçük kızı Şeyma Sarı'yı (25) takip etmeye başladı. Şeyma Sarı'yı takip ettiği için ailesi tarafından uyarılan ve genç kıza platonik aşk besleyen Canpolat, 27 Haziran'da ailenin kapısının önünde beklemeye başladı. Canpolat, kapıyı açıp kızıyla birlikte dışarı çıkan anne Hacer Sarı'nın (51) başına ateş ettikten sonra eve girerek Şeyma ile 18 yaşındaki Tuğba'nın başlarına ateş etti. Şanlıurfa'da sınıf öğretmenliği yapan Şeyma öğretmen olay yerinde, kardeşi Tuğba kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.
ZANLI İFADESİNİ DEĞİŞTİRDİ
Başından vurulan anne Hacer Sarı ise başındaki kurşunla hayata tutundu. Kollarını ve ayaklarını hareket ettiremeyen, halen de fizik tedavi gören acılı anne, sanığın yargılandığı Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmaya katıldı. Polisteki ifadesinde 'Beni seviyor musun' diye sormak için evlerine gittiği sırada olayın yaşandığını öne süren sanık, duruşmada "Şeyma ve ailesinin evime girdiğini düşünüyordum, sürekli duvardan bana sesler duyurmaya çalışıyorlardı. Konuşmak için gittim, silah elimdeydi. Şeyma'yı sevmiyordum" dedi.
'TAKİP EDİYORDU, UYARDIK'
İki kızının öldürüldüğü olayda yaralanan anne Hacer Sarı da duruşmada konuştu. Kızının okula giderken sanık tarafından takip edildiğini, kendisini bir kez uyardığını anlatan Hacer Sarı "Kızımı takip etmediğini söyledi. Ancak bunu sürekli yapıyordu ve kızım da bana söylüyordu. Olay günü kızımla birlikte evden çıktık. Apartman kapısını kapatırken karşımda zanlıyı gördüm. Konuşmama bile fırsat vermeden, alnıma silahı dayayıp ateş etti. Sonrasını hatırlamıyorum" diye konuştu.